Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nil Özkan

Nil Özkan
@ozkanil
35 okur puanı
Mayıs 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Bilmezsin sen bu insanı yavrum! Doymaz...
Sayfa 107 - 1952 yılında bakanlar kurulu kararıyla çıkarılan bir bölüm.Kitabı okudu
Reklam
Bana toprak sahibi olmaktan bahsetme arkadaş! Toprağın asıl sahibi onunla dövüşendir. Arabayla , kırbaçla, bir yağız atla mağrur, harman savrulurken seyretmek, toprak sürülürken cigara yakmak, patatesler çıkarken ceviz gölgesindde uyuyup uyanıp, "Hadi karılar biraz gayret!" demekle çalıştım zanneden adamın benim nazarımda kıymeti yoktur. Ben şu karıncalara basamam. Karıncalara basmamak için gözlerim önümde yürürüm. Ama bu herifin gırtlağına basarım.
Sayfa 107 - 1952 yılında bakanlar kurulu kararıyla çıkarılan bir bölüm.Kitabı okudu
Yarabbim! Bir insana , bir senede şu verdiğin buğday, mısır, patatesi yirmi beş köylü bir kasabaya versen o kasaba da köyleri de doyar!
Sayfa 107 - 1952 yılında bakanlar kurulu kararıyla çıkarılmış bir bölüm.Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Evet, sürü bizim ama etraf köyler de bizim sürüden istifade edebilecek vaziyette. Hem ne olursa olsun, zengin olmamıza imkan yok, korkma! Hiçbir şey çalmış olmayacağız.
Sayfa 104 - 1952 yılında bakanlar kurulu kararıyla çıkarılmış bir bölüm.Kitabı okudu
Oğullarımız bizden daha bilgili daha müsamahakar, daha mütekamil olmaya doğmadan namzettirler. Onlardan korkum yok.
Sayfa 103 - 1952 yılında bakanlar kurulu kararıyla çıkarılmış bir bölüm.Kitabı okudu
Reklam
İlk insanların, karada, kendilerine mahsus birkaç dönüm arazileri muhakkak varmış. Bütün anlaşmazlık belki de kuvvetlinin zayıftan aldığı toprak yüzünden çıkmış. Hala da çıkmakta...
Sayfa 103 - 1952 yılında bakanlar kurulu kararıyla kitaptan çıkarılan bir bölüm.Kitabı okudu
Kızın her şeyi ağır ağır içine işliyordu. Onda bir şey sevgilileşiyor, bu kızda her şey ağır ağır kusursuzlaşıyordu. Bir gün artık o hale geldi ki onsuz her şey yalnız her şeydir. Artık ne masallar masaldır. Ne hikayeler hikaye. Öyle bir dünya düşünelim ki hiçbir şairi yoktur. Öyle bir memleket düşünelim ki müzik yasak edilmiştir. Meyhanelerin şarabı sirkeleşmiştir. Düşünelim ki, bütün evlerin kapıları sokağa kapanmış, herkes evinin içinde perdeleri sımsıkı kapanmış eğlenir. Fahri o kızla olmadığı zaman işte dünya bütün çıplaklığı , acılığıyla beraberdir. Bu kızla beraber olunca ancak eski rüyalarrına, hülyalarına dönebilir. Ancak o zaman, müzik sesleri kahvelerden , kadeh sesleri meyhanelerden, çizme sesleri sokaklardan, şarkı sesleri pencereleri açık evlerden, öpüşme sesleriyse evlerin kapılarından çıkar gelir. Onun şimdi, şu Arifiye İstasyonundaki büfenin buğulu camına yazdığı isim, ömrü oldukça her buğulu cama yazacağı isimdir.
İşte benim niyetim o vergili, kırağılı, tohumu çürüklü topraktan çok denizle uğraşmak. Ne tohumu var ne kırağısı. ne harman için rüzgar beklemek. Ne döven için öküz kiralamak, ne de tohum için borç para almak var. Ne de sınır, "Benim malım" demek kaygısı...
Bilmezsiniz bu havanın kıymetini siz!.. Allahım! Nedir bu nefes almak biliyor musunuz? Müthiş tatlı bir şey! Hani kana kana su içersin, bazen susuzluktan yandığın zaman ya! Bayılırsın! O su ne tatlı şeydir! İşte hava da öyle... Sudan bin kere tatlı!
Bazen düşünür ki, insanlar anasından ne Yahudi, ne Müslüman, ne Hıristiyan doğarlar. Buna Dimitro hayret eder. "Nasıl olur?" der. Fakat münakaşa açıldığı zaman, nasıl olur demez, der ki: -Beni anam, doğduğum zaman Balat'taki havraya bıraksaydı, ben şimdi mis gibi bir Yahudi olurdum. Seni Mişon, anan doğduğun zaman Süleymaniye Camii'ne bıraksaydı, sen de şimdiye kadar müezzin olmuştun.
Reklam
O zaman hayal meyal hissetmiştimki, yüzle ahlak arasında herhalde müthiş bir münasebet vardır. Güzel olan muhakkak güzel ahlaklıdır demeyeceğim. Sonra fena ruhlu güzel yüzün de, insanı perişan eden, mahveden sihrini de inkar etmeyeceğim.
Kendisini şimdiden geniş, hür fikirli adam gibi görüyordu.
Sayfa 9 - 1952 yılında bakanlar kurulu kararıyla kitaptan çıkarılan bir bölüm.Kitabı okudu
"Para insanı ahlaksız ediyor. Karnı doyunca insanın kötü huyları da meydana çıkıyor."
424 syf.
9/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Mutlu sonla biten hikayeleri her zaman sevmişimdir. Galiba pek trajedi insanı değilim. Yazıldığı günden beri en çok okunan kitaplar arasındaydı. Ne yalan söyleyeyim ilk defa öylesine denk geldiğim bir yaz dizisinde adını duymuştum bu kitabın. Dizi o kadar saçmaydı ki kitaba sanki diziyle içerik olarak çok bağlantılıymış gibi bir ön yargıyla
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202375,6bin okunma
Nil Özkan tekrar paylaştı.
"Onun gururunu ben de kolaylıkla hoş görebilirdim. Benim gururuma dokunmamış olsaydı."
177 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.