Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Söylemiş bile olabilir. İnsanlar güvenilmez. Onlar bile kendilerine güveniyor."
"Tatarlar arasında kadınlara karşı şaşılacak kadar büyük bir saygı gördüm. Onlar erkeklerden çok saygı görürler."' Gerçekten, başka bir çevrede yetişmiş olan İbn Battuta'nın hayreti sebepsiz sayılamaz.
Reklam
Köyde yemekhane kurulmuş ve pirinç, tuz, odun gibi sahip olduğumuz her şeye el konmuştu. En kötüsü de bizim kuzu­lardı. Youqing onları beslemişti, besili ve güçlü olsunlar diye bakmıştı onlara, fakat onları bile vermek zorunda kalmıştık. Pirincimizi ve tuzumuzu yemekhaneye taşıdığımız o öğleden sonra, Youqing kuzularımızı çorak tarlaya doğru sürdü. Hiç istekli değildi. Kendi elleriyle besleyip büyüttüğü kuzulanydı onlar. Her gün okuldan eve, evden okula koşmuştu onlar için. Onları, köydeki diğer herkesin öküzünü ve kuzusunu götürdüğü çorak tarlaya götürüp sorumlu Wangxi'ye teslim etti. Diğerleri de hayvanlarını vermeye gönülsüzdü, yine de onları Wangxi'ye teslim ettiler ve evlerine döndüler. Sadece Youqing kalmıştı, orada kımıldamadan duruyor, dudaklarını ısınyordu. Sonunda dokunaklı bir sesle Wangxi'ye sordu: "Her gün onları kucaklamak için gelmemin bir sakıncası olur mu?"
Sayfa 92 - Jaguar Kitap, 16.Baskı, 2020.Kitabı okuyor
Bizim kitaplarımızı ellemeye hakkın yok senin. Meteliksizsin. Bizim elimize bakıyorsun, annem öyle diyor. Beş paran yokmuş dünyada. Baban para mara bırakmamış sana. Aslında sokağa çıkıp dilenmen gerekirmiş, ama bizim gibi kibar aile çocuklarıyla bir arada oturuyor, bizimle yemek yiyorsun. Üstün başın da annemin kesesinden yapılıyor. Ben şimdi sana öğretirim benim kitaplarımı karıştırmasını! Benim ya onlar! Bütün ev benim sayılır, nasıl olsa büyüyünce benim olacak.
En kötüsü, hayır demeyi öğrenemedim. Yemeğe kal, dediler: kaldım. Oysa, kalınmaz. Onlar biraz ısrar ederler; sen biraz nazlanırsın. Sonunda kalkıp gidilir.
Tutunamayanlar
Tutunamayanlar
Siz o müthiş öpüşleri unutmuş olsanız da, ben onları belleğimden silmeyi asla başaramadım; onlar yüzünden ölüyorum!
Reklam
Almaya ve satmaya dair
"Elleri üretmekten aciz olanları işlerinize katıp sıkıntı çekmeyin, zira onlar emeğinize karşılık laf satma peşinde olacaktır."
494 syf.
·
Puan vermedi
Bir sabah, yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünerek uyandınız. Bir saat sonra, onunla sokakta karşılaştınız. Sizce bu sadece bir tesadüf mü, yoksa çok daha farklı bir anlamı olabilir mi? Siz hiç Loto’da büyük ikramiyeyi kazanmadınız. Ama birileri kazanıyor. Hem de sürekli! Onlar sizden daha mı şanslılar? Şans nedir gerçekten? İçinizde bütün parayı kırmızıya yatırmanız gerektiğini söyleyen bir his var. Bu his bir öngörü müdür? Yoksa daha fazlası mı? Yolda gidiyorsunuz. Kafanızı çevirip yandaki küçük parkta baktınız ve bir anda bu anı daha önce de yaşamış olduğunuzu hissettiniz. Evet, Deja Vu. Sizce nedir Deja Vu; Geçmiş mi, rüya mı yoksa geleceği mi görüyorsunuz? Eğer siz de kontrolün kimde olduğunu merak ediyorsanız, ‘Olasılıksız’ tam size göre bir roman…
Olasılıksız
OlasılıksızAdam Fawer · April Yayıncılık · 202385,8bin okunma
Yalnız büyük şairler mi okunur? Yalnız onlar mı unutulmaz?
152 syf.
·
Puan vermedi
İngiliz yazar George Orwell (1903-1950), ülkemizde daha çok Bindokuzyüzseksendört adlı kitabıyla tanınır. Hayvan Çiftliği, onun çağdaş klasikler arasına girmiş ikinci ünlü yapıtıdır. 1940'lardaki 'reel sosyalizm'in eleştirisi olan bu roman, dünya edebiyatında 'yergi' türünün başyapıtlarından biridir. Hayvan Çiftliği'nin kişileri hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirirler. Amaçları daha eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. Aralarında en akıllı olanlar domuzlar; kısa sürede önder bir takım oluştururlar, devrimi de onlar yolundan saptırırlar. Ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıkça görülecektir. Öbür kişiler bire bir belli olmasalar da, bir diktatörlük ortamındna olabilecek kişilerdir. Romanın alt başlığı Bir Peri Masalı'dır. Küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değildir; ama roman, bir masal anlatımıyla yazılmıştır.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,6bin okunma
Reklam
İnsan.
Ne Allah'ın yarattıklarının içindeki kutsal yasadan haberdardırlar; ne de gerçek imanı tanırlar. Bir adamın ne zaman suçlu, ne zaman masum olduğunu bilmezler, sadece dışarıdaki şeyleri görürler, zayıf gözleri gizli olanları seçemez. Cehalet içinde yargılamaya kalkışırlar, suçlu ile masum iyi ile kötü birdir onlar için. Yargıladıkları insanların vay haline!
Sayfa 66 - OLYMPIA YAYINLARIKitabı okuyor
480 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kazanova Miles Keçi Çöpçatanı
Elliot sen katıksız denyosun dostum. Kate ve Elliot'un nefretten aşka giden serüvenini okurken aynı zamanda Miles High Kulübünün üçüncü kitabına geçmiş bulunuyorsunuz. Diğer kardeşlere oranla Elliot saçma bir şekilde komik, maceracı ve tam bir hayalperest. Kadere inanan ve kaderine yazılı olan kadının bir takım işaretlerle karşısına çıkacağını düşünen bir hayalci. İş yerinde fazla otoriter ve züppe olan adam, özel hayatında hiç olmadığı kadar romantik ve biraz da dramatik. Kate ise ne istediğini başından beri bilen, ailesinin kaybıyla kabuğuna çekilmiş güçlü bir kadın. Öyle ki sevdiği adama kalbinin sesini dinle deyip yol verecek potansiyelde... Peki bu denyoluk nereden geliyor? Elliot takıntı haline getirdiği ressamın peşinde koşarken, Kate'in kalbini paramparça ediyor ve tabiri caizse Midyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan oluyor. Tabii bu onlar için son mu, kurgu gereği değil. Affedilir bir yanı var mı, bana göre yok. Kısaca fazlaca yetişkin içerik ve küfür barındıran bu kurgu, seri içinde sevdiğim ikinci kitap olarak tarihe geçti. Komedi, aşk, fazlaca inat ve psikoz keçi ile katil ördekler barındıran bu hikayeyi seveceğinizi tahmin ediyorum. Çerezlik, RS'den çıkaracak bir kurgu. Keyifli okumalar dilerim.
Kazanova
KazanovaT.L. Swan · Martı Yayınları · 202449 okunma
Ölüm, yalnız inançlı kimseler için korkutucudur yavrum; cennetle cehennem arasın­dadır onlar, hangisine gideceklerini bilmezler ve bu onları ke­derli kılar. Bana gelince, hiçbir umut beslemediğimden, ölüm­den sonra, hayatımda öncekine göre daha fazla bir mutsuzluk ummuyorum; doğanın koynunda rahatça uyuyacağımı sanıyo­rum; kederim de pişmanlığım da olmayacak, acım da kaygım da olmayacak.
Tanrı dünyayı kendi amaçlarına uygun nitelikler ve niceliklerle "iyi" olarak yarattı. Tanrı'nın yaratılışla ilgili amacı Yar. 1-2. bölümlerde açıklanır: Tanrı'nın isteği, yarattıklarının arasında yaşamak, onlar tarafından onurlandırılmak ve iyiliğini onlarla paylaşmaktır. Tanrı için yaratmak bir “gereklilik" değildi, O böyle yapmayı seçti.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.