Sevgilimin karakter olarak mükemmele yakın bir hali var. Her insan da olduğu gibi tarafımca kabul görmüş kendine has halleri de mevcut. Misal vermem gerekirse çok tembel!
Gülü seven dikenine katlanır düz mantığı her zaman bana gülünç gelmiştir. Günlerden bir gün telefonda konuşurken: "hayatım hangi kahveyi severek içiyorsun" diye sordu. Bende ona şöyle cevap verdim, "sade ama şekersiz ve sert cronat gold her kahve tercihimdir," diye karşılık verdikten sonra sevgilim bana: " vayyy! öğrenmiş oldum gördün mü?" demesi üzerine aradan geçen bir zaman diliminde bana misafir gelmesi ile "kahve içelim mi?" demesi üzerine "olur." cevabını verdim. Tabii az evvel yukarıda da bahsettiğim gibi kendisi tembel olunca kalktım kahveleri ben hazırladım. Kendisine dönüp kahvesini ikram ettikten sonra şöyle dedim: "zaten tembelsin, niçin hangi kahveyi sevdiğimi sordun ki, sonuç olarak ben yaptıktan sonra bunun bir anlamı yok ki," dedim. Sevgilim, bana gülerek "birlikte içiyoruz, hangimizin yaptığının ne önemi var" demesi üzerine şu sözler geldi aklıma: aşk, yalnızca bodrumda yaşanmıyor çatı arası altıncı katta hatta dört duvar arasında sevgiliyle birlikte kahve içerek'te yaşanıyor.
Aşk meczuptur, aşka taş atılmaz.