Bir mantıkçı için, her şey tam olarak ne ise öyle görünmelidir. Kendini küçük görmek de, yeteneklerini abartmak da gerçeklerden kaçmaktır.
HALBUKİ EN ZİYADE HASTA BEN İDİM
Bundan onbir sene evvel, Eski Said'in gafil kafasına müdhiş tokatlar indi, "El-mevtü hakkun" kaziyesini düşündü. Kendini bataklık çamurunda gördü. Meded istedi, bir yol aradı, bir halaskâr taharri etti. Gördü ki, yollar muhtelif; tereddüdde kaldı. Gavs-ı A'zam olan Şeyh-i Geylanî Radıyallahu Anh'ın
Sayfa 355
Reklam
İman, Sa'd-ı Taftazanî'nin tefsirine göre: "Cenab-ı Hakk'ın istediği kulunun kalbine, cüz'-i ihtiyarının sarfından sonra ilka ettiği bir nurdur." denilmiştir. Öyle ise iman, Şems-i Ezelî'den vicdan-ı beşere ihsan edilen bir nur ve bir şuâdır ki, vicdanın içyüzünü tamamıyla ışıklandırır. Ve bu sayede bütün kâinat ile bir ünsiyet, bir emniyet peyda olur. Ve herşeyle kesb-i muarefe eder. Ve insanın kalbinde öyle bir kuvve-i maneviye husule gelir ki, insan o kuvvet ile her musibete, her hâdiseye karşı mukavemet edebilir. Ve öyle bir vüs'at ve genişlik verir ki, insan o vüs'atle geçmiş ve gelecek zamanları yutabilir. Ve keza iman, Şems-i Ezelî'den ihsan edilmiş bir nur olduğu gibi; saadet-i ebediyeden de bir parıltıdır. Ve o parıltı ile, vicdanında bulunan bütün emel ve istidadlarının tohumları, bir şecere-i tûbâ gibi neşv ü nemaya başlar, ebed memleketine doğru hareket eder, gider.
Pek sevecendi birbirlerine söyledikleri. Onları duyuyordum. En amiyane cinsinden aşk diyalogları, ama insan konuşan kişileri şahsen tanıyorsa yine de bir tuhaf oluyordu. Üstelik onları şimdiye kadar hiç birbirlerine böyle laflar ederken duymamıştım. — Beni gerçekten seviyorsun değil mi? diye soruyordu kız. — İki gözüm kör olsun ki seni gözlerim
Allah'a abd ve asker olmak..!
Allah'a abd ve asker olmak, öyle lezzetli bir şereftir ki, tarif edilemez... Vazife ise; yalnız bir asker gibi Allah namına işlemeli, başlamalı.. Ve Allah hesabıyla verilmeli ve almalı.. Ve izni ve kanunu dairesinde hareket etmeli...
"Hadîs midir, değil midir?" sual edildi. Ben dedim: Böyle mu'teber bir kitabda, Şeyheyn Hadîsinin ittifakına hükmeden bir zâta itimad etmek lâzım; demek hadîstir. Fakat hadîsin, Kur'an gibi bazı müteşabihatı var. Ancak havas onların manalarını bulabilir. Şu hadîsin zahiri dahi, müşkilât-ı hadîsin müteşabihat kısmından olmak
Sayfa 350
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.