Boğuşmak, hayat denen sebepsiz savaş için,
Yaşamak, en sonunda dikilen bir taş için.
Bütün ıstırapların işte en korkuncu bu !
Bir avuç toprak olmak, düşünen bir baş için.
Orhan Seyfi Orhon
Sayfa 20 - Çokları anlamadan yaşadıkları için yaşayamıyor. Adeta hayatla boğuşuyorlar. Çok ıstırap çekip, neticede yenik düşüyorlar.Şair dizeleriyle böylelerini tasvir etmiş.Kitabı okuyor
Hani o bırakıp giderken seni
Bu öksüz tavrını takmayacaktın?
Alnına koyarken veda buseni
Yüzüne bu türlü bakmayacaktın?
Hani ey gözlerim bu son vedada,
Yolunu kaybeden yolcunun dağda
Birini çağırmak için imdada
Yaktığı ateşi yakmayacaktın?
Gelse de en acı sözler dilime
Uçacak sanırdım birkaç kelime...
Bir alev halinde düştün elime
Hani ey gözyaşım akmayacaktın?
Yusuf Ziya, Paris hayvanat bahçesinde akbabanın çirkin ve gamlı başını görseydi, neşeli gazetesine onun ismini vermeye mümkün değil razı olmazdı.
Akbaba, 1922-1977 yılları arasında yayımlammış haftalık siyasi mizah dergisi. Türk edebiyatının en uzun mizah dergilerindendir. 1922’ de Beş Hececiler adlı edebiyat akımının iki önemli üyesi olan Yusuf Ziya Ortaç ve Orhan Seyfi Orhon tarafından kurulmuştur.
Gün batmada İstanbulun üstünde Haliçten,
Bir renge bürünmüş yanıyor Marmara içten.
Kandır dağılan şimdi günün battığı terden,
Kandır sızan etrafa alev pencerelerden.
Kandır görünen Fatihin altın aleminde,
Fethin yine istanbul o en kanlı deminde