❛❛ Yorum Kısmında Yer Alan Açıklamayı Da Okuyalım İnşallah ❀
❀ ... benzetmeleri Peygamber Efendimiz de yapmıştır. Bir hadis-i şerîfinde İslâmiyet'i "bol yağmur"a benzetmiş, insanları da yağmurdan istifade etmelerine veya başkalarına faydalı olmalarına göre üç kısma ayırmıştır: 1– Bazı insanlar, iyi cins toprak gibidir. O toprak yağmur suyunu emer ve bol bitki verir. Ondan da bütün yaratılmışlar faydalanır. 2– Bazıları da killi toprak gibidir. Killi toprak yağmur suyunu içine çekmez, fakat o suyu üstünde tutar. Diğer bir söyleyişle yağmurdan kendisi faydalanmaz, ama ondan başkalarını faydalandırır. 3– Üçüncü kısım insanlar ise kaygan toprak gibidir. Bu tür toprak, yağmur suyundan hem kendisi faydalanmaz hem de başkalarını faydalandırmaz.
Buhârî, İlim, 20, nr. 79, Müslim, Fezâil, 15, nr. 2282.Kitabı okuyor
Kur'an'ı nasıl okumalı ve nasıl anlamalı?
Biz Kur'an'ı nasıl okuyalım ve nasıl anlayalım diye kendimize bir soru sorduğumuzda vereceğimiz cevap şöyle olmalı: Son vahyin ilk muhatapları olan sahâbe nesli bizler için çok önemlidir, onların anlayışları ve uygulamaları esas alınmazsa her kafadan bir ses çıkar. İşte bugün birileri kendi şahsi yorumlarını bize dayatma adına, Efendimiz'in ve sahabenin uygulamalarını dikkate almıyor ve bizlere de alınmaması konusunda telkinde bulunuyor ama inşallah bizler bu oyuna gelmeyeceğiz.
Sayfa 65
Reklam
Feth-i meyhane için okuyalım fatihalar Ola kim yüzümüze acıla bir baglı kapu (Meyhane kapısını açmak için Fatiha okuyalım.İnşallah bu baglı kapı yüzümüze açılır)
- Biz ne olacağız?…
Ümitsizlik, kötümserlik, bezginlik bütün memleketi sarmıştır. Hattâ kendi karargâhını bile!… Mustafa Kemal'in karargâh kurmaylarından ve onun siyasi işlerini yürüten Kurmay Binbaşı Husrev Beyin (Husrev Gerede, Mebus, Büyükelçi) Havza'dan Erzurum'a Kâzım Karabekir Paşaya yazdığı şahsi mektuptan bazı parçalar okuyalım: Havza, 7.
Sayfa 35 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Mühim. Okuyalım inşaêllah
O, Bütün Noksan Sıfatlardan Münezzehtir Efendiler! Allah Teâlâ'yı varlıkların özelliklerinden ve mahlûkatın sıfatlarından tenzih edin. Birbirleri üzerine konan, mekâna muhtaç cisimler gibi, Allah Teâlâ hakkında "istivâ" kelimesini, "bir mekâna oturmak" anlamında açıklamaktan akîdelerinizi temizleyin. Nitekim Allah Teâlâ bundan münezzehtir. "Allah Teâlâ; yukarıdadır, aşağıdadır, mekâna muhtaçtır, el ve göz gibi âzalara sahiptir, gelerek veya intikal ederek inebilir" demekten sakının. Zira her ne kadar Kur'an ve Sünnet'te zâhiren bunlara işaret eden kelimeler vârid olsa da, bunların asıl manalarını gösteren âyet ve hadisler de gelmiştir. Öyle ise bu konuda yapılması gereken, selef-i sâlihînin şu sözlerine uymaktır: "Müteşâbih âyet ve hadisler hususunda takip edilmesi gereken yol; bunların hepsine iman edip, Allah Teâlâ'yı keyfiyet ve mahlûkatın sıfatlarından tenzih ederek asıl manasını O'na ve resûlüne havale etmektir. Nitekim mezhep imamları da bu yolu izlemişlerdir. Allah Teâlâ'nın kendi zatını sıfatlandırdığı müteşâbih âyetleri yalnızca okuyup açıklamasına girmeden susmak daha uygundur. Bunların tefsirini Allah ve Resûlü'nden başka hiç kimsenin yapmaması gerekir. Fakat müteşâbih âyetleri, muhkem âyetlerden manasına uygun olanına hamledebilirsiniz. Çünkü muhkem âyetler Kur'an'ın temelini oluşturur. Ayrıca müteşâbih âyetler, muhkem âyetlerle asla çelişmez."
Humur nedir? Başörtüsü mü, boyun örtüsü mü? Nasıl anlaşılmalı ve tesettürün ölçüsü nasıl konmalı? Bu sorulara birileri, kendi kafasına göre yorumlar yapmışlardı. Onları bir tarafa bırakalım; biz Kur'ân'ı nasıl okuyalım ve nasıl anlayalım diye kendimize bir soru sorduğumuzda vereceğimiz cevap şöyle olmalı: Son vahyin ilk muhatapları olan sahâbe nesli bizler için çok önemlidir; onların anlayışları ve uygulamaları esas alınmazsa her kafadan bir ses çıkar... İşte bugün birileri kendi şahsi yorumlarını bize dayatma adına, Efendimiz'in ve sahâbenin uygulamalarını dikkate almıyor ve bizlere de alınmaması konusunda telkinde bulunuyor ama inşallah bizler bu oyuna gelmeyeceğiz.
Reklam
Hz. Esma bint Ebi Bekir
Aktaracağımız bu rivayetin ravisi Hz. Aişe, olayın aktörü Hz. Esma'dır. Biliyorsunuz, Nur Süresinin 31. ayetinde geçen humur kelimesi üzerine bu topraklarda bayağı fırtına koparılmıştı. Humur nedir? Başörtüsü mü, boyun örtüsü mü? Nasıl anlaşılmalı ve tesettürün ölçüsü nasıl konmalı? Bu sorulara birileri kendi kafasına göre yorumlar yapmıştı. Onları bir tarafa bırakalım da biz Kur'ân'ı nasıl okuyalım ve nasıl anlayalım diye kendimize bir soru sorduğumuzda vereceğimiz cevap şöyle olmalı: Son vahyin ilk muhatapları olan sahabe nesli bizler için çok önemlidir, onların anlayışları ve uygulamaları esas alınmazsa her kafadan bir ses çıkar. İşte bugün birileri kendi şahsi yorumlarını bize dayatma adına, Efendimiz'in ve sahabenin uygulamalarını dikkate almıyor ve bizlere de alınmaması konusunda telkinde bulunuyor ama inşallah bizler bu oyuna gelmeyeceğiz.
Sayfa 65
Türk Ocakları Ankara Şube Başkanı TÜRKÂN HACALOĞLU’nun toplantıyı açış konuşması “20 yıl önce ebediyete gönderdiğimiz Türk milliyetçilerinin Galip Abisi için bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Siz Galip Abi dostları, hepinize ‘Hoş geldiniz.’ diyorum. Bugünün anlamı benim için çok önemli. Çünkü çok değer verdiğim üç önemli şahsiyet şu anda
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.