Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Olçar Dikilitaş

Olçar Dikilitaş
@olcaree
Kendimce inceliyorum / film önerisi paylaşıyorum
Ölümümle sana bir zarar vermiyorum ve bu beni rahatlatıyor sevgilim.
Reklam
64 syf.
8/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig
8/10 · 223,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Olçar Dikilitaş
Bir kitabı yarım bıraktı
%17 (24/136)
Öneriler
pek bilimeyen dizi önerileri part I Severance (2022-...) : distopya sci-fi ve workplace dramayı muazzam birleştiren bence çok gerici ve farklı bir iş mutlaka herkes izlemeli. Dizinin çekimleri ve her bölümde artan gerilim izlemek için yeterli sebeplerden. Ayrıca 2. sezonu 2024 Aralık ya da 2025 Ocak ayında geliyor. Imdb: 8.7 Rotten Tomatoes : 97/87 Metacritic : 83/87
Reklam
Hız kültüründe, yaptığımız şeyin içeriğine ya da anlamına pek kafa yormaksızın, daha çok şey yapmak, daha iyi yapmak ve daha uzun süre yapmak zorundayız. Kişisel gelişim kendi başına bir hedef haline geldi. Ve her şey özbenliğin etrafında dönüyor. Zygmunt Bauman'ın "küresel kasırga" diye tanımladığı bir dünyada kendimizi savunmasız hissettikçe, daha çok kendimize yöneliyor ve dolayısıyla ne yazık ki, iyiden iyiye savunmasız hale geliyoruz. Buradan bir kısırdöngü doğuyor.
Kimse bu haberi gemide gerçekleşen romantik kaza ile ilişkilendirmişe benzemiyordu. Ama birkaç satır okur okumaz parıldayan gözlük camlarıyla o ay gibi bembeyaz suratın bir hayalet gibi gazetenin ardından bana baktığını hissettim.
Aslında çekinmeden söyleyebilirim ki bu cehenneme benzeyen yalnızlığımda çoğunlukla sarhoşumdur...
Pozitif düşün ve çözüm ara tekerlemesini tekrarlayıp duruyoruz artık kimsenin sızlandığını duymak ya da yüzünü ekşittiğini görmek istemiyoruz. Eleştiri, derhal bastırılması gereken bir şey, bir olumsuzluk kaynağı "Sen en iyi olduğun şeyi yap", o zaman her şey yolunda gider, bunu hepimiz biliyoruz, öyle değil mi?
birçoğumuz her şeyin giderek daha hızlı aktığını hissediyor. Hayatın temposu sürekli artıyor gibi. Kendimizi aralıksız olarak yeni teknolojiler, kurumsal yeniden yapılanmalar ve gıda, moda ve mucizevi tedavilerde gelip geçici trendler bombardımanı altında buluyoruz. Akıllı telefonunuzu satın aldığınız an, son uygulamaları çalıştırabilmek için bir üst modele geçmeniz gerekiyor. İşyerinizdeki bilişim sistemine daha alışamadan yeni bir sürüm kuruluyor. Tam sinir bozucu meslektaşınıza katlanmayı öğrenirken kurum yeniden yapılanıveriyor ve karşınızda yepyeni bir ekip buluyorsunuz. Değişmeyen tek şeyin bitimsiz değişim olduğu, dùn öğrendiğimiz şeyin yarın geçersiz olacağından başka bir şeyden emin olamadığımız "öğrenen organizasyonlar"da çalışı yoruz. Hayat boyu öğrenme ve beceri geliştirme; eğitim sisteminde, iş dünyasında ve diğer sektörlerde anahtar kavramlar haline geldi.
Reklam
Öneriler
pek bilinmeyen film önerileri part IV Little Boy (2015) : savaşın ne kadar kötü olduğunu bir çocuk üzerinden dramatik, sıcak ve daha yumuşak bir tonda anlatan bir film. Birçok eleştri sitesinin haksızlık yaptığını düşünüyorm Imdb : 7.3 Metascore: 30 Rotten Tomatoes : 26/78 Olcarscore : 7.0
104 syf.
4/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Konu ve kitap apayrı
Kitabı yeni bitirdim ve bu kitapla ilgili görüş belirtmek lazım gibi hissettiğim için kısa bir inceleme yazdım. Kitabın arka kapağına bakıp kitabı almayın çünkü konu o değil. Öncelikle kitapla ilgili en sevmediğim nokta bize verilen Sears, Betsy, Reneé, Salazzo ailesi ve diğer tüm karakterlerin tam olarak anlamlı bir sona sahip olmaması oldu. Karakterler gündelik hayatlarında evlilik, cinsellik, hayatın kirliliği, komşuluk, dalgınlık, fedakarlık gibi önemli konularda minik de olsa olaylar yaşıyorlar ancak bu olaylar bir bağlamda sonuç bulmuyor, bulsa da çok hızlı geçiliyor. Kitabın arka kapağındaki konunun yani çevrenin kirletilmesi ve bir gölete yapılan manasız yapılaşmayı eleştiri ise son 15 sayfada sonuç buluyor ve bu kesinlikle tatmin etmedi. Betsy'nin çocukça yaptığı planın hemen sonuç bulması ve Sears'ın bu olayda rolünün çok minimal olması beni şaşırttı. Yani tüm bu hayatın içinden olan minik olayların bir yerde çevre problemine bağlanmasını bekledim ama hem bağlanmadı hem de sonu çok aceleyle bitti. Kitabın tek iyi yanı karakterlerin çok hayatın içinden hissettirmesi oldu, o yönünü beğendim. Ama bazen de manasız atlamalar olduğu için olayların da önemsiz hissettirdiği oldu. Kısacası günlük ancak aceleyle yazılmış tam bir olayı olmayan bir hikaye.
John Cheever
John Cheever
'ın ölmeden önce son kitabı.
Nasıl Da Cennete Benziyor
Nasıl Da Cennete BenziyorJohn Cheever · Can Yayınları · 202325 okunma
Bunları yazdığım dönemde, tedavide rağbet gören şeyler hızla değişiyordu ve dünün geleneksel terapistlerinin çoğu oto yıkamacılarda cam siliyordu. "Deli doktoru" demenin çoktan modası geçmiş ve yerini eski bir terime, "psikanalist"e bırakmışken...
Bir çöplük neden övülür, bir sapkınlık neden tanımlanmaya çalışılır ki? Taşınabilir eşyaya olan tutkusunu azaltmadan göçebeliğe eğilim gösteren bir toplumun döküntüsüydü bu.
363 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.