“Bir erkekteki asil ruhu hemen anlarım. Böyle bir erkeği bulduğumda da onu kaybetmek istemem.”
Sayfa 45 - Ayrıntı Yayınları - 121. BasımKitabı okudu
Birer sigara içtik, sessizlik derinleşti. Gerginliğe dayanamazdı, kırılgan bir ruhu vardı. Pişmanlıklarla dolu kavgaları, geri dönüşü zor küskünlükleri, acımasız kahkahaları. Bütün bunlar o değildi. Bütün bunlar benliğini törpüleyen hengamelerdi. O mahzun bir tebessüm idi. Bir demet menekşe idi. Yuşa Tepesi'ne doğru tırmanan bir gölge. Mecrasını bulamamış, hangi denize döküleceği meçhul bir dere. Seyfettin'i severdik... Çünkü çizgiden çıkan bir yanı vardı. Biraz şairdi, Japon estamplarına, bit pazarı antikalarına tutkundu. Naz çeker, gözyaşı siler, dert dinlerdi. Kendisi için bir hayat kurmaya, onu başkalarından kıskanmaya, insanlarla arasına bir mesafe koymaya çalışmadı. Tabiatıyla dağınık bir manzara arzediyordu. Belki de Marmara Kıraathanesinin son atlısı idi. Onunla birlikte yitip gitti. Bu yazıyı apansız yazdım, çiçek açmış bir erik dalı gördüm, minibüste Neşet Ertaş'tan bir türkü dinledim. İşte yine bahar geldi, ÖSS sınavından çıkan çocuklar caddere dağıldılar.
Reklam
-Allah Hz. Adem'i yarattı. Ondan gelecek tüm insanların ruhlarını belinden döküp huzuruna çıkardı. Bizden söz aldı. "Ben sizin Rabb'iniz değil miyim?" dedi. Bizler de "Evet, sen bizim Rabbimiz'sin" dedik. Sonra da melekleri şahit tuttu bu söze. Sonradan inkâr edemeyelim diye. İşte insanoğlu, ezelde Allah'a böyle söz verdiği için dünyada da hep onu arar. İnkâr etse de unutmuş gözükse de ruhu hep O'nu ister. Tıpkı annesini görüp ayrılan çocuk gibi.
Sayfa 152Kitabı okudu
“Ruth.” Tek bir hecenin bu kadar güzel olabileceğini hiç aklına getirmemişti şimdiye dek. Kulaklarına haz veren o sözcüğü tekrarlamak, onu mest ediyordu. “Ruth.” Bir tılsımdı, büyüyle çağrıda bulunmak için kullanılabilecek sihirli bir kelimeydi. Bu ismi her mırıldanışında kızın yüzü karşısında parlıyor, karşısındaki pis duvarı altın ışıltısına boğuyordu. Işıltı duvarda kalmıyor, sonsuzluğa yayılıyor ve Martin Eden’ın ruhu, o ışıltılı derinliklerde kızın ruhunu arıyordu. İçinde en iyi olan ne varsa muhteşem bir akışla dışarı taşıyordu. Sadece onu düşünmek bile Martin Eden’ı yüceltiyor, saflaştırıyor, daha iyi biri haline getiriyor ve daha da iyi olmak istemesine yol açıyordu.
بِسْــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم Günde bir saat, olmazsa yarım saat, hiç olmazsa on beş dakika "Ruhu'lFurkan Tefsiri" okuyun. "Ruhu'lFurkan Tefsiri"nin misli yazılmamıştır, onu yazmayı bize Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) emretti. Mahmud Efendi hz kuddise sırrıhu
56 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bazı şiirlerin doğuş hikayelerinin olması ve bu hikayelerin şiirlerle bütünleşmesini okurken kendimi o dönemde bir yolculuk yapmış gibi hissediyorum. Ancak bu eserdeki hikaye birçok kişinin derin bir yarasına dokunuyor. Kadına... Bu yüzden kendimi yazılan dönemin yanında günümüzde yaşanılan olayları da irdelerken buldum. “Oysa herkes öldürür
Reading Zindanı Baladı
Reading Zindanı BaladıOscar Wilde · Can Yayınları · 20223,966 okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.