Hepimiz bir bağlamın içinde, kısmen kim olduğumuzu belirleyen biyolojik yapımızı sıkı sıkıya bağlı olan mizacımıza, bilinçsizce, etrafımızdaki ilişkilerden parçalar ve kırıntılar toplayıp onları düzelterek gelişiriz.
"İçim buz gibi soğuk ve üzerimi örten bir derim yok, sanki akıp dökülüyorum ve daha fazla bir arada tutamıyorum. Korku beni avucuna aldı ve var oldum duygusunu kaybettim. Yokum."
Bir başınalık duygusunu bir kez yaşayan mağdur, tehlike karşısında bütün insani bağların kırılgan olduğunun derinden farkına varır. Onu bir kez daha yüzüstü bırakmayacak, net ve açık güvencelere ihtiyaç duyar.