Bir şeyin farkında olmak, hayatınızla ve sizinle ilgili her şeyi değiştirebilirdi. Farkında olmak, bu hayatı diğer her şeyden daha farklı bir yönde etkilerdi. Bir duygunun, bir olayın gerçekleşmesi bir yana, onu fark edene dek oluşan etkiyle farkında olduktan sonra oluşan etki bambaşka olurdu.
"Yerleşmiş düşünceleri değiştirmek zordur. Ama imkânsız değildir, bazı insanlar bunu er ya da geç başarabilir."
Neden birimiz mutlaka diğerine uyum sağlamak ve muhtaç olmak durumunda bırakılıyordu?
Okur Takip Önerileri
Nokta atışı.
Biz de kadınlara bunu mu yapıyorduk? Onları önce kendimize muhtaç hale getirip sonra da Aman Ali Rıza Bey, tadımız kaçmasın dedikleri için dalga mı geçiyorduk? Neden tadımızın kaçmaması gerekiyordu? Neden korkuyorlardı huzuru kaçan bir evden? Duydukları sevgiden mi yoksa sahiden sahipsiz kalma korkusundan mı?
Toplum onu böyle düşünmeye itiyor olabilirdi ama o da toplumun bir parçası değil miydi?
Şartlar insanların karakterlerini şekillendiriyordu. Onları bu hayata toplum itiyordu. Biz itiyorduk.
Kadınları kendimizden ve hemcinslerimizden korumaya nasıl da alışmıştık. Oysa bu dünya, onun özgür olabildiği ve sokakta dilediği gibi yürüyebildiği bir dünyaydı.
Sevdim ben, bu paralel evreni.
"...Adam dediğin gece oturacak evinde. Sonra neden gecenin bir vakti kadına şiddet... Kadına şiddet olur tabii, adama sahip çıkmazsan olur."
Lüks içinde yaşamaya alışık olduğumu, bu lüks elimden alınana kadar fark etmemiştim ama otellerin bahçesindeki geniş ve temiz havuzlar, güler yüzlü resepsiyonistler, ferah bekleme salonları ve rahat yataklar hepimizin gerçekliği zannediyordum.
Oysa bizim dünyamız kadınlara, dünyanın geri kalanının onayını almak için kendilerini değiştirmeyi buyuruyordu. Yalnızca erkeklerin de değil üstelik, hemcinslerinin de onayını almak zorundaydılar.
Bugün önemli bir ders almıştım. Tüm dünya benim iyiliğimi düşünüyordu.
Yani tüm dünya düşmanımdı.
Her yönüyle sizi destekleyen bir dünyadan her yönüyle size düşman bir dünyanın ortasına dımdızlak düşünce sizi destekleyen o dünyanın, aslında bir başkasının ayağını kaydırdığını fark ediyordunuz; bunu ancak ayağı kayan ben olduğumda anlayabildiğim için kendimden utanıyordum.
...ama kurduğu cümle kulaklarımda yankılanıyordu. Benimle rahat edersin. Birlikte rahat ederiz değil, benimle rahat edersin.
... ancak sorgulayabilen insanlar için dersler bir noktaya kadar doğrudur.
