SEN NE SANDIN
Varsın hesabımız kalsın ahrete
Yaptıkların burda durur mu sandın?
Aklın hırsa batmış kalbin nefrete
Ettiklerin sana kalır mı sandın?
Ateş, içtiğin su yediğin lokma
Kâbe’yi yıksan da bir gönül yıkma
Nasılsın güzel sevgili, umarım iyisindir. Ben çok heyecanlıyım. Bugün senin özel günün. İnsanlardan kendimi soyutlamaya çalıştığım dönemde çıkmıştın karşıma. Seni ilk gördüğüm yeri hatırlıyorum. Odandaki diğer masanın duvar tarafındaki sandalyede oturuyordum. İlk kez orada o güzel sesini duymuştum. Beni ilk aramanı hatırlıyorum. Odana çağırmıştın.
Merhaba sevgilim :). Bugün çok özel bir gün ve dahası yarın çok çok daha özel bir gün. Nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Seninle bize ait günlerin konuşmasını çok çok erken yapmıştık aslında. Sen takvimine not almıştın, bense birkaç kez unutup 17 Mart tarihinde sonsuza kadar aklıma kazımıştım. Senden saklı bir şeyim olmadığı için bunları anlatmamda
Dün çok kıymetli Özlem Komitoğlu Yaman’ın heybesinde çok derin mana barındıran bir paylaşımına denk geldim. Kendimce toparlamaya çalışmak istedim… Şöyle diyordu; “İnsanın asıl doğum yeri, kendisine ilk kez baktığı yerdir.”
İnsan hayata iki defa gelir. Biri doğduğunda, diğeri neden doğduğunu anladığında. Yani bu tıpkı Özlem’in de ifade ettiği gibi
Zamane Cemaatler ve hocaları, hepiniz İmam Suyuti, İmam Nevevi gibi; kralların, Baybarsların suratına karşı hakkı söyleyen alimlere kurban olun...
Şam‘a doğru ilerleyen Moğollara karşı savaş hazırlığı yapan Memlük hükümdarı Zahir Baybars, halktan yeni vergiler toplamak için fakihlerden fetva talep eder. Onay aldıktan sonra, onayı alınmayan fakih kalıp kalmadığını sorar.
Fakihler, cevaben salih alim şeyh Muhyiddin Nevevi‘nin kaldığını söylerler. Baybars, İmam’ı meclise getirterek söz konusu fetvayı onaylanmasını söyler. Fakat İmam, kendisini bundan muaf tutmasını ve bu fetvayı onaylamayacağını söyler. Bunun üzerine Baybars, neden onaylamıyorsun diye sorunca İmam şöyle cevap verir:
“Sen daha önce Bundukdar‘ın kölesi iken Allah’ın lütfuyla hükümdar oldun ve memleketin başına geçtin. Duyduğum kadarıyla senin sahip olduğun şu kadar bin kölenin her birinin bin dindarlık giysisi vardır. Ayrıca iki yüz cariyenin her birinin üzerinde de on bin dinarı aşan mücevheratı vardır. Şimdi sen bütün bunları sattıktan sonra yine vergiye ihtiyaç kalırsa, o zaman fetvayı onaylarım.”
İmamın bu cevabına kızan Baybars; “Memleketimi terk et. Şam’dan çık” der. İmam da “memnuniyetle” diyerek Şam‘dan çıkar ve memleketi olan Neva‘ya gider.
Alimler, Baybars‘a onun salih ve muktedabih bir zat olduğunu, kendisini geri çağırmasını söylediklerinde hükümdar onu geri çağırır. Ancak İmam yemin ederek, Baybars hayatta olduğu sürece Şam‘a gitmeyeceğini söyler.
| facebook.com/share/p/2bTSy9r...
abi.................................. (spoilerli)
simdi ben serinin konusunu bile bilmeden once kitabin son sahnesini biliyordum (goz agiz goz emoji kombosu) kaz ve inej ciftimiz medyada pek bi populer oldugu icin cok karsima cikiyordu, yorumlarda da birisi olmuyolar demisti. ben de nasil yani bu kadar tantana olmayan ship icin mi diye dusunup o
Sevgililerimle biricik babama
16.03.2023
Seni çok özlüyorum aslında beyaz saçlarını koklamayı özledim sarılınca sana sevmezdin çok sarılıyorum diye iyi ki sarıldım ama babacığım bunlar bana hatıra kaldı
Gitmeden 2 gün önce söyledin bana dikkat et kendine annene sahip çık diye ben ise hep o yeşil gözlerine baktım
İnsanın babası ölünce
Şu beş duyudan, altı yönden
Varını yoğunu birliğe çek, birliğe.
Kendine gel, benlikten çık, uzak dur,
İnsanlara katıl, insanlara,
İnsanlarla bir ol.
İnsanlarla bir oldun mu bir madensin, bir ulu deniz.
Kendinde kaldın mı bir damlasın, bir dane.