Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne derler, okumak ışıktır, cehaletse karanlık... Sahiden de öyledir.
Sayfa 4 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARIKitabı okuyor
Kişi,sevdiğini,o öyledir diye mi sever;o,kendine uygundur-giderek, istediği gibi olur--diye mi sever?
Sayfa 125 - MetisKitabı okudu
Reklam
bizi yola çıkaran ne varsa yol üzerindedir, öyledir sanıyorduk geleceği seçmeye çalışıyordu kısılmış gözlerimiz adasız denizlerin ufkunda Bilge ve hırsız. Çocuk ve katil. Ölüm ve oğul oluyorduk. Denizler, meydanlar, kavgalar ortasında fırtına bilgisi yoklarken çözülmemiş zamanların altın bilmecelerini bir daha hiç çıkamadık daldığımız karanlıktan kara ruhların büyük bayramlarından sonra
Yalnızca aşk değil, hayatta her şey öyledir. İnsan her şeyi hatadır diye kendinden uzaklaştıracaksa hata olmayanı ne zaman bulacak?
Sizin için yeni olan, dünya için de öyledir. Zira dünyanızın hudutları kalbinizin ebadıyla ilgilidir...
Follow the White Rabbit
“Maalesef sen delisin, çatlaksın, sıyırmışsın. Ama sana bir sır vereyim mi; iyi insanların çoğu öyledir.” Alice Harikalar Diyarında Lewis Carroll
Reklam
Bir mıknatıs, demir tozları için ne ise, fikirler de hisler için öyledir.
Sevgili çocuğum, sevdiğin kadından, işlediğin bir suç için af dilemekten Tanrı korusun seni! Hele sevgilinden, en çok ondan; ne kadar suçlu olursan ol! Kadınlar öyledir ki birader, dertleri şeytan başına, hiç değilse bunları bilirim ben! Hele birine, "Suçluyum, kusura bakma, affet!" demeye kalk, sitemlerinden soluk alamazsın! İçtenlikle, kolayca affetmez, paçavraya çevirir seni, olmamış şeyleri de hesaplaşmaya katar, her şeyi toplar, bir şeycik unutmaz, kendinden ekler ve ondan sonra bağışlar seni. En iyisi bile böyledir, en iyisi! Kıyıda bucakta ne kalmışsa kazıya kazıya toplar, kafana boca eder. Hepsinde, hayatı onlarsız mümkün görmediğimiz şu meleklerde var bu canavarlık! Bak şeker kardeşim, sana açıkça ve kısaca söyleyeyim: Kendini bilen her erkek, şu ya da bu kadına kulluk etmeli, inancım böyle, inancım değil de duyuşum bu. Erkek yüce gönüllü olmalı; erkek bununla lekelenmez! Büyük kahramanlar, Sezar bile lekelenmez. Gene de af dilemeye kalkma; asla, hiçbir nedenle yapma bunu.
Sayfa 791 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Aptaldır o, izini belli etmemeyi becere- mez, içi dışı bir; öyledir o...
Sayfa 759 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Dürüstlük iyi bir şeydir ama sadakat da öyledir.
Reklam
Tam da öyledir yaşam. Güzel ve mutlu olduğunda bir oyundur.
– Bütün fecaat, insanın, insanla karşılaşa karşılaşa, en sonunda kendisini tanımayacak hâle gelmesi... - Fikirler de öyledir: Hayatla karşılaşa karşılaşa tanınmaz hâle gelir. Düşünce cesurdur; ve kendisine karşı koyabilecek başka bir kuvvet bulunmamak felâketine maruzdur. Bir düşünceyi ne tahdit eder? Hiç. Fakat icra mevkiine koy, bakın ne hâle girer. Her an değişir ve bir evvelki hâlini tutmaz. Büyük ihtilâllerin tarihi budur. Dünyada Fransa İhtilâli kadar büyük ve güzel epope azdır. Yirmi, otuz sene içinde beşeriyet, iki bin yıl kendisini idare edecek düsturların hepsini bulmuştur. Fakat başladığı zaman, neticenin sadece bir burjuvazi hâkimiyeti ile biteceğini kim bilirdi.
Öyledir ki sevda dediğin, "Gadrine de, lütfuna da eyvallah" dır... Başını öne eğip gelişini beklemektir bir tutam çaresizlik içinde. Gelişini beklerken gönül bahçesine en sevdiği çiçekleri ekmek, gözlerine bakarcasına onlara bakmaktır, büyütmektir. Vuslatı kendine dergah kılıp, gönlünün dehlizlerinde inzivaya çekilmektir. Sevda dediğin en çok ona yakışandır. En güzel onda duran, üstünde hiç sırıtmayandır. Giyindiği zaman o esbabı, Anka kuşundan ihtişamlı olmasıdır, yüreğinin yemyeşil ormanlarında salınmasıdır.
İnsanın doğası öyledir ki suçlamak, bağışlamaktan daha az hitabet gerektirir; ve mahkûm etmek, bağışlamaya kıyasla,adalete daha çok benzer.
Yaşamak, doğmuş olmanın bir sonucundan başka bir şey değildir
Taocu bilge Lao Tzu, bütünlüklü ve nezih bir hayatın küçük bir köyde yaşanabileceğini söyler. Zen’in kurucusu Bodhidharma, dokuz yılını bir mağarada, ortalıkta koşuşturmadan geçirmişti. Pa ra kazanmak, büyümek, gelişmek, endüstri ürünleri yetiştirmek ve bunları nakletmek için endişelenmek çiftçiye uygun bir yol değil dir. Burada olmak, küçük bir tarlaya bakmak, her günün, her bir günün tüm özgürlük ve bolluğuna sahip olmak; tarımın özgün yolu bu olmuş olmalı. Yaşantıyı ikiye bölerek, bir tarafa maddî diğer tarafa da manevî demek daraltıcı ve kafa karıştırıcıdır. İnsanlar yiyeceğe bağımlı olarak yaşamazlar. En nihayetinde, gıdamızı nereden aldığımızı bilemeyiz. Hatta insanlar yiyeceği düşünmeyi bıraksalar daha iyi olurdu. Benzer şekilde, insanlar “yaşamm gerçek anlamı”nı bul mak için kendilerini sıkıntıya sokmaktan vazgeçseler iyi olurdu; büyük manevî soruların yanıtlarını asla bilemeyiz, ama anlamamak iyidir. Doğduk ve yaşamın gerçekliğiyle doğrudan yüzleşmek için dünyada yaşıyoruz. Yaşamak, doğmuş olmanın bir sonucundan başka bir şey de ğildir. İnsanlar yaşamak için her ne yiyorlarsa; insanlar yaşamak için her ne yemeleri gerektiğini düşünüyorlarsa, bu yalnızca dü şünerek buldukları bir şeydir. Dünyanın varoluşu öyledir ki, eğer insanlar, İnsanî iradelerini bir yana bıraksalar ve onun yerine doğa tarafından yönlendirilselerdi, açlıktan öleceklerini düşünmek için hiçbir neden olmazdı.
Sayfa 122
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.