Küçük bir kasabada aydınıyla, yobazıyla, vatanseveriyle, muhlis vatandaşıyla, gerici öğretmeniyle, çıkarperverleriyle kısacası bir ülkede mevcut tüm karakterleriyle dolu bir roman Vurun Kahpeye. Aslında isminden iğreti olacağınız da bir kitap bana göre. Vurmak şiddeti çağırıyor, kahpe ise malum şirin bir halden oldukça uzaktaydı. İlk okuduğumda çocuk yaştaydım pek bir şey anlamamıştım, şimdi üzülerek anlıyorum ki, memleketin sathına yayılmış kitaptaki karakterlerden menfi manada (eksilen yok ancak) artan sayıdaki şahıslarla aynı gemideyiz teraneleriyle ve fakat bu sefer herkes memleket yerine kendi bireysel kurtuluşu peşinde, bir olamayan ve hatta kitaptaki Aliye öğretmen, Tosun Bey gibi fedakarlıklardan fersah fersah uzaktaki bir anlayışla, bir yandan armudu sapıyla götürenlere kızgınlıkla ve kendi yoksulluğuyla yaşam mücadelesi sebebiyle vatan kavramından oldukça uzaktadırlar. Eğitimin ne kadar ciddi bir hadise olduğuna da işaret ediyor kitap ayrıca. Yobazlığı da çirkin yüzünü pek iç burkucu şekilde ortaya seriyor. İbretle dolu. Okumak okutmak lazım gelir.