864 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 32 days
Evet sonunda bu ünlü eseri okuyup bitirme mutluluğuna erişmiş bulunuyorum. Ben bu kitabı hem okudum, hem yaşadım.  İlk olarak mutlaka ünlü yayınevinden (mesela İş Bankası, İletişim, Can) okumam gerek fikrini kafamdan attım çünkü okuduğum bu yayınevinin çevirisi diğerleriyle karşılaştırdığımda daha iyiydi. Tolstoyun bütün kitapları okunmalı bence,
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Dionis Yayınları · 201639.5k okunma
On İkiye Bir Var
Zaman geçiyor. Bizler zamanın içinde yüzdüğümüz halde zamanın geçişini değil de, o geçtikten sonra, sadece geçmiş olduğunu hissedebiliyoruz. O da şakağa düşen aklarda, alnımızdaki kırışıklıklarda, bele yapışan lumbago ağrılarında, nihayet hastalıkta, ölümde…
Haldun Taner
Haldun Taner
Reklam
"Ya Ali;evvela kendine bir arkadaş bul,sonra yoluna devam et."buyurur. Hz.Ali:"Nasıl bir arkadaş?"diye sorunca Resulullah: "Sana bilmediğini öğretecek, ayağın kayınca tutup kaldıracak, yaşayışıyla sana örnek olacak bir kişi. "buyurur. Bunun üzerine Hz Ali:"Öyle bir arkadaş ancak sen olursun Ya Resûlallah." diye cevap verir.
herhangi bir insana, bir ölüm haberi nasıl verilir ki? Sırf ölüm haberi de değil, başka bir haber, güzel haberler mesela, gizli sevdalar. Hepsi aynı. Bir insana duyulan sevginin çaresizlikle kesiştiği anlar, hep aynı. Boşa konuşmak, aşkta da ölümde de, hepsi bir. Umut biter, sadece sözler kalır, kırık dökük, yaralı, tedirgin, gücenik. Hiç söylenmese de olacak, hiç söylenmese sonradan çekilen azapları da daha az olacak. Boşa söylenmiş sözlerin azabı, çoğu zaman, hiç söylenmemiş sözlerin azabından ağır. Bazen bir cevap olur, daha beter. Bazen bir bakış olur, son umutları kırılmadan evvel teyzenin bana baktığı gibi, daha beter. Koyu koyu kazınır içine o bakış, önce incecik bir saplanış, sonra genişler, büyüyen bir çatlak olur, kıvrım kıvrım yayılır, her yere birden. Bir saat gelir, bir tel kopar, bir kiriş çatırdar, kuşlar havalanır önünden, bir bakarsın hayatının bütün camı çerçevesi inmiş, yine ayazda kalmışsın. Yüzünün cilası kazınmış, ellerin cebinde, enseni omuzlarına gömmüş, sağa sola boş boş, çaresiz bakıyorsun. Aklını toplamak için gözlerini boşluğa dikiyorsun, kafanda bir uğultu, boşluktan çıkan boşluk, başka hiçbir şey yok.
352 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 12 days
Bir şey orada yokken, artık yokken, o şey sanki oradaymış gibi yaptığımızda, zaten orada olsaydı da aynı duyguları yaşayacağımız anda o şeyin başından beri orada olduğuna inanıp öyle yaşamanın romanı. Kaldı ki bizler tam da bu döngünün ürünleriyiz. Özlemenin, yad etmenin ürünleriyiz. Hepimiz, o şey orada varken ona karşı vazifemizi yeterince
Düş Kesiği
Düş KesiğiGüray Süngü · Ketebe Yayınları · 2020789 okunma
“ Ne kadar kıskanç olduğumu tahmin bile edemezsiniz. Ya benimle gelir beni ölünceye kadar seversiniz ya da nefretinize rağmen yine benimle gelir, ölümde de ölümden sonra da benden nefret etmeyi sürdürürsünüz. Benim duyarsız tabiatımda hissizlik diye bir sözcük yoktur.”
Reklam
Düşzamanı Avustralya Aborjin mitolojisi üç temel şeye gönderme yapar: insan, toprak ve kutsal alan. Dünyanın yaratılışı sırasında, yani insan hayatı ortaya çıkmadan evvel, Düş-zamanı adı verilen bir dönem yaşanmıştır. AvustralyalI Aborjinler, insanların yaratılıştan sonra aynı anda hem fiziksel dünyada hem de Düşzamanı nda yaşadığına inanıyordu. Buna göre hayatta ve ölümde, her birimizin bir parçası sonsuz Düşzamanı nda varlığını sürdürürdü. Etraflarında olan bitenleri daha iyi anlamak ve onlar üzerinde bir etki yaratabilmek için kabileler herhangi bir insanın, hayvanın, nesnenin ya da anlama konusunda yardıma ihtiyaç duydukları herhangi bir şeyin Düşzamam’nda ete kemiğe bürünmesi için şarkı söylenip dua ederlerdi. Örneğin, gerçek hayatta karşılaştıkları timsahları kontrol edebilmede yardımcı olması için Düş-zamanı’ndaki timsahtan medet umarlardı. Düşzamanı efsaneleri, verdikleri dersleri hikaye anlatıcısının hayatına aktardıkları için nedensellik ilişkilerini açıklayan mitler ve ahlaki dersler olarak kullanılır ve böylece Aborjin kültürünün önemli bir parçası olmaya devam ederler. Büyük bir toprak parçası söz konusu olduğundan, Düşzamanımitlerinin bir kabileden diğerine farklılık göstermesi anlaşılabilir bir durumdur. Böylece bu farklı mitler kabilelerin kimliklerinin bir parçası haline gelir.
Ya peki ameliyat masasında geçici bir süre için ölen insanlar? Onlar da benzer tecrübeler geçiriyorlarmış. Vücutlarını bir rahatlık duygusu içinde geride bırakıyor, bir sükünet, bir sevgi duyuyor, ölmüş dostlarıyla, akrabalarıyla buluşuyorlarmış. Çoğu da bir ışık gördüklerini anlatıyorlar. Kesinlikle biliyoruz ki beyin, kalpten sonra bir yarım saat kadar elektrik olarak hayatta kalıyor. Diğer organlar o sırada ölmüş, çalışmaz durumda oluyor. Demek bu cennetsel tecrübeler belki de uzaklaşmakta olan bilincin sahnesinde sergilenen bir tiyatro. Güçlü mitolojik bir mecazın sahneye konmuşu. Beyin yarım saat sonra sermayeyi kediye yükleyince, perde tamamen kapanıyor, gösteri bitiyor, tekrar şansı kalmıyor. Nihayi yalnızlık. İşığa gelince, eh, her madde, yoğunlaşmış ışıktır. Biz ışıktan geldik. Hepimiz. Ölümde de ışığa gidiyorsak, bunda şaşılacak ne var?
Sayfa 356 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
216 syf.
10/10 puan verdi
Okuyun,okutun...
Beden Cehennemde Ama Kalp Cennette... Uzun zamandır beni böylesine tatmin eden bir kitap okumamıştım sevgili okuyucu. Uzun uzadıya konuşmak istiyorum. Bolca SPOİ vermemek imkansız. Okumamış olanların dikkatli olmasında fayda var. Bu harika bir mutluluk değil mi? Beklentisiz okuduğun bir kitabın daha ilk cümleden seni büyülemesi... Büyük bir
Yedinci Gün
Yedinci GünYu Hua · Alabanda · 2016221 okunma
969 öğeden 631 ile 640 arasındakiler gösteriliyor.