Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"'Öyle ama' dedi Grandgousier, 'bu adamlar Tanrı'ya dua ediyorlar bizim için.' 'Hiç de değil' dedi Gargantua, 'şangır şungur çanlarıyla dört bir yanı rahatsız ediyorlar sadece. ' Öyle ya' dedi keşiş, 'sabah, öğle, akşam çanları iyi çalındı mı, yarı dua sayılır.' 'Hiç anlamadıkları ilahileri, mezmurları habire mırıldanır dururlar. Anlamını hiç bilmedikleri, üstünde düşünmedikleri pater noster dualarını uzun Ave Maria'larla şişirip gevelerler. Ben buna dua demem, Tanrı'yı alaya almak derim. Tanrı bilir ya, bizim için dua etmiyor onlar, yağlı çöreklerini, çorbalarını yitirmek korkusuyla dua ediyorlar.'"
Boğulacak kadar yalnızım
-Berlin'de yalnızsınız değil mi? Dedi -Ne gibi! -Yani... Kimsesiz... Ruhen yalnız... Öyle bir haliniz var ki. - ... Tamamen yalnızım... Ama Berlin'de değil.. Bütün dünyada yalnızım.
Reklam
Sayın George Orwell, dünya öyle bir hale geldi ki, torunlarınızın en büyük korkusu öngördüğünüz gibi sürekli gözetim altında olmak değil. Yaptıklarının, paylaştıklarının, ceplerinde taşıdıkları kameralarıyla kesintisiz olarak çektikleri hallerinin görülmemesi. Yani gözetlenmiyor olmak. Saygılar.
Sayfa 127
Kendine saygısı olan hiçbir kadın, erkeğinin ilgisini çekmek için ünlü biri de olsa, hatta ölü biri de olsa başka bir kadının kılığına girmez. Yani bence girmez. Bu kendine hakarettir, kendini aşağılamaktır. Adama, ben as­lında bir hiçim, senin zevkin için başka birine de dönüşürüm demektir. Zaten hiçbir erkek de saygı duymaz böyle bir kadına. Şehvet için, birkaç saatlik zevk için vakit geçirir ama asla saygı duymaz. Öyle değil mi?"
"Bana öyle geliyordu ki hiç öğrenmemiş olduğum ama yine de çok iyi bildiğim bir şeyi, yani yaşamayı unutuyordum."
"Martin Eden'layken kendimi mutlu hissediyorum. Daha önce kimse sevmedi beni, hiçbir erkek, yani o şekilde sevmedi. Sevilmek, böylesine sevilmek öyle hoş ki!"
Reklam
Tamam, şimdi anlayacağını düşündüğüm bir dilde tekrarlayacağım: haşiş mi, amfetamin mi, LSD mi, kokain mi? Crack veya eroin var mı, diye soruyorum. Onların yasak olduğunu söylüyor. İçimden saydığı bütün uyuşturucuların yasak olduğunu söylemek geçiyor ama kendimi tutuyorum. Kendim için değil, diye açıklıyorum. Bir düşmanım için. “İntikam mı alacaksın yani? Birini doz aşımından öldürmeyi mi planlıyorsun? Öyle şeyle işimiz olmaz, başka yerde arayacaksın.” Arkasını dönüyor ama kolundan tutup beni dinlemesini söylüyorum. Konuya olan ilgimin fiyatları ikiye katladığının farkındayım. Bildiğim kadarıyla söz konusu kişi uyuşturucu kullanmıyor, diye açıklıyorum. Ama aşk ilişkime ciddi şekilde zarar verdi. Tek istediğim ona bir tuzak kurmak. “Bu Tanrı'nın gözünde ahlaksızlıktır.” Olacak şey değil: Bağımlılık yaratan, ölüme dahi yol açabilen maddeler satan bir adam beni doğru yola çağırıyor.
Ne yazık ki, insanların düş gücü eksildiği, kafaları uyuştuğu için, öyle bir hale geldiler ki, "rahat" uğruna, yaşamın değişik yanlarından, renkliliğinden, rastlantılarından, yani yaşamı yaşamaya değer yapan her şeyden vazgeçmeye hazırlar artık.
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
lnsan niye evlenir, Allah'ın izni keremi ile belama helal yoldan kavuşayım, sağda solda aramayayım, vakit kaybetmeyeyim diye. lşte o, yani hanımın seni böylece insandan geçirip ihtida ettirecek, sen de onun azgınlıklarını törpüleyeceksin, bile isteye değil tabi, çeke çeke birbirinizi haddeden geçireceksiniz, iyice birbirinizin hakkından gelemezseniz zaten boşanırsınız, eş olamazsınız. Eş demek hem, hemen eşit derecede birbirinin hakkından gelmiş kadına ve erkeğe seneler içinde verilen bir sıfat ve hüner çelengidir. Allah'ın her kuluna muhterem şeytan efendiyi musallat edip onu sersem ve yorgun hale getirecek hali yok ya, kansı, kocası dururken hem de. Bırak da şeytan da nefes alsın ya da daha değerli kullarla uğraşsın, yani Azizim insan birbirine yeter dedikleri bu, fazlaya gayrıya gerek yok. Sen kimsin ki bir de şeytanı talep ediyorsun, karın kocan nene yetmiyor? Rabbim eşit miktarda da yaratmış ki, 'Hani benim belam nerede peki?' diyene, yani dünya lisanı ile , 'Aşık olmak, sevmek, yurt yuva kurmak, çoğalmak istiyorum, insan başka neye yarar ki,' diyene anında çeyizi ile beraber göndersin diye. Yani bu işler öyle pes etme meselesi falan değil, öyle ucuz şeyler değil bunlar, gerçekten değil. Sabırlı ol. Belam yen, rabbine kavuş.
Dünya bu, tabi güler, aslında kendi de bir balon hatta baş balon, hatta dünyanın şekli de o yüzden yuvarlak sana söyleyeyim. Eskiden buna bu dünyaya yani ağzına geleni söyleyenler vardı, o zaman dünya da bu kadar şımarık değildi, yuvarlak bile değildi, tepsiydi, düzdü hiç değilse ovaldi. Sonraki batasıca nesiller buna bayıla bayıla bu balonu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.