Sınırlarını artık seçiyordum, birden içimde tuhaf, yüce ve kutsal bir kıskançlık duygusu alevlendi: Böyle bir tekrar nasıl olabilirdi, neden? Seviyorum, ben, soysuz herif, kalbime ateş ederek hayatımı ebedi olarak söndürürken üzerine kanımı bulaştırdığım, o terk ettiğim dünyamı sevebilirim ancak. Asla, evet, asla o dünyayı sevmekten vazgeçmedim, o gece ondan ayrılırken bile her zamankinden daha acı veren yoğunlukta sevmemiştim. Bu yeni dünyada acı var mı? Bizim dünyamızda salt acı çekerek sevebiliriz, evet, sadece acı yoluyla!... Başka türlü sevmeyi beceremeyiz, başka sevgi bilmeyiz. Sevmek için acı çekmek istiyorum. Gözyaşları dökerek, terk ettiğim dünyayı tüm susuzluğumla öpmek istiyorum, hayır, kesinlikle başka bir hayatı kabul etmek istemiyorum!