Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emel Keleş

Emel Keleş
@okur_muyuz
.. Vakit varken durup ince şeyleri anlamaya çalışıyorum. İyi ki edebiyat var. Var olsun.. ..
“Geçmiş ne kadar koftu, sürekli un ufak olup üzerine dökülüyordu.”
Sayfa 148 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Her seçimin bir tarihi vardır, varoluşumuzun pek çok anı bir köşede sıkışıp çıkış noktasını bekler ve sonunda bu çıkışı gerçekleştirirler.”
Sayfa 57 - Everest YayınlarıKitabı okudu
“Ben kaçmıştım. Ama sonraki on yıllarda yanıldığımı anlayacaktım, çünkü halkaları giderek büyüyen bir zincirin varlığı söz konusuydu: Mahalle şehre, şehir İtalya'ya, İtalya Avrupa'ya, Avrupa bütün gezegene bağımlıydı. Bugünse şöyle görüyorum: Hasta olan mahalle değil, Napoli değil, yerküre, evren ya da evrenler Ve maharet eşyanın gerçek yüzünü saklamakta, saklanmakta.”
Sayfa 32 - Everest YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“İnsanlar bakımsızlıktan, yolsuzluktan, haksızlıktan ölüyorlardı ama her seçimde coşkuyla oylarını onlara hayatı dayanılmaz kılan siyasetçilere vermekten vazgeçmiyorlardı.“
Sayfa 30 - Everest YayınlarıKitabı okudu
136 syf.
2/10 puan verdi
Kendimi Perec okuyacaksın vaadiyle kandırılmış hissediyorum. Çoğu sonu ‘hatırlıyorum’ diye biten birer cümleden ibaret bir kitap bu. Hiçbir yere bağlanmayan, bir metne can verecek her şeyden yoksun cümleler. İlk sayfada “taktakları hatırlıyorum” u görünce yok canım dedim, bu öyle bismillah deyip giriş yapmak içindir. Ama yoo, basbayağı böyle devam etti. Hangi taktaklar, neyin nesi, neden bayım Perec? Hani bunu sadece kendine yazmış olsa anlarım, ama basılmış, kitap niyetine basılmış yahu! Ünlü bir yazar olmasa basılır mıydı bu kitap diye sorduran bariz örneklerden biri. Bir konuda şerh düşeyim sadece. Bu kitabı bir Fransız okusa, bu cümleler ona bir şeyler söyler. Ne bileyim, Paris’te yapılan ilk on katlı binaya gökdelen derdik deyince belki bir hatırası canlanır ya da bunun hatırasını taşıyan biriyle tanışıyordur vs. Ama bana hiçbir şey demediler, hemen hiçbir şey. O kadar demediler ki, sonuna ‘hatırlıyorum’ konduracak bir cümlem bile yok. Tüüü!
Hatırlıyorum
HatırlıyorumGeorges Perec · Everest Yayınları · 020 okunma
Reklam
136 syf.
2/10 puan verdi
Hatırlıyorum
HatırlıyorumGeorges Perec
3.6/10 · 20 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Gökten yağacak, arabalarımıza, yemyeşil çayırlarımıza, kafalarımıza, okullarımıza, pazar günlerimize patır patır dökülecekler. Yaygara koparacak, beraberlerinde kaoslarını, hastalıklarını, pisliklerini, esmerliklerini getirecekler. Güzel manzaralara gülge düşürecek, geleceğe uğursuzluk bulaştıracak, dillerimizi barbarıkla kirletecekler. Hele bir
Bana Sonunu Söyle
Bana Sonunu SöyleValeria Luiselli · Siren Yayınları · 202149 okunma
“Hayır, burada ilham falan bulmuyoruz, karşımızda güzel olduğu kadar kırık dökük bir ülke buluyoruz, bir şekilde artık biz de onun bir parçasıyız, dolayısıyla biz de kırık döküğüz, utanç duyuyoruz, kafamız allak bullak, bazense umutsuz hissediyoruz ve bu konuda ne yapılabileceğini bulmaya çalışıyoruz.”
Sayfa 24 - Siren KitapKitabı okudu
“Gökten yağacak, arabalarımıza, yemyeşil çayırlarımıza kafalarımıza, okullarımıza, pazar günlerimize patır patır dökülecekler. Yaygara koparacak, beraberlerinde kaoslarını, hastalıklarını, pisliklerini, esmerliklerini getirecekler. Güzel manzaralara gülge düşürecek, geleceğe uğursuzluk bulaştıracak, dillerimizi barbarıkla kirletecekler. Hele bir de burada kalmalarına izin verilirse önünde sonunda üreyecekler.”
Sayfa 16 - Siren KitapKitabı okudu
Reklam
“Amerikan rüyasının bile peşinde değiller, içine doğdukları kâbustan uyanmak gibi son derece yerinde bir arzu duyuyorlar sadece.”
Sayfa 15 - Siren KitapKitabı okudu
“Bir kez buraya geldiğinizde, burada kalmak ve o büyük aidiyet tiyatrosunda bir rol oynamak için her şeyi ya da hemen hemen her şeyi vermeye hazır oluyorsunuz."
Sayfa 8 - Siren KitapKitabı okudu
172 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Salinger’la tanışmamız pek iyi geçmemişti. Çok büyük bir beklentiyle başlayıp büyük bir hayal kırıklığıyla ayrılmıştım Çavdar Tarlasında Çocuklar’dan. Öykülerini daha çok sevdim. Bayılmadım, tam benlik bunlar demedim ama eli boş da dönmedim. Bu öyküleri okurken bir daha fark ettim ve teyit ettim ki, ben konuşma çizgilerini çok sevmiyorum. Hele de bir metnin tamamına yakını konuşma çizgilerinden oluşuyorsa, okuma keyfim düşüyor. Bir konuşmayı takip etmek zorunda kalmak, o konuşmanın içinden öykünün damarını yakalamaya çalışmak yorucu geliyor bana. O öyküden bana ne kalacaksa, ben onu hikayenin içinden kendim tutup çıkarmak istiyorum sanırım. Bunu başkasının ağzından duymak işin büyüsünü bozuyormuş gibi hissediyorum. Salinger da konuşma çizgilerini pek sıklıkla ve bolca kullanıyor. Bu yüzden, bir kitabını daha alıp okur muyum, sanmıyorum. Yine de beni bu kitaptan mutsuz göndermediği için müteşekkirim.
Dokuz Öykü
Dokuz ÖyküJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 20191,127 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
35 saatte okudu
Şiddetle yoğrulmuş öyküler..
Şiddetle yoğrulmuş bu kitap. Ama Bolano öyle uzun yoğurmuş ki, ele gelmiyor. Seziliyor, tadı alınıyor, damakta kekremsi bir tat, derinin üstünde bir gerginlik bırakıyor, ama ele gelmiyor. Seçilmemiş yalnızlıklar var, münzevi ruhlar, evlerinden uzak dallara asılmış sürgünler, kayboluşlar, yitik şairler ve pornocular, cesetlere sarılan modacılar, büyüye bulaşmış futbolcular, babalar ve oğullar, o.ospular ve p.zevenkler..Hepsi şiddetin kıyısında durmuş, şaşkınlıkla bakıyor, ve dünyanın en olağan şeyiymiş gibi anlatıyor, dünyanın en olağan olmayan şeylerini. “Şiddetten, gerçek şiddetten kaçılamaz, en azından 1950'lerde Latin Amerika'da doğan, Salvador Allende öldüğünde yirmili yaşlarını süren bizler kaçamayız.” Bu kitabın bu cümlelerle başlaması tesadüf değilmiş, derdi insandan insana yönelen hem politik, hem cinsel şiddeti, hem de hayattan insana yönelen şiddeti eşelemekmiş, okudukça anlıyorum. 2666’nın boyu kısa kalmış kardeşi gibi. Bir öykü kitabı bu. Ama eğer sürpriz sonlu, vurucu, altı çizilesi cümlelerle donatılmış öykülerse sevdikleriniz, sizi mutlu etmez. Ben seve seve bir münzevinin ardına takılır, onunla birlikte bezgin bezgin etrafa bakar, onunla sıkılırım, yeter ki iyi yazılmış bir münzevi olsun diyorsanız, o başka. Ben çoğu çok ağır akan öyküler olduğu halde, yorgunluktan gözlerim kapanırken bile okumaya devam ettim. Bolano’nun yarattığı rahatsız edici atmosferde hapsoldum. Çok seviyorum Bolano’yu.
Katil Orospular
Katil OrospularRoberto Bolano · Can Yayınları · 201786 okunma
9,9bin öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.