Sanki Erivan'da yayın yapan Ermeni televizyonunda Türk tezi anlatılabiliyormuş gibi, objektiflik adına Ermeni soykırımını savunan "aydın/bilim/operasyon adamları" televizyon televizyon ortada dolaşmaya başlamışlardır. Bu süreçte Türk tezini savunan bilim adamlarına ise televizyonlarda âdeta ambargo uygulanmıştır. Bu aydın/bilim/operasyon adamlarının ruh halini Prof.Dr. Durmuş Hocaoğlu şu şekilde tanımlamaktadır: "Türkiyeli aydın, bunların hiç birisi olmasa da ihanete müheyyadır; siyasetin ifsadı idi, sermaye idi vesaire, bütün bunlar zaittir onun ihaneti için, yani onlar olmasa da bu melaneti işleyecektir. Çünkü onun derdi Türk'ün varlığıdır. O, Türk'e tahammül edemediği için ihanet etmektedir; o komünist olur, komünist olmak için değil, komünizm ölür, liboş olur, küreselci olmak için değil, Kürt'ü sevmez Kürtçü olur, Alevi'yi sevmez, Alevici olur, Ermeni'yi sevmez Ermenici olur; AB o'nu ilgilendirmez, AB'ci olur; bir ve yalnız tek sebeble: O, Türk'e mazarrah dokunacak olan ne varsa bit gibi orada biter. Onun hiçbir yüksek ideali, hiçbir şeye sevgisi yoktur, hiçbir şeye sadakat duymaz, onu diri ve ayakta tutan tek şey, sevdikleri değil, sadece ve yalnız Türk'e olan dinmez nefreti, zift gibi yapışkan, kapkara kinidir."
Sayfa 169
"Ama geçmiş nedir? Çok kompleks bir şeydir. Mutlaka yanlıdır, bakıldığı açıdan görülür. Her tarafı ile onu rekonstrüksiyon etmek son derece zor bir şeydir. Onun için devamlı tarih yazılıyor. Dönemin hâkim paradigmasına göre, ona göre tarihi yeniden düşünüyor ve yazıyoruz ve o zaman eski tarihçiler bunu göremediler diyoruz. Biz geçmişte olmayan bir şeyi empoze etmiyoruz. Başka bakış açılarından görülmeyeni görebiliyoruz. Yani, değerlerin etkisini böyle düşünebiliriz. Yine de sadece kısmi bir objektiflik söz konusu." İktisat tarihçisi Mehmet Genç Hocamın aziz hatırasını, vefat yıldönümünde rahmetle, saygıyla, özlemle yad ediyorum. Mekânı cennet olsun.
Reklam
Bir milletin büyük kitlesi ne profesörlerden oluşmuştur, ne de diplomatlardan. Büyük kitle değişik fikirleri zor an­lar. Buna karşılık duygu alanında kolayca avuç içine alınabilirler. Onun olumlu ve olumsuz tepkilerindeki kuvvetin sırrı da işte buradadır. Kitle ancak bir istikamete, yada aksi istikamete açık olarak yönelmiş kuvvet tezahürü lehine hareket eder, asla ikisi arasında kalan yarım tedbire iti­bar etmez. Kalabalığın duygularına dayandırılacak, ona etki edecek şeyin de son derece istikrarlı olması lazımdır. İmanı sarsmak, ilmi sarsmaktan daha zordur, aşk sayıya nazaran daha az değişir, nefret antipatiden da­ha süreklidir. Dünyada en şiddetli ihtilalleri doğuran kuvvet, daima, ilmi bir fikirden ziyade, kitleyi harekete geçiren bir taassup ve çılgınlığa gerçek bir isteri olmuştur. Kitleyi kazanmak isteyen kimse onun gö­nül kapısını açan anahtarın ne olduğunu bilmelidir. Bu durumda ob­jektiflik zaaftır, irade ise kuvvettir.
Sayfa 240 - PDF - ANONİM YAYINCILIK TAM METİNKitabı okudu
"Kendi kendini yok etme ve 'objektiflik' kültü bu alanda da sahte bir derece düzeni yarattıktan sonra, bilgi insanı için büyük ani heyecanlara dair hakkı geri kazanmak! Schopenhauer: 'gerçeğe', bilgiye giden tek yolun özellikle ani heyecanlardan, istençten kurtulmakta yattığını öğrendiğinde, hata doruk noktaya çıkmış oldu; istençten kurtulan entelekt, gerçeği, bir şeylerin gerçek özünü görmekten başka bir şey yapamaz. Aynı hata in arte yapılmıştır: sanki her şey, istençsiz görüldüğünde güzelmiş gibi."
Sayfa 397Kitabı okudu
256 syf.
5/10 puan verdi
Kitaba bu puanı vermemin sebebi Abdülhamit Han'dan övgüyle bahsederken başka bir kesimi hakir görme çabası. Ayrıca kitabın en başında belirttiği objektiflik kavramından çok uzak bir yazı stili olmuş bilakis Sultan adına olumsuz sayabileceğimiz bir çok durum bile ince eleyip sık dokunup bir şekilde 'planlı' ya da 'proje' şeklinde anlatılmış. Tabiki de kitapta katıldığım yerler var ama yorumlar hep tek taraflı olmuş. Her şeye rağmen tabiki de tarihimizin en önemli şahsiyetlerinden biri olduğuna ve bir kesimin zannettiğinin aksine çok donanımlı biri olduğu gerçeğine katılıyorum.
Projeler Sultanı Abdülhamid Han
Projeler Sultanı Abdülhamid HanYusuf Güldür · Hayat Yayınları · 20159 okunma
[••“Ne kadar objektiflik iddia ederse etsin, sosyoloji çok çabuk ideoloji olabilir. Sosyolojinin en büyük keşiflerinden biri, bir ideoloji olabileceğini kabul etmesidir.”••]
Sayfa 210 - İletişim Yayınları
Reklam
368 öğeden 351 ile 360 arasındakiler gösteriliyor.