Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Onur Gökdal
ORTAKÖY PALYAÇOSU Bugün Ortaköy dalgalı, En az benim kadar hırçın. Ben Ortaköy’ün yaramaz bir o kadar da haylaz palyaçosuyum. Benim işim insanları güldürmek. Sizleri güldürürken her zaman içimde bir acı var oldu.
Çiçekler sulasan, kurumuş yaprakları kessen Sözgelimi tırnaklarını yemesen Akşamları erken yatsan iyi olur. İyi olur elbet Yani şu süsenler, kır menekşeleri yok mu Ne desem Denizin bir tenhalıkla uyumu Kayboldu Kış çoktan unutuldu da ondan. Bir akşam Bir manav bütün hüznüyle konuştu Salatalara vuran bir ışığın altında Sanki Ortaköy’ de yarısı
Reklam
İlacım bu gece İstanbul olsun İstanbul'u satın aldım bu gece İçinde yar'la birlikte Çok şey mi istedim, ne dersiniz? Çok mu istedim... İstanbul'u satın aldım bu gece Bebek benim, Kanlıca, Kuzguncuk benim Boğaziçi benim, Adalar benim Ortaköy, Arnavutköy, Kadıköy, Beyoğlu benim Galata köprüsü, Kadırga benim Kuştepe, Gültepe, Cihangir
Rüştü Onur "İstanbul'dan-Zonguldak'a dönerken Anafartalar Vapuru'nda Mediha Sessiz adlı bir kızla tanıştı. Hayatları değişti.. 5 Ağustos 1942'de nişanları, aynı yılın sonunda da evlilikleri taçlandı. 12 Kasım 1942'de Mediha öldü. Mediha'nın ölümü Rüştü'yü yaşamından vazgeçirecek kadar sarstı. Sadece 40 gün süren bir evlilik yaşamından sonra, eşinin ölümünün üzerinden sadece 15 gün geçmişken ciğerinden gelen kan onu boğdu. 2 Aralık 1942'de hayatını kaybetti. İki sevdalı, İstanbul Ortaköy Mezarlığı'nda Boğazın lacivert sularına bakan bir sırtta yan yana yatmaktadır. Rüştü'nün edebiyat öğretmeni olan Behçet Necatigil şu dizelerle öğrencisini uğurlamıştır: Bir şair yaşamıştı Zonguldak'ta, Adı Rüştü Onur'du, Bilseydi hatırlanacağını, Ölümünden sonra, Memnun olurdu. Rüştü Onur Garip Akımı'nın önemli temsilcilerinden biri sayılır..." Bilinmeyen mektupları ve şiirleriyle Rüştü Onur Yılmaz Erdoğan Kelebeğin Rüyası filmi olarak çekti.
yansın geceler
Şşşt yavru alıyım mı seni? Bana geçeriz ya, sıkıntı yok Canım hiç öpmiyim ya Gece paralısı, son model arabası Bitmiyor merhabası, taş gibi manitası Akıyorlar aleme, janti kankası Bize gene kezban, tribi de cabası Viskisi, Votkası, kapuçino tayfası Şekiller Dubai, sabah otel odası Ve batmıyor Baba Bank, bitmiyor havası Biz gibi garibana
DEHŞET VERİCİ GERÇEK (İBRETLİK BİR OLAY ) Ali Yıldırım Hoca şöyle anlatıyor: “Bir gün öğlen namazını kıldıktan sonra camiye kravatlı bir adam geldi; ‘Kadın cenazemiz var, buradan kaldıracağız, ikindi vakti bir sala verir misiniz?’ dedi. ‘Tabi’ dedim. İkindi vakti oldu, cenazeyi getirdiler. O zamanlar böyle cenaze arabaları yoktu. Ortaköy
Reklam
YÜREĞİMİN SİRETİ Yersiz acılar ve gülüşlerle bezelenmiş Titrek ve ürkek hislere karşı verdiğim sükut dolu yanıtlarımla yorulmuş Bedenim; Meyus bedbahtsızlarla kaynayan Korkak ve berrak yalanlarla dolup taşan İstanbul'du. Kabusu ıssız sokaklara hemsaye bir aşka kurban gitmek olan Havası daima yağmura meyili olan Yüreğim; Yarık göklere
ortaköy iskelesinde; -2 su aliyim abi +açma da var al cikolatali -tamam ver abi 1 tane + al ya son 3 tane kaldi veriyim -yok abi +neden tek misin -tekim abi
600 öğeden 371 ile 380 arasındakiler gösteriliyor.