Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ankara'nın herkesine ve her şeyine aynı şefkat ve dikkatle bakıyordu. Yolu üstünde yükselen her yeni bina onun mülkü, her yeni dikilen ağaç onun bahçesinden alınmış bir fidan, her yeni yetişmiş genç onun mektebinden çıkmış bir vatan evladı idi. Her açılan caddenin her yapılan meydanın, her dikilen anıtın her kurulan müessesenin gururunu, sanki bunların her biri kendi eseri imiş gibi yürekten duyuyordu. Fena, yanlış ve yolsuz yapılan şeylere aynı samimiyetle kızıyor, müdahale etmek, önüne geçmek istiyordu. Öyle ki, gûya Ankara onun kendi evi, Ankara'nın yapılması ve gelişmesi onun kendi dâvası idi. Bunu böyle telâkki etmeyenlere veyahut bu umumi ve ihtiraslı dâva içinde şahsî menfaatlerinin çukuruna saplanıp kalmış olanlara acıyarak bakıyordu."
Sayfa 181 - Selma HanımKitabı okudu
° kişi nasıl ise gireceği gönüllerde öyle olur imiş, Rabbim, bizi nezaket sahibi gönüllere sığdır.. 🌿 🤲🏼
Reklam
"Kişi nasıl ise gireceği gönül de öyle imiş..." Saf gönüllere sığdır bizi Allah'ım..🤲🤲
PADİŞAHIM ÇOK YAŞA..!
Abdülhamid-i sâni’nin devr-i saltanatında yaşamış olsaydım, yahut bu devirde - Allah göstermesin - bir Abdülhamîd-i sâlis bulunsaydı, işte böyle bir methiye yazardım: Örnek olduk Frenge, hem İrana, Turana Atlan gittik seyrana, muhtaç iken ayrana Koltuklar pahalıdır aşkolsun doldurana Doğrudur şimşir tarak lâzım gelir kel başa Kel olsan, kör
Bir gün saf adamın biri, kuşluk vaktinde Hazreti Süleyman‘ın kapısını çalmış. Tasa ve kaygıdan yüzü sararmış ve dudakları morarmış. Hazreti Süleyman ona bakarak sormuş: - Sana ne oldu, betin benzin atmış, harap ve perişan olmuşsun? Adamcağız cevap vermiş: - Sormayın efendim. Bugün Azrail‘e rast geldim. Bana öyle bir bakış baktı ki, ödüm
Sayfa 197Kitabı okudu
510 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bu kitabı ilk okumaya başladığım da yarım bırakmıştım.Daha sonra tekrar okuyumaya karar verdim anladım ki sorun kitapta değil bende imiş sizi öyle içine alıyor ki adeta yaşıyorsunuz.Bence mutlaka okunması gereken bir kitap.
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201241,8bin okunma
Reklam
yalnızlık bir odada gariplikle ve tek bir radyonun arkadaşlığı ile olur ve gecenin sabahına insan kendini kendi önüne oturtup enikonu sopa çekerek yorgun ve harap ulaşırmış. o uzun sabahlar insana ömründen, bizatihi kendinden bir hatıra imiş. yalnız duyanın içine çektiği ekmel ve kâmil bir söz gibi o dahi yapayalnızmış.
Sayfa 135Kitabı okudu
Sen, öğrenmedin ama gördün, kendine kendi benliğinden bir kısa tanıklık ettin. Bin kere dönsen şaşıracağın bir yolu yine kaybettin. İyi ki her şey bir kere, sen de her şeyi sadece bir kere yanlış ettin. Yapamadın, yine yapamayacağın yerde tuhaftır tecrübeliydin. Tecrübe hataya mani değil hatayı tanımaya imkan imiş, ama sen hata yapmasan da ne yaptığını aslında bilemeyeceğini öğrendin. İnsanın kötüyü tanıyıp iyiye aşinalık tesis edemeyecek yaradılışta olduğunu bir ara sezdin, sonra o da geçti, eski vehmine yerleştin.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.