Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özgür Arslanpay

"Bunda şaşılacak bir şey yok. Eğer kimse dinlemiyorsa bağırarak konuşmak doğaldır!"
Sayfa 269Kitabı okudu
Reklam
O "sonsuz vaatler sunan çocuktu" - hepimiz öyleydik - ama bu vaatlerin doğasını hiç anlayamamış. Görevinin doğayı mükemmeşleştirmek; kendini, kültürünü, ailesini, arzularını, vahşi hayvan doğasını aşmak; şimdi ve eskiden olduğu kişi olmak olduğunu hiç anlamamış. Hiç büyümemiş, ilk dersini hiç atmamış: Vaatleri maddi ve mesleki hedeflere ulaşmak olarak anlamış. Ve içindeki "Kendin ol" diyen sesi susturmadan bu hedeflere ulaşınca da çaresizliğe kapılmış ve kendisine oynanan oyuna hınçlanmış. Şimdi bile asıl meseleyi anlamış değil!
Sayfa 266Kitabı okudu
"Yerçekimine öylesine kapılmış bir adam ki kültürü, ailesi derken, kendi isteklerine hiç kulak vermemiş. Öylesine uyum sağlamış ki seçeneklerden bahsedince yabancı bir dilde konuşuyormuşum gibi bakıyor bana. Belki de toplumsal uyum Yahudileri daha çok kısıtlıyordur - dış baskılar insanları birbirine sıkı sıkı bağladığından bunun içinden tekil olarak sıyrılmak zor."
Sayfa 266Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Sabır, sabır, sabır. Bu sözcüğün anlamını ve değerini ilk kez öğreniyorum."
Sayfa 264Kitabı okudu
"Açık görüş sahibi olmayı yara olarak mı tanımlıyorsun? Öğrendiklerine bir bak Josef: Zamanın kırılamayacağını, iradenin geri alınamayacağını öğrendin. Böyle içgörülere sahip olmak sadece şanslılara mahsustur!" "Şanslılar mı? Tuhaf bir kelime! Ölümün yaklaştığını, önemsiz ve aciz olduğumu, hayatın gerçek bir amacı veya değeri olmadığımı öğrendim ve sen de buna şans diyorsun!" " İradenin geri alınamaması acizlik anlamana gelmez! Çünkü Tanrı'ya şükür, Tanrı öldü - bu varlığın amacı olmadığı anlamına gelmez! Ölümün gelmesi hayatın değeri olmadığı anlamına gelmez. Bunların hepsini sana zaman içindr öğreteceğim. Ama bugünlük bu kadar yeter - belki de çok fazla oldu."
Sayfa 263Kitabı okudu
Reklam
"Kırk yaşında olmak benim için her şeyin mümkün olduğu fikrini yerle bir etti. Birden hayatın en bariz gerçeğini fark ettim: Zamanın geri döndürülemez olduğu ve hayatımın sona yaklaştığı gerçeğini. Elbette bunu daha önce de biliyordum ama kırk yaşında bunu bilmek daha farklı bir bilme biçimiydi. Artık 'sonsuz vaatler sunan çocuğun' sadece bir yürüyüş sloganı, o 'vaatlerin' bir illüzyon, 'sonsuzun' ise anlamsız olduğu ve ölüme doğru uygun adım marş ilerleyen diğer bütün erkeklerle birlikte yürüdüğümü biliyorum."
Sayfa 263Kitabı okudu
"Olumlu düşüncelerin dile getirilmesini yasaklıyorsan gerçekte keşfetmeyi beklediğin ilişki biçimini dayatıyorsun demektir. Bu kötü bilimdir, verilerle oynuyorsun."
Sayfa 262Kitabı okudu
"Henüz kapanmamış bir yaradır o. O konuda konuşmak istememiştim ama sen o cümleyi bulup çıkardın."
Sayfa 262Kitabı okudu
"Kendime karşı sabırlı olmam için bana ilham veriyorsun."
Sayfa 261Kitabı okudu
Reklam
"Bir zamanlar, bilge bir Yahudi öğretmen öğrencilerine, anne ve babalarından kopup mükemmelliği aramalarını tavsiye etmiş. Bu sonsuz vaatler sunan çocuğun bir adımı olabilir! Doğru melodi ile edilen doğru dans bu olabilir."
Sayfa 261Kitabı okudu
"Ama senin de benim de görüşüm geniş. Hayatta çok uzaklara baktın. Yanlış hedeflere ulaşmanın ve yeni yanlış hedefler koymanın nafile olduğunu gördün. Sıfırı neyle çarparsan çarp sıfır elde edersin!" "Evet söylediğin her şey doğru Friedrich, kişinin hayatını bile isteye seçtiği konusundaki ısrarın dışında. Kişi hayatının hedeflerini bilinçli olarak seçmez: Onlar tarihin bir kazasıdır, öyle değil mi? " Hayatını sahiplenmemek varlığının bir kaza olmasına izin vermektir." "Ama" diye karşı çıktı Breuer, "kimsenin böyle bir özgürlüğü yok. İnsan içinde bulunduğu zamanın, kültürün, ailenin dışına çıkamaz..."
Sayfa 260Kitabı okudu
"Hedeflerimi nasıl mı seçtim? Seçmek, seçmek... bu sizin en sevdiğiniz kelime! Beş on, ya da yirmi yaşındaki çocuklar hayatlarını seçmezler. Sorunuzu nasıl düşüneceğimi bilmiyorum." "Düşünmeyin" diye üsteledi Nietzsche. "Sadece baca temizliği yapın!" "Hedefler! Hedefler kültürün içindedir, havadadır. Onları solursunuz. Birlikte büyüdüğüm bütün gençler aynı hedefi soludu. Hepimiz Yahudi gettosundan çıkmayı, dünyada yükselmeyi, başarı, zenginlik ve saygınlık elde etmeyi istedik.Herkesin istediği buydu! Hiçbirimiz bilinçli bir şekilde hedef belirlemedik - hedefler zaten prdaydı, benim zamanımın, çevremdeki insanların, ailemin doğal sonuçlarıydı."
Sayfa 260Kitabı okudu
"En kötüsü de bu ya! Hayat doğru cevapları olmayan bir sınav gibi. Her şeyi en baştan yapacak olsaydım, sanırım yine aynı şeyi ve aynı hataları yapardım."
Sayfa 259Kitabı okudu
"Her şeyi anlattığımı düşünüyorum. O çocuk yaşlandı ve hayatında bunun anlamını göremeyeceği bir noktaya geldi. Yaşama amacı, yani benim amacım, benim hedeflerim, hayatta beni yönlendiren ödüllerin hepsi artık çok saçma geliyor. Saçmalıkların peşinden gittiğimi, sahip olduğum tek hayatı harcadığımı düşündükçe korkunç bir çaresizliğe kapılıyorum."
Sayfa 259Kitabı okudu
4.090 öğeden 3.946 ile 3.960 arasındakiler gösteriliyor.