Hayat bir gizemden ibaret gönül,
Şifreyi bilmezsen çözemezsin ki...
İdealin yoksa muhal bu pazar ,
Bal olan çiçeği sezemezsin ki...
Her günün ardından bir gece başlar,
Hafta erir, aylar biter, yıl yazar...
Kilometresi var ömrün yol gibi,
Beş yüz yazar, üç yüz yazar, on yazar...
Harf harf indi sana hayat sayfası,
Okudun mu, yol bitmeden ne yazar?
Sevinç mi, hüzün mü menzile varış?
Mesafeler biter bir gün,
Son yazar ...
"Rabbin sana bir sırsat verse ne yapardın?Onu söylemedin.._Evet, bana bir fırsat verse, ellerimi ona ta gönülden açar derdim ki:" Ey Rabb'im! Ben ömrümde bir defa "isyan" ettim, benim boynumda "lanet" halkası var; Oysa insanoğlu, şirkini, isyanını sonsuzluğa taşımakta.. Beni affet, ben bu görevi bırakmak istemiyorum, insanoğlunun şeytanlaşanları bana yapacak iş bile bırakmadı, beni bağışla ve bu görevi benden al.. İşte böyle içten bir yakarışla yalvarırdım."
.....
Çekirdek toprağa düşmedikçe, yeni bir hayata geçişi elde edemez. Yani ölüm yeni bir hayatın başlangıcı... O yok oluş diye adlandırılamaz. Çekirdeğin toprağın bağrının delip filizlerini gün yüzüne çıkararak hayat solumaya başlayışını düşünsene... İşte bu serüven bana çok önemli bir hadiseyi hatırlatır. İnsan topraktan yaratılmıştı ve sonunda yine tıpkı çekirdekte olduğu gibi toprağa düşecek ve toprak insan için yeni baştan, ana rahmi olabilme özelliğini üstlenecekti.
O’na kul olmak için insan inanç, kalbe adanış, dile dua ve yakarış yakışıyor. İbadetler arsasından ise O’nun azameti karşısında kula saygıyla eğiliş ve daha da önemlisi, O’na secde etmek yakışıyor!..
Ben şunları öğrendim anne! Ona kul olmak için,insana inanç, kalbe adanış, dile dua ve yakarış yakışıyor...
İbadetler arasında ise O' nun azameti karşısında kula saygıyla eğiliş ve daha da önemlisi, O'na secde etmek yakışıyor! Anne...
Asıl suçlusu biziz olanların, ona bu zemini bizim onu bilinçsiz yetiştirişimiz hazırladı.
İşlediği bu suçundan dolayı, yakalayabilirlerse
"hapse" atarlar. Ya biz! Vicdan azabından zindanlarından ondan daha çetin bir hücre cezasına mahkumuz daha şimdiden.
İnanan insan dünya barışını, içinde yaşadığı toplumun barışını önemser ve kendini ona göre düzenler. İnan insan, kendisine, ailesine ve bütün insanlığa hizmet için hayatını düzene sokar. İnanan insan, ALLAH'a isyandan korkar.
Muhiddin İbni Arabi'nin dediği gibi: "Kainatta ne varsa hepsi vehim ve hayal; aynalara vuran akisler veyahut gölgeler... Acıyor mu acıyan yerleriniz?" İnce bir izah var bu sözlerin gizeminde. Geçerliliği sıfır nezdinde bir acı değil mi bu neticede?
Senin anlayacağın aşırı bir şefkatle, babası kölesi bense hizmetçisi olmuştuk.Yorulur, üzülür, incinir düşüncesiyle ona hiçbir sorumluluğu yüklemeyişimizin bedelinin ne olabileceğini, o yetişkin bir delikanlı olunca anladık. Anlaşmıştık ama artık vakit çok geç olmuştu.
Aşırı sevgi ve şefkatin bedeli, ona yanlış bir hayat anlayışını aşılarken, bizlere de ağır bedeller olarak geri dönebileceğini anladığımızda iş işten geçmişti..
Zaman oldu, isteklerini karşılayamadığımız anlarda bizleri hırpalamaya başladı.. Yüzüme tokat bile attı, babasını yumrukladı..
....
Hayat bir gizemden ibaret gönül,
Şifreyi bilmezsen çözemezsin ki
İdealin yoksa muhal bu pazar,
Bal olan çiçeği sezemezsin ki
Her günün ardından bir gece başlar,
Hafta erir, aylar biter, yıl yazar
Kilometresi var ömrün yol gibi,
Beş yüz yazar, üç yüz yazar, on yazar
Harf harf indi sana hayat sayfası,
Okudun mu, yol bitmeden ne yazar?
Sevinç mi, hüzün mü menzile varış?
Mesafeler biter bir gün,
Son yazar