Huzursuz
nörobilimci Oliver Sacks, özgünlüğün var olan görme biçimlerinden farklı bakma, hayal dünyasında rahatça dolaşma, dünyayı zihnimizde yeniden yaratma ve bütün bunları eleştirel bir içgörüyle denetleme yeteneği olduğunu söyler.
Oliver Sacks'ın kitabında geçmez ama seni düşünmek de migrendir.
Dostoyevski de bu konuda hemfikirdir. Prens Miskinin ağzından Ya bu bir hastalıksa?" diye sorar "Sonuç algıların derinleşmesi ve daha sonra, sağlığa kavuşulunca yeniden irdelenmesi, kusursuz bir uyum ve güzelliğin yaratılmasaysa, bu duygu yoğunluğunun anormal olması çok mu önemli?
(Oliver Sacks- Mars'ta bir antropolog -192-dipnot)
Sena
@Gsenayy
·18 Ağustos 2023 12:58
Geschwind'e göre "Temporal lob epilepsisindeki kişilik değişimi, davranışlarımızı yönlendiren duygusal güçlerin temelini oluşturan sinirsel sistemleri anlamak için elimizdeki tek ipucu olabilir"
Geschwind'e göre bu değişimleri olumlu ya da olumsuz olarak adlandırmak yanlıştı. önemli olan bunların, kişinin hayatında nasıl bir rol oynadıgı, onu yaratıcı, yıkıcı, uyumlu, uyumsuz, nasıl bir kışı yaptığıydı. Geschwind daha çok, sayısı fazla olmayan bir grubu, sendrom sayesinde yaratıcılıklarını olağanüstü bir biçimde geliştirenleri inceledi. Dostoyevski hakkında şunları yazdı. "Eger bir dahi bu trajik hastalığa yakalanmışsa, derin bir anlayış gücüne ulaşabilir duygusal dünyasını alabildiğine derinleştirebilir.
Sayfa 192Kitabı okudu
Oliver Sacks'in kitabinda geçmez ama
seni düsünmek de migren sayilir.
Bahçeyle uğraşırken büyük bir huzur duyuyorum. Hiçbir çatışma çıkmaz onlarlayken, bitkilerin egoları yoktur, duygularınızı incitmezler.
Oliver Sacks
Otizm, bir sendrom olarak tanımlanabilirken aynı zamanda farkında olunması (gurur duyulması) gereken bütün bir var oluş şekli, tamamen farklı bir varoluş şekli ya da kimlik olarak da görülmelidir.
(Oliver Sacks/ Anormal Psikoloji/ s.435)