Hayatta her şeye sahip olmamız, her şeyi başarmamız, he şey olmamız imkânsızdır ve nasıl olsa hepimiz sonunda öleceğiz. Bu nedenle, gerekli ve asıl olanı keşfedip ona odaklanmak; bizi boş yere meşgul eden, zamanımızı, enerjimizi, maddi kazancımızı harcayan boş ve anlamsız şeyleri kendimize yüklenmekten çok daha mantıklıdır. Bu dünyada bize verilen, sadece Yaradan'ın bildiği sınırlı zamanımızı en iyi şekilde kullanmaya çalışmak, kaynaklarımızı ve gücümüzü ahiret dünyasının gerçekliğiyle bilincinde kullanmak, anlamlıdır
Sayfa 65 - Az KitapKitabı okuyor
Tam kırılacaktım boşver dedim 😊 olması gerekene odaklanmak ; kırgınlık.. geregi yoktur efendim🌸🪷 Sadece huzur🩵
Reklam
Diyet yaptığımızda öncelikle şekerle birlikte, kalorisi yüksek diye yağı da keseriz; proteini artırırız. Bu durumda isteriz ki göbek yağlarımız yakılsın ama kaslar kalsın. Ancak şayet hibrit motorlar metabolik esnekliğini kaybetmişse, siz şeker tüketmeseniz dahi gidip göbeğinizdeki yakıtı kullanmaz. Şeker yoksa yerine protein olarak özel bir amino asidi yakmayı seçer. Bu proteinin adı "glutamin"dir. Glutamin vücutta çok fazla bulunur. Özellikle de kasların içinde... Glutamin ve glikoz benzer metabolik yolu kullanır; Yağ düğmeniz çalışmıyorsa, şekeri kesince devreye kaslarınızdaki glutamin girer ve kas kaybı yaşanır. Demek ki öncelikle proteini yeterince tüketip tüketmediğimize veya şekeri tam olarak kesip kesmediğimize odaklanmak yerine, motorlar arası hızlı geçişi düzeltmeyi hedeflemeliyiz.
Köprüden Önce On Çıkış!
Evliliği tehlikeye sokan dört şey: 1. Eleştiricilik: Eşin hep kötü yanlarına odaklanmak, iyi taraflarına kör olmak. 2. Savunmacılık: Her defasında kendini haklı çıkaracak sebepler aramak. 3. Küçümseme: Eşini eşit bir özne olmaktan çıkarıp, nesneleştirme. 4. Duvar örme: Duygusal iletişim yollarını kapatma; duyusal sağırlık.
Yıllardır inandıklarını satın almak, tekrar oraya kaymak çok kolay. Bu yüzden hemen düşünce boyutunda hakimiyeti ele geçirmek için didinmek yerine, eve gelmek lazım. En kolay yolu bedenle bir olmak ve ilerlemek. Nasıl? O gün, o anda yaşamda en uygun, işe yarar, gerekli iş olarak ne varsa hemen onu yapmaya girişmek. Ona odaklanmak.
İSLAM COĞRAFYASINA DAİR OKUMALAR
İslâm coğrafyasını tanımak ve anlamak… Cümleyi bu şekilde yazınca kolay, ama aslında böyle bir hedefe odaklanmak, bütün bir ömrü kaplayacak uzun, devamlı ve yorucu bir çabaya katlanmaya razı olmak demek. Çünkü karşımızda çok katmanlı, çok boyutlu, çok bilinmezli ve çok renkli bir coğrafya var. Üstelik sınırları sürekli genişleyen, devamlı gündemde
Reklam
Nasıl Okuyalım?
İnsanoğlunun fıtratında iki uç, bir arada ve daima rekabet halindedir: İnsan hem sonu gelmez emeller ve hayaller peşindedir -irfan geleneğimizde buna “tûl-i emel” denir- hem de bir gününü bile tutarlı biçimde planlayamayacak kadar sabırsız ve aceleci bir varlıktır. İçindeki sonsuz istekler onu dünyada sürekli ve hırslı bir çaba içinde davranmaya
264 syf.
·
Not rated
Zalim Bir Arzu: Daha Erken Okumak İsterdim
Her ne kadar doğru bir istek olmadığının farkında olsam da; bu kitabı daha erken bir dönemde okumak isterdim. Yaklaşık on yıl öncesine kadar daha fazla kurgu eser (özellikle roman) okurdum ve hayatımı şekillendirmem konusunda bana yardımcı olurlardı bu eserler (ya da zarar verirlerdi). Yıllar sonra geri dönüp baktığımda şu tahlili yapmıştım.
Yakaza
YakazaSadık Yalsızuçanlar · Timaş Yayınları · 2013149 okunma
260 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 7 hours
Şiirsel bir üslupla kaleme alınmış #içimdekikenanülkesi ,genel olarak bir iç döküş, bazen bir yakarış ama çoğunlukla da insanın kendi tekamülünü gerçekleştirme yolunda yaşadıklarının anlatısı. Hal böyle olunca da türü konusunda net bir tespit yapmak zor. Evet bir kahramanı var çünkü bir adam kendini yazmış tüm samimiyetiyle ve gözlerimizin önüne
İçimdeki Kenan Ülkesi
İçimdeki Kenan ÜlkesiYusef Masadow · Karina Yayınevi · 202440 okunma
208 syf.
·
Not rated
·
Liked
Bir Dava'nın başkarakteri Aslı, evli, çocuklu,  Amerika'ya yerleşmiş bir akademisyendir.Amiral babasının tutuklandığını duyunca, ülkeye döner. Yakın dönem ülke tarihimize damgasını vurmuş Ergenekon ya da Balyoz Davaları'nı  (daha çok Balyoz) net bir şekilde düşündüren bir davanın içinde buluyoruz kendimizi. Ayhan Geçgin, "Bir Dava" ile Kafka'nın "Dava"sı  arasında metinlerarası bir ilişki kuruyor. Söz konusu "Dava"nın  siyasal nedenlerinden çok, davanın hukukla ya da hukuksuzlukla olan ilişkisine odaklanıyor yazar.Siyasal iktidarın, dava yaratmadaki özel çabasına, delil üretme kapasitesine, medyanın kokuşmuşluğuna dikkat çekiyor. Ayhan Geçgin kitaplarında ilk kez bir kadın başkarakter ile karşılaştım.Türkiye'ye bu denli yabancı olmasını garipsedim Aslı'nın.Hikâyeye Aslı'nın eski arkadaşı Mehmet ile  ilişkisi de ekleniyor. Mehmet'in Kürt kimliğine yapılan vurgu, yazarın taraf değilim mesajı mı bilemedim.Yazardan, Son Adım'dan sonra  Bir Dava'yı okumak çok ilginç oldu.Hâlen aydınlığa kavuşmamış, tartışma dolu ülkemiz tarihinden bir döneme, davaya  odaklanmak çok cesur bir davranış.Kime karşı yapılırsa yapılsın, adaletsizliğe, hukuksuzluğa karşı durmak esas olmalı.Bir Dava'nın, bazı kesimleri rahatsız etmiş olabileceğini düşünüyorum.
Bir Dava
Bir DavaAyhan Geçgin · Metis Yayıncılık · 2019146 okunma
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.