Olmayan ne?
"Olmuyorsa zorlamayacaksın,“ diyorlar... Olmayan ne ulan diyorum? Elin oğlu gibi, atomu parçalayıp insanları mı öldürdüm? Domatesin genetiğiyle mi oynadım? Şerefsiz bir tecavüzcü için, genel affı ben mi çıkardım? Ne ulan, olmayan ne? Ağaç mı kestim? Bütün problemleri ben mi icat ettim? İki satır yazdım da, anlamadınız mı ne anlattığımı… Ara
We Are Social 2021 Ocak raporuna göre tüm dünyada günlük 7 saate yakın süre internette vakit harcıyoruz. Televizyon izlediğimiz süre günde ortalama 3,5 saat olurken, sosyal medyada 2,5 saat vakit geçiriyor, 2 saat kitap, dergi vs okuyor, 1,3 saat müzik dinliyor, 1 saat radyo ve podcast dinliyor ve ortalama 1 saat de oyun oynuyoruz. Dünyada 4,6
Reklam
"Etiyopyalılar Tanrılarını siyah ve küçük burunlu yapar; Trakyalılarsa kendilerininkinin mavi gözlü ve kırmızı saçlı olduğunu söyler... Evet ve öküzlerin atların yahut aslanların elleri olsaydı, elleriyle resim yapabilirselerdi, atlar tanrılarının biçimini at gibi, öküzler öküz gibi çizerdi..." -Xenophanes
Soluk Mavi Nokta
Soluk Mavi Nokta
Işığın Gücü
Bu ışığın gücü insanlara bahşettiği öz bilgidir. Bir kimse bu ışıkta aydınlanırsa, gerçek durumu ona açıklanır. Pek çok imanlı kendi kendine yeten, doymuş ve kibirle dolu hayatlar sürmektedir. Sarf edilen hiçbir insan sözü, teşvik, öğüt, açıklama, uyarı ya da kınama böyle bir kişiye kendi düşmüş durumunu gösteremez. Ancak Tanrı lütfunu göstererek
Değerlerin Değersizleşmesi
"Artık insan, insan kokusunu bastıran kokular icat etme derdi içinde, parfümüyle başkalarından farklılaşmak durumundadır . Varlığın sesini duyup, hakikatine açılmamızın yegâne imkânı olan iç sıkıntısının adı dahi, bir anda depresyon ve stres adıyla yaftalanmış ve varlığa açılan son kapı da kapanmıştır yüzümüze. Ve insan varlığın anlamını unuttuğu gibi, unuttuğunu da unutmuştur, hızla akıp giden ve her şeye geç bırakan zaman içinde. Dile düşen her şeyin anlam yitimine uğraması, yok etmenin, çağımıza özgü formu olan çoğaltma yoluyla gerçekleşmektedir. Bilginin enformasyon formuna bürünmesi, büyük varoluşsal bedeller ödenmesi gereken hakikatleri , kitlelerce çabucak tüketilmesi mümkün bir tüketim nesnesi hâline getirmiştir. Etki dozajı son derece kuvvetli olmakla birlikte, yalnızca anlık duygulara yol açan hikmetli sözler, söz konusu hikmete vücut veren varoluşsal düzlemlerden koparılıp, çoğaltılarak, gerçeklikten büsbütün kopuk simülasyon dünyasında, etkileme-etkilenme diyalektiği içerisindeki kitlelerin tüketimine bırakılmıştır."
"Allah , nuh Peygamber'e yaklaşmakta olan tufanı bildirir, kocaman bir gemi yapmasını buyurur. Kendisine inanları da bu gemiye davet etmesini söyler. Ama inanmayanlar nuh Peygamber'in sözleriyle alay ederek, onun davetini kabul etmezler. Ne yazık ki daveti reddedenler arasında Nuh'un oğlu da bulunmaktadır. Nuh peygamber'in tüm ısrarlarına rağmen oğlu gemiye binmez , 'Ben yüksek bir dağa sığınarak, sulardan korunurum' der. Ama korunamaz seller Nuh'un oğlunu sürükleyip götürür. Bunun üzerine Nuh peygamber , Cenabı Hakk'a ' O benim ailemdendi, neden onu korumadın' diyecek olur , Hak Teala ona şöyle seslenir: ' Ey Nuh, o senin ailenden değildir. Çünkü o hiç de doğru olmayan bir is yapmıştır.' Bu sözler üzerine Nuh gerçeği anlar ve oğlu için Allah'a soru sormaktan vazgeçer."
ENGİN ÖNAL
ENGİN ÖNAL
ENGİN ÖNAL........
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.