Durup dururken aklına düşüyor Bir ses sanki onu anımsatıyor Hafiften bir gülümseme yüzüne vuruyor Sanki hiç gitmemiş gibi hissettiriyor Duyguların seni ele veriyor Çok sevmişsin belli diyor Gözünde hafiften yaşlar süzülüyor Güzel günler o an aklına geliyor Unutmak kolay olmayacak biliyor Sessizce öylece bir hayale dalıyor İçinden geçenleri haykırıyor Şimdi söyle ne istiyorsun benden Hadi çık git artık benim kalbimden Yaktın yüreğimi en derinden Oysa çok sevmiştim ben seni gerçekten İnanmıştım sana tüm kalbimle yürekten Bir hayal oldun artık geçen günlerimden Sen sevemezsin kimseyi inciltmeden… (ÖNER AKÇA)
Hamas lideri İsmail Heniye: Halkımız teslim olmayacak, direniş bu cani düşman karşısında haklarımızı savunmaya devam edecektir. Eğer İsrail kendi tercihlerini Filistinlilere zorla dayatabileceğine inanıyorsa bunun bir hayal olduğunu anlamalı. Dünya, İsrail’i çocuk katili olarak nitelendiriyor ama halkımıza yönelik soykırım savaşına son veremiyor. Tüm İslam ümmeti ve dünyanın özgür halkları, bu vahşi katliamlar karşısında ayağa kalkmalıdır!
Reklam
Cemal Süreya Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. Şems-i Tebrizi Düzenim bozulur, Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Haramdan helal olmaz
Bir gün Allah(c.c.) izin verdiğinde evlendiğimde eşime hediye edeceğim kitabım,Gökyüzüne not isimli kitap. Okurken bir daha her satırına ben duygularımı yazdım.Haram olmadan,gelecekteki eşime yazdım niyetimde sen duamda sen olarak yazdım.Allah hayırlı vakit ve hayırlı zamanda çıkaracak karşımıza. Sözüm o ki yanlış kalplerde aşkı aramayın,eş olmayacak kişiye aşk demeyin. Şiir mi yazacaksınız ilerdeki eşinizi hayal ederek yazın gibi. Şimdi siz helal yoldan sevgiyi verin Allah size mükafatını verecektir.
2006 senesi 7 yaşındayım...Yanımda da en yakın arkadaşım olan benden 1 yaş küçük kardeşim... Her zamanki gibi oynuyorduk evimizin salonunda. O küçüklüğün verdiği hayal gücüyle çağ kapatıp çağ açıyoruz kendi aramızda demirden askerlerimizle. Bir şeyler oldu, annem pencereye koştu, bir çığlık, bir telaş. Hemen ayaklandık, pencereye koştuk biz de...
Şöyle bir şey hayal ediyorum. Evimizde, öncelikle, Televizyonları kullanılmayacak hale getirip çöpe atmak. Anteni güzelce söküp onuda yamultup çöpe atmak. Oh mis... Sonra banyodaki lavobayı güzelce biraz aşağıya indirmek, şadırvanda gibi abdest almak için. Çünkü öteki türlü lavobalar aynı gavurların ki gibi... neyse...sonra... Evimizin bir odası aynı mescid gibi ama çok sade olacak, süs püs olmayacak... Sade bir halı, sade seccadeler, sade bir kaç tane tesbih, rahle ve Kur'an'ı Kerim... Her günümüz çoğu saatleri bu odada geçse... Yemek ve uyku az ve öz olsa. Hatta mutfak bile sade olsa, çok çeşit yemek malzemesi bile olmasa. Her zaman yemek pişmese... hafif şeyler ve 2 öğün... açlık oruçları... Sonra... Evin sapsade... oturma odası 1 kanepe, bir kaç minder... Yerde oturmanın tadı bir başka... Yemekler yerde sadece sofra mendilin üstünde yense...
Reklam
566 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.