İbn Hâni der ki: Ebû Abdillâh’ı [İmâm Ahmed b. Hanbel] şöyle derken işittim:
*“Abdestte mazmaza [ağza su verme] ve istinşakı [burna su verme] terk eden namazı iâde eder. Allah azze ve celle buyurdu ki: “Yüzlerinizi yıkayın.” [Mâide, 6] Ağız ve burun yüzden değil mi?”*
_*Mesâil*_ (23)
* * *
Abdestte mazmaza ve istinşak yapmanın hükmü ilim ehli arasında ihtilâflıdır.
*_Birinci Görüş:_* Mazmaza ve istinşak yüzü yıkama farzına dâhildir. Bunları yapmayan yüzü yıkamış olmaz. Dolayısıyla mazmaza ve istinşak farzdır. Bu, Ahmed, Atâ, İbnu’l-Mubârek ve İshak’ın mezhebidir.
*_İkinci Görüş:_* İstinşâk vâcibtir, mazmaza değildir. Bu görüş de Ahmed’den nakledilmiştir.
*_Üçüncü Görüş:_* Mazmaza ve istinşâk farz değil, mustehabtır. Bu görüş ilim ehlinin çoğunluğunun görüşüdür. Derler ki: Yüzü yıkamada farz olan yüzün zâhirini yıkamaktır. Ağzın, burnun, gözlerin de dışını yıkamak sadece farzdır. Ağzın ve burnun içini yıkamak farz değil mustehabtır.
Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem’in abdestini nakleden bütün delîller, onun ağza ve burna su vermeyi hiç terk etmediğini göstermektedir.
Farz olduğunu söyleyen böyle yüce imâmlar da olduğu için ihtiyatlı olmak, mazmaza ve istinşâkı terk etmekte gevşek davranmamak en doğru olandır.