Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayatının dip noktasında olanların aydınlığa çıkması niyetiyle...
Hayat, benim için en hayırlı ve en mutlu olan hâle dönüşüyor. Bu yeni ve harika sürprizlerle dolu yıldız günlerim için teşekkür ederim. Ruhumdaki, zihnimdeki ve bedenimdeki her şey kalıcı bir şekilde pozitife dönüşüyor. Bunu sevgiyle kabul ediyorum. Uyandığım her günde, bir öncekinden daha mutlu ve daha enerjik oluyorum. İçimdeki iyilik ve
Doğru şartlar altında bu dünyada büyük adımlar atan ve değişim yaratanların narsistler olduğu söyleniyor. Hepsi bir güvensizlikle doğan, risk alan ve vizyon sahibi, tutkulu ve öğrenmeye doymayan insanlar. Bu da onların diğerlerinden daha ileride tutuyor. Aynı zamanda yarattıkları fikirleri ortaya çıkaran belirgin zayıflıkları var; dinlemezler, eleştiriye karşı aşırı hassaslardır, paranoyak ve sinirli olurlar. Kontrol düşkünü olan bu insanlar, aşırı rekabetçi, yalnız, abartılı, kendini tanımayan ve yalancılardır.
Reklam
Akıllı insanlar, attığı birkaç sloganın işe yaramadığını deneyimledikten sonra slogan atmamaya karar veren kişilerdir. Onlar gerçekten deneyimlemedikleri, meleke haline getirmedikleri bir söylemi dile getirmezler. Diğerleri ise dünyada asla karşılık görmeyecek söylemleri slogan olarak tekrar ederler. Bunlar iki çeşittir; birisi sloganı sınayacak
Einstein, “ Zayıf intikam ister. Güçlü olan affeder. Zeki görmezden gelir.” Siktir et. Einstein her zaman haklı değildi. İntikam soğuk yenen bir yemektir... Şimdi buna katılıyorum. Bu, onlar için geldiğinizi unuttukları ve zamanı geldiğinde çığlıklarının çok daha güzel olduğu anlamına gelir.
Aşk, hoşlanma gibi duyguların gelip geçici olduğunu bilirim. Bazen bunu kendi içimde yaşamam gerekir. Yeri ve zamanına göre bunun ayırt edebilirim. Karşımdaki insan benim duygularıma karşılık vermek zorunda değildir. Bunu da kabul edebilirim. Her ne olursa olsun bu duygunun yaşamaya değer olduğunu da biliyorum. "Aşk olmayan ideale duyulan bir arzudur" der Yalın Alpay. Bir insana hayalimizdeki idealleri giydiririz. O bizim için mükemmel, kusursuz bir varlık olur. Aşkı tanımadığımız insana duyarız çünkü tanısaydık onun da kusurları ve eksiklikleri olan bir insan olduğunun farkına varırdık. Sevgiyi ise tanıdığımız insana duyarız. Sevgi aşkın tersine zaman geçtikçe kaybolmaz. Bir ömür boyu sürebilir. Sevmek onu her haliyle kabul etmektir. Aşk ise onun hayalimizdeki kusursuz varlık olmadığının farkına vardığımızda hayal kırıklığına sebep olur. Ben içinde saygı olan sevginin en ideal olduğunu düşünüyorum.
64 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Köle, Sahip, Eşitiz, Yaşasın!
18. yy. ruhunun belirgin olduğu eserlerdendir. Toplumsal eşitsizlik, kölelik gibi konuları işleyen iyimser ve güler yüzlü bir komedyadır. İki efendi-köle çifti deniz kazası sonucu bir adaya düşer; bu adanın kuralları doğrultusunda efendiler köle, köleler efendi olacaktır. Kitabın vurgusu "Erdemli olan insanlar eşittir." felsefesindedir. Kitap sosyal koşullardaki farklılığın Tanrı'nın bize dayattığı sınavdan başka bir şey olmadığını anlatır.
Köleler Adası
Köleler AdasıPierre de Marivaux · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021916 okunma
Reklam
19.05.2024
Seni sevemem dedi. Nedeni ise havaların sıcak olmasıymış. Meğer kalbinin sıcaklığına bir de yaz güneşi eklenince fazla gelmiş! Ama sadece bu değildi, aslında daha derin bir sebep vardı. 'Senin sevgin bana ağır' dedi. İşte o an anladım ki belki de hislerimi yanlış zamanda yanlış şekilde ifade etmiştim.Belki de sevgim onun omuzlarında bir yük gibi duruyordu. Her kelimem her bakışım ona olan düşkünlüğüm ona ağırlık gibi geliyordu. Belki de benim kalbimde hissettiğim bu yoğun aşk, onun kalbine fazla geliyordu. Onu boğuyor, nefes almasını zorlaştırıyordu. Ama sevgim hiçbir zaman onu incitmek ya da zorlamak için değildi. Belki de bunu anlaması zaman alacaktı.Düşündüm, belki de sevgimi biraz hafifletmeliydim. Onun nefes alabileceği, rahatlayabileceği alanlar bırakmalıydım. Sevgi bazen sadece yanında olmak, ama bunu hissettirmeden yapabilmekti. Belki de ona zaman ve mekan tanımalıydım, kendi duygularını keşfetmesi için.Sonbaharın serin esintileri geldiğinde belki o zaman biraz daha özgür hissederdi kendini. Yaprakların döküldüğü o serin akşamlarda, belki de yükü biraz hafiflerdi. Belki de kışın, kar taneleri düşerken birlikte oturduğumuz sıcak bir köşede içimizdeki sıcaklığı paylaşabilirdik. Ama bu kez ona nefes alacak kadar hafif ama varlığımı hissettirecek kadar da sıcak olmalıydım.
Bu dünyada en yenilmeyen, en uzun ömürlü olan şey fikirdir.
Dr. Mustafa Hakkı AkanselKitabı okuyor
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.