Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

ÖZgülYILMAZ

Hayatta pek çok konuda endişelerim oldu, Fakat bir çoğu gerçekleşmedi...
Reklam
adam yaşama sevinci içinde masaya anahtarlarını koydu bakır kaseye çiçekleri koydu sütünü yumurtasını koydu pencereden gelen ışığı koydu bisiklet sesini çıkrık sesini ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu adam masaya aklında olup bitenleri koydu ne yapmak istiyordu hayatta işte onu koydu üç ker üç dokuz ederdi adam koydu masaya dokuzu pencere yanındaydı gökyüzü yanında uzandı masaya sonsuzu koydu bir bira içmek istiyordu kaç gündür masaya biranın dökülüşünü koydu uykusunu koydu uyanıklığını koydu tokluğunu açlığını koydu. masa da masaymış ha bana mısın demedi bu kadar yüke bir iki sallandu durdu adam ha babam koyuyordu Edip Cansever
"Akıl hazır değilse, göz göremez.” Emilie Serge

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Geleceğim, bekle dedi, gitti.. Ben beklemedim, o da gelmedi. Ölüm gibi bir şey oldu.. Ama kimse ölmedi.. Özdemir Asaf
Ağlamak, Unutmak kadar kolaydır inan. Sevin ağlayabiliyorsan, Sevin ağlıyorsan, Gül ağlayabiliyorum diye, Gül ağlıyorum, ağlıyorum diye. Sana birşey yapamam Ağlayamıyorsan... Özdemir Asaf
Reklam
Geçmişe takılıp durma Değerli olan Yaşadığın andır...
Zaman bize ait değildir ki yitirelim, zaman insanlardan bağımsızdır. Biz onu tanısak da vardır tanımasak da, zamanı geçirmeye çalışsak da akar, durdurmaya çalışsak da, çoğunlukla öldürmeye çalışırız ama o hiç ölmez. Kayıp Şeyler Dükkanı
Kafidir sen, bana kâfisin gözlerinin kahvesi, gözlerimde pişene dek, hayalin, gözlerime kâfidir meğer, karla karışık yağan şey özlemekmiş sadece... başka söze ne hâcet özlemek bana kâfidir yarınlar güzel olana dek, anılar sevincime kâfidir ellerimi ikindi buzlarına sürdüm, dilimde melez şarkılar büyüttüm dışımı titreten bu kışı, içimde bir güzel dövdüm fındık çiçeklerini düşüne düşüne sirkeciye kadar yürüdüm bu eski trende, bu kadar üşümek, bugün için, tenime kâfidir... Kaan Murat Yanık
En çok yaralayanlar, En çok yaralı olanlardır... Gülseren Budayıcıoğlu
Mezarımın başında bekleme ve gözyaşı dökme. Orada değilim. Uyumuyorum. Esen rüzgardayım. Yağan kardaki pırıltıdayım. Pencerenden süzülen gün ışığındayım Yüzünü ıslatan sonbahar yağmurlarındayım. Hüzünle uyandığın sabahlarda, gökyüzündeki kuşların kanat çırpışındayım. Ayrılıklar sıra sıra dizilse de kapımda; kabullendim. Şimdi dudağımda tebessüm bakıyorum. Garip bir yolculuk bu hayat Çokça ''sus'' yüklü yüreğim. Ellerim aklımda.. Aklım gözlerimde.. Gözlerim özlemlerle... Öyle işte. ALINTI
Reklam
corona geldi okuma isteği gitti
corona ile yatıp corona ile kalkıyorum, tüm sosyal hesaplarda, tv de ve hatta radyoda... kitap da okuyamıyorum... kendime kota koyuyorum, corona gündem takip işimi 2 saat azaltacağım...
2020 de okuma listeme aldığım ve kütüphaneme eklediğim kitaplar (sıralama rastgele tabi ki): Heba -Hasan Ali Toptaş (Birkaç gün içinde bitecek) Az-Hakan Günday (Birkaç gün içinde bitecek) Homo Sapiens-Yuval Noah Harari (Devam ediyor) Homo Deus-Yuval Noah Harari Puslu Kıtalar Atlası-İhsan Oktay Anar Yerdeniz Serisi (& kitaplık
ey eflatun aşk bana eflatun yağmurlar yağdırabilir misin getirebilir misin geçen günleri geri tutup yıldızları yanıma oturtabilir misin sana neyi anlatayım her sarnıç küflü bir yağmuru her sevda bir ayrılığı yaşar. Behçet Aysan
Öğrencinin BİR şey öğrenmesini.istiyorsan ona ON şey anlatman gerekir. ON şey anlatmak için ise YÜZ şey bilmelisin....
Bugünün gülüşlerini dünün terine, kanına, gözyaşlarına, acısına borçlu değil miyiz? Halil Cibran
Günaydın 1000k ahalisi... Ülkemin okur kıymetlileri... sendromsuz bir pazartesi diliyorum herkese...
Reklam
içimize attıklarımız bizden ağır... içimize atıyoruz da, içimizden atamıyoruz...
Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim Ne bir ortak sevinciniz kaldı sizi çoğaltacak Ne bir içten dostunuz var acınızı alacak Unuttunuz nicedir paylaşmanın mutluluğunu; Toprağı rüzgârı denizi göğü O her zaman bir insanla anlamlı Tükenmez bir hazine gibi kendini sunan doğayı Unuttunuz, gömülüp günlük çıkarların Ve ucuz korkuların kör kuyularına Daraldıkça daraldı dünyaya açılan pencereniz. ...... Şükrü Erbaş
Günaydın kitapseverler... Özdemir Asaf'ın sevdiğim sözlerinden birini bırakıyorum... Gelmesen önemli değil, Gelsen önemli olurdu. ...
bugün kalbimi eski bir plak gibi öyle çok tersine çevirdim ki bazı şarkılar vardır cızırtılı bir yağmur gününü anlatır uzaklarda süren sarı yağmurluklu bir hayatı deniz bazen kendini kaldırımlara fırlatır o zaman bir yavru yengece bakan insanların şarkısı olurdu o şarkının adı keşke ismim iris olsaydı keşke ismim herkese sarı
Canı cehenneme rahat uyuyanın Kapısını örtenin perdesini çekenin. Yüreği yalnız kendiyle dolu Duvarları ancak çarpınca görenin. Canı cehenneme başkasının yangınıyla Evini ısıtıp yemeğini pişirenin. Bahçesine dek gelen alevleri Şehrayin sanan aptalın Canı cehenneme, camlarında Parçalanmış cesetler uçarken Bir iğdiş incelikle çiçekleri sulayanın. Mutfakla yatak odası arasında Çarşılarla gövdesi bencillikle hırsı Yılgınlıkla yenilgi arasında Dünyayı tüketenin canı cehenneme… ŞÜKRÜ ERBAŞ
BİR EFLATUN ÖLÜM kırgınım, saçılmış bir nar gibiyim sessiz akan bir ırmağım geceden git dersen giderim