Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Öykü

Öykü
@oykuli
19 Mayıs
32 okur puanı
Nisan 2018 tarihinde katıldı
"Her şeye rağmen bu dünyada şarkılar söyledik." Seni düşününce bu söz geliyor aklıma. Her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik, yan yana fotoğraflar çektirdik, güldük, sevindik, eğlendik. Uykularımızdan uyanıp uyanıp birbirimizi öptüğümüz günleri unutalım mı? Sabahları günaydınlar dediğimizi, böylece günlerin aydınlandığını... Ama çok da hatırlamayalım artık neme lazım, şeytan doldurur.
Reklam
John Fowles, Koleksiyoncu'da şöyle diyor: "Onu unutacağımı sandığım da olmuyor değildi. Ama unutmak insanın yapacağı değil, başına gelen bir şeydir ve benim başıma gelmedi." Öyle yani, başıma gelince mutlaka haberin olur Osman.
Ayrılığın en kötü tarafı şahidini kaybetmek sanırım. Birileri bilmeyince, bazı şeyler hiç yaşanmamış gibi oluyor. O yüzden izninle biraz anlatmak istiyorum Osman.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayatım beni hayran bırakıyor ama bir süre hayran bıraktıktan sonra, bir anda sıkıyor. Bu hep böyle!
Şöyle der sevecen davranış: bedenini uyutmak için ne istersen iste benden, ama, hemen hiçbir şeyi ele geçirmek istememekle birlikte, azıcık, hafiften, seni arzuladığımı da unutma.
Reklam
O zaman Werther keyifsizliği sorgular; kıskançlığımızdan, boş gururumuzdan gelir, kendi kendimizden hoşnutsuzluğumuzdur, ama yükünü başkalarına taşıtırız, "Keyifsiz olup da bunu gizleyecek, buna çevresindekilerin sevincini bozmadan, kendi başına katlanacak kadar dürüst bir adam gösterin bana." der Werther.
"Birini düşünmek" ne demektir? Şu demektir: onu unutmak (unutma olmadan, yaşamak olanaksızdır) ve sık sık bu unutuştan uyanmak.
(Mantıklı duygu: Her şey düzelir -ama hiçbir şey sürmez. Aşk duygusu: Hiçbir şey düzelmez -gene de sürer.)
GIDE: Karısından söz ederken: "Ve sizden farklı olanı anlamak için her zaman aşk gerektiğinden..."
Charlotte'u seviyorsun: ya az çok umudun vardır, eyleme geçersin; ya hiç umudun yoktur, vazgeçersin. "Sağlıklı öznenin söylemi budur: ya, ya da. Ama aşık özne şöyle yanıt verir (Werther de böyle yapar): seçeneğin iki ögesinin arasına sızmaya çalışıyorum: yani: hiç umudum yok, ama gene de...
Reklam
Werther prens X'ten yakınır: "Yüreğimden çok kafamı ve yeteneklerimi beğeniyor, oysa bu yürek benim tek gururum [...] Ah, bildiğimi herkes bilebilir, yüreğimse bir bende var."
Dilin gücü: dilimle her şeyi yapabilirim: hatta ve özellikle, hiçbir şey söylemeyebilirim ama bedenimle yapamam. Dilimle gizlediğimi bedenim söyler. Bildirimi dilediğim gibi biçimlendirebilirim, sesimi biçimlendiremem. Sesimden, söylediği ne olursa olsun, öteki "bende bir şeyler olduğunu" anlayacaktır. Bedenim inatçı bir çocuktur, dilim çok uygar bir olgun kişi... Öyle ki, dilimi tutma yolunda harcadığım uzun çabalar ("kibarlıklarım") birdenbire genelleşmiş bir boşanma biçiminde patlayabilecektir: örneğin ötekinin şaşkın bakışları altında bir gözyaşı patlaması, uzun süre denetlenmiş bir dilin çabalarını (ve sonuçlarını) sıfıra indirecektir.
Bazen beklemeyen kişiyi oynamak isterim; başka bir yerde oyalanmayı, geç gelmeyi denerim; ama her zaman yenilirim bu oyunda: ne yaparsam yapayım, boşuna, tam zamanında, hatta saatinden önce, orada olurum. Aşığın kaçınılmaz kimliği yalnızca budur: ben bekleyenim.
Bazı bazı geciken bir telefon gene kaygı verir bana ve telefon eden her kişide bir zamanlar sevdiğim sesi tanır gibi olurum: kesilmiş bacağının sızısını hâlâ duyan bir sakatım ben.
169 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.