Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
480 syf.
5/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Son sayfasına kadar severim belki diyerek okudum ama yok sevemedim ya. Kötü degildi yani okudum ama devamını alıp okumam. Layala hiç benlik bi karakter değildi, her şey dozunda güzel olduğundan Layalanın bu fazla inatçı ve sert kız ayakları sıktı beni bi noktadan sonra, Thane ehh iyiydi ama aralarında ki çekimi ( ki o da varsa?¿) hissedemedim asla. Ve o çeviri? Emek var tabiki bi şey demek istemiyorum aslında ama kimse babasının hayrına çevirmiyo bu bi iş. O yüzden söylüyorum çeviri bok gibiydi jfkfmfmf (kişisel görüşüm tamamen.) Üşenmedim gittim indirdim baktım evet kitabın orj metni de öyle çok akıcı değil zaten betimlemelerle vs dolu kelime seçimleri bazen old? ama çeviride kullanılan kelime seçimleri beni delirtti gerçekten. 50 yıl önceden geliyo en az çeviri, kitabın bütününde akıcılıkta yakalanamamış böylelikle. Tabiki bu tamamen kişisel görüşüm beni ayar eden şeyleri başka okurlar fark bile etmeyebilir, çeviri de normal gelebilir ama dediğim gibi beni delirtti. Son zamanlarda okuduğum kitapların ikisi iyiyse beşinin çevirisi son okuması iğrenç ya bi ton para veriyoruz kelime hatalarına anlamsız veya böyle yoran çevirilere sabrım kalmadı. Bi de son zamanlarda çok güzel fantastik kitaplar okudum belki de o yüzden sönük kalmış olabilir tabi benim için ama fantastik açıdan da romantizm açısından da çok eksikti bana göre.
Elf Kraliçesi'ne İtaat Edeceksiniz
Elf Kraliçesi'ne İtaat EdeceksinizJ.M. Kearl · Olimpos Yayınları · 20246 okunma
Bence insanın en belirgin vasfı acizliği. Çaresizliği... Ki bu yüzden erenler, insanın hakikate varabilmesi için bu âcizliği ile yüzleşmesi gerektiğini vurgularlar. Hatta Bâyezid-i Bistâmî hazretlerinin konuyla ilgili bir kıssası var. Bir defasında şeyhin kalbine şöyle bir ilham gelir: "Ey Bâyezid! Hazinelerim, başkaları tarafından yapılan ibadetlerle ve güzel hizmetlerle doludur. Sen bize öyle bir şeyle gel ki, o bizde olmasın." Bâyezid-i Bistâmî hazretleri şaşırıp, "Yâ Rabbi! Hazinende bulunmayan şey nedir?" dediğinde kalbine şu cevabî ilham gelir: "Acizlik, zavallılık, çaresizlik, zillet ve ihtiyaç." İnsanın kuvvetsizliği kuvveti haline gelebiliyor.
Reklam
Kimisine göre oğullar daima öyle ya da böyle babalarının kılık değiştirmiş bir türevine dönüşürlerdi ve babalarından apayrı insanlar olduklarını düşünmeleri tamamen bir yanılsamaydı.
282 syf.
·
Puan vermedi
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gerçekten güzel bir deneyim oldu. Okuduğum için mutlu olduğum bir kitap Gece Yarısı Kütüphanesi. Hani bazen olur ya, kitaptaki bazı cümleleri atlamak ve asıl olacakları öğrenmek için üstünkörü okursunuz. İşte bunu bu kitabın hiçbir noktasında yaşamadım. Fikirlerimi okumadan önce kitabı okumadıysanız olayların okumadan öğrenmek istemeyeceğiniz
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155,6bin okunma
Geçmişle, geçmişin kişileri ve olayları ile uğraştıkça kafama takılan hep şu oldu: Geçmişten söz ederken farkında olalım olmayalım, duygusallık gelip bir yerde kalemimize takılıyor. Geçmiş nedir? Biraz da çocukluğumuzdur. Ne hikmetse hepimizin en mutlu olduğumuzu sandığımız dönemdir. Anamız sağdır, babamız sağdır. Ekmek elden, su gölden yaşamaktayızdır. Dünyayı yeni keşfetmekteyizdir. Kendimizi evrenin ekseni sanmaktayızdır. İçimiz pembe umutlarla doludur. Hayat önümüzde hiç yazılmamış bomboş papye kuşe bir sayfa gibidir. Aşkı yeni keşfederiz. Karşı cinsi yeni keşfederiz. Dünya nimetlerinin bir bir farkına varmaya başlarız. Aslında tatlı bir serüvendir bu. Ve de yeni. Şimdiki zaman öyle mi ya?
Tükenmiş birliktelikler:
. "Sizde olmayan ama sizi tamamlayan yönleri nedeniyle seçtiğiniz eşiniz şimdi gözünüze eksik gelir. Benzerlikleriniz nedeniyle koştuğunuz kişi ise rutin, sıkıcı ve kendinizin tekrarı gibi hissettirir bir süre sonra. Ya da bu ilişkiye ortak bir amaç nedeniyle girmişsinizdir ve bu yakınlaştırıcı etmen artık son bulmuştur. Veya bir zamanlar yanlış giden bir şeylere yine yanlışlıkla sevgi demişsinizdir. Çok değerli bulduğunuz kişiye tekrardan değer biçmeye yeltenmişsinizdir. Dolayısıyla yorgun- sunuzdur. Kırgınsınızdır. Öfkelisinizdir. Hayal kırıklığı yaşıyor, anlaşılmadığınızı düşünüyorsunuzdur. Çaresizsinizdir. Evlilik dediğinizden de sevgililikte olduğu gibi öyle kolay kolay gidilmiyordur. Gitseniz karşılaşacaklarınız daha da yorucu geliyordur. Kazanç haneniz boşalıyor, kayıp haneniz doluyordur. Bir süre sonra öfke şiddete dönüşür, şiddet de kayıtsızlığa. Ve sonra kayıtsızlıkla şiddet iç içe olur. Sonra da durmaya dönüşür. Öylece amaçsızca, etkisizce, plansızca durmaya... Neyden vazgeçtiğinizi bilmeden vazgeçmeye... Biz buna "evlilikte tükenmişlik" diyoruz."
Sayfa 214Kitabı okudu
Reklam
462 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kitabın adı: Kürt Mehmet (Malatya'da Devrimci Mücadele) Yazarın adı:Dr Metehan Akbulut Sayfa sayısı:462 Kitabımız Kürt Mehmet lakaplı Mehmet Tekin'in anlatımlarından oluşuyor Mehmet Tekin neden ve nasıl Kürt Mehmet olmuştur? Kitabımızın kahramanı yani anlatıcısız Malatya Akçadağ kürecik mahallesi şemşik köyünde doğup büyümüştür 8 kardeşin en küçük küçüğüdür çocukluğunda kuzu çobanlığı yapmıştır ilkokulu köyünde bitirir sonra ortaokulda okumak için Malatya merkeze gider abisini Niyazi kendisinden önce Malatya'ya gelmiş lise eğitimini almaktadır. Türk Mehmet 1960'lı yılların sonlarında malatya'daki ilk siyasi tutuklulardandır lise yıllarında Filistin Kurtuluş örgütünün Ertürk kampında eğitim alır. Kitabımız ilgili döneme ışık tutacak bir kaynak niteliğindedir bana göre herkesin okuması gerekir çünkü gerçekler yazılı o günkü yaşam koşulları insanların birbirine bakış açısı bakışı etnik köken çatışması siyasi çatışma hepsi hepsi gerçekler yazılı hele içinde öyle bir konular var ki mutlaka okunması gerekir ve gerçeklerin bilinmesi gerekir gerçekleri bilmek için gerçeklerin yazılı olduğu kitapları okuyalım lütfen.
Kürt Mehmet
Kürt MehmetMetehan Akbulut · Ubuntu Yayınları · 20213 okunma
İKTİSAT-KÖYCÜLÜK / MEMLEKETÇİLİK-SOSYAL ADALET Atsız Türk düşünce hayatına 15 Mayıs 1931 tarihinde çıkmaya başlayan Atsız Mecmua ile girer. Bu dergide çıkan Boz Kurt imzalı ilk yazılarında Anadolu'ya, "memleket"e, köye ve köylüye ağırlık verdiği görülür. "Bir kuş bakışı" başlıklı ilk yazıda bulunan şu cümleler dikkat
''Bazen akşam rüzgarı estiğinde nefes alabildiğimi hissettiğim için ne kadar şanslı olduğumu düşünürüm; cehennemde rüzgar olmadığını söylerler, o halde burası olmamalı, ne şanslıyım derim. Öyle ki günün yirmi dört saati içinde, sadece o ana sahip olarak yaşayabileceğimi hissederim. İnsanlar olarak epey karmaşık yaratılmış olsak da bazı yönlerden son derece basitiz. Yalnızca nefes almanın güzelliğini hissedebildiğim ufak bir zamana, günde bir saatliğine ya da on dakikalığına da olsa, hayatta olduğum için bunu hissedebiliyorum diye düşünebileceğim bir zamana sahip olsam yeter.''
Sayfa 153Kitabı okudu
"Ölene dek barışın, dostluğun, şıkır şıkır sevginin türküsünü durmadan, durmadan söyleyeceğiz, söyleyeceğiz Hanna, yaşamaya, güzelliğe, var olduğumuza, dünyamıza minnet duyacağız. İnsanoğlu yeryüzünde çiçekler gibi açacak, bu kötü günler geçecek Hanna, yüreğim öyle söyledi, üç kere ses verdi, üç bin kere bağırdı, bu kötü günler geçecek...” Yaşar KEMAL Anısına Saygıyla (Hanna'ya Şiirler)
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.