Sanırım kitap için en anlamlı söz,
aklın yerinde ve zamanında dizginleyemediği duygular,
insan da etkisi yıllarca sürecek hasarlar bırakır. sözüdür mutlaka.
Varrlıklı genç bir Alman kadın kahramanımız Mina de Vanghel, evli bir adama âşık olur ve bu sayede hikayemiz başlar.
Başlamasına başlar hikayemiz ama hikayemizin gidişatı ihtiras, güç gösterisi ve hırsa doğru adım adım ilerler.
İnsan ne yazık ki hislerine gem vurmayı çoğu çağda çoğu mekanda ve çoğu yaşamda başaramamıştır.
İnsana ne ne kadar uzak olursa insan onun özlemi ile yanar tutuşur kavrulur, hatta bu döngü bir süre sonra insanı tek bir noktaya indirgediği için insanın çoğu algısı kapanır ve tüm olaylara tek pencereden ve istediği şekilde bakmaya başlar.
Hayat bir şekilde iyi veya kötü olarak devam etmekle beraber, insanın karşısına ummadığı zamanda ummadığı şeyler çıkarır.
Bizleri kısa ama uzun bir ihtiras serüvenine davet ediyor yazarımız.