Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Güneşten ağır ağır gölgeye geçilir gibi, pek de anlamadan akşam olur gibi, ışıklı, neşeli bir yüzden kederlere geçti Aziz Bey. Kederli bir mazisi oldu. Burnu havada, başı dikti hep. Başka türlü yaşamayı beceremediyse de, o gece Haliç’in kirli sularına bakarken anladı ki aslında hep öyle sanmış. Oysa şiddetle yanılmış. Ve yine anladı ki hayatı zaten tümüyle bir yanılgıymış.
ÜNAL YALTIRIK Diyarbakır'da İlkokul 8 yaşında herhalde Diyarbakır'a geliyorsunuz, 1940-41 arası... Kabaca 8-12 yaş arasında Diyarbakır'dasınız diyebilir miyiz? Evet. İlkokula orada başladığım için o hesaba geliyor. 8 yaşında ilkokula Diyarbakır'da başladım. Diyarbakır'daki evinizi hatırlıyor musunuz? Nasıl bir evdi?
Reklam
Tokat'ta Ortaokul: İlk Gazetem Yaltırık'ı Çıkartıyorum Tokat'ta en büyük kazancım Yekta [Güngör Özden] olmuştur. Yekta ile Tokat'ta tanıştık. En eski arkadaşım Türkiye'de halen Yekta'dır benim. Yekta da Tokat Lisesi'nde. Ben ortaokul 3'deyken o Lise 1'deydi, leylîydi [yatılı]. Oradan ahbap
Kastamonu'da Lise: Komünistlerle İlk Mücadele Kastamonu'da lisedeyken pul merakım vardı, İstanbul'dan pul getirtmeye başladım, arkadaşım vasıtasıyla ve iyi paraya Kastamonu'da esnafa satmaya başladım. O paradan annemin "Oğlum babana şuradan acele para ver" deyip de para verdirttiğini hatırlıyorum. "Sonra alırsın
Kastamonu'da Lise: Komünistlerle İlk Mücadele Kastamonu'da lisedeyken pul merakım vardı, İstanbul'dan pul getirtmeye başladım, arkadaşım vasıtasıyla ve iyi paraya Kastamonu'da esnafa satmaya başladım. O paradan annemin "Oğlum babana şuradan acele para ver" deyip de para verdirttiğini hatırlıyorum. "Sonra alırsın
179 syf.
5/10 puan verdi
·
5 günde okudu
FUTBOL MU HAYATTIR?
Giriş yapamıyorum kardeşim, ben incelemeye giriş yapamıyorum. Oysa eskiden ne kadar rahattım, hep anlatacak bir şeylerim olurdu. Fırlardım odama, bilgisayarı açardım ve parmaklarım klavyenin üzerinde kayar giderdi. Hipnoz olurdum adeta, kaptırırdım kendimi. Tuşlar dans ederdi, hiçbir şey hissetmezdim. O an inanılmaz keyifli olurdum. Tüm
Futbol Hayattır
Futbol HayattırAli Kırca · Can Yayınları · 200026 okunma
Reklam
Mehmet Akif Ersoy / Bülbül
Bütün dünyâya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım; Nihayet, bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım. Şehirden kaçmak isterken sular zaten kararmıştı, Pek ıssız bir karanlık sonradan vâdiyi sarmıştı. Işık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hilkat kesilmiş lâl… Bu istiğrâkı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl Muhîtin hâli “insâniyyet”in timsâlidir,
Sayfa 66 - (Safahat: Yedinci Kitap) * Bu manzume yazılırken Yunan istilası altındalki topraklarımız hususiyle Bursa ya dair elim haberler geliyordu, tetkikine de imkan yoktu.Kitabı okudu
Asla bir başka insanın mutsuzluğu pahasına mutlu olmaya çalışma. Bu çirkindir, insani değildir. Bu hakiki anlamda şiddettir. Eğer başkalarını günahkârlar olarak lanetleyerek bir aziz haline geleceğini düşünüyorsan, senin azizliğin yeni bir ego tatmininden başka bir şey değildir. Eğer başkalarının kutsal olmadığını kanıtlayarak kutsal olmaya çalışıyorsan... Senin kutsal insanlarının yapmaya çalıştığı budur. Onlar kendi azizlikleriyle ve kutsallıklarıyla övünüp dururlar. Sözde azizlerine git ve gözlerinin içine bak. Senin için öyle çok suçlamaları var ki! Onlar senin cehenneme mahkûm olduğunu söylüyorlar; onların tüm vaazları itham etmektir. Ve elbette sen de onların bu suçlamalarını sessizce dinliyorsun çünkü biliyorsun ki hayatında pek çok hata, yanlışlık yaptın. Ve onlar neredeyse her şeyi suçlarlar; böylece iyi olabileceğini hissetmek imkânsız olur. Yiyecekleri seviyorsun, sen bir günahkârsın. Sabah erken kalkmıyorsun, sen bir günahkârsın; akşam erkenden yatmıyorsun, sen bir günahkârsın. Onlar her şeyi öyle bir ayarlamışlar ki, bir günahkâr olmamak çok zordur.
Anımsıyor musun bilmem: Bir akşam seninle kolkola Harbiye'deki evimize gidiyorduk. Taksimde tam Ankara Pazarı’nın önünden geçer­ken önümüzde yürüyen çok yaşlı bir çift gördük. Herhalde ikisi de yet­mişin üstünde olmalılardı. Daha dinç olan kadın, bastonlu kocasının koluna girmiş, ona destek olmuştu. Sen onlara baktın, ‘’Biz de bigün böyle olacak mıyız?” dedin. Ben iç duygularımı açığa vurmasını beceremem. Karşımdaki beni, sözlerimle değil, davranışlarımla ansın, isterim. Kendimi de başkalarını sözleriyle değil, davranışlarıyla açıklamaya, çözmeye çalışırım. O gün de sana bişey demedim. Ama içimden yayılan bir mutlulukla gülümsedim. Şimdi o soruna yanıt vereyim:“Bigün elbet, sen de öyle olacaksın. Ama kolundaki ben olmayaca­ğım.”
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.