"Bak!" derdi. "Fikret'in (Tevfik Fikret) bütün umudu sizlerde... Geçti bizden artık. Ömrümüz, padişahım çok yaşa diye bağırmakla geçti. Hocalarımız kim çok bağırırsa ona verirlerdi numarayı. Bu yüzden biz el öpmeye, etek öpmeye alıştık."
1897 Osmanlı-Yunan Savaşı'nın bu hassas talebeler üzerinde önemli etkileri oldu. Girit Adası'nda, Yunan milliyetçilerinin de desteğiyle isyan eden Osmanlı Rumlarının liderlerinden bazıları Yunanistan'la birleşmeyi talep ediyordu. Atina hükümetinin adaya gönderdiği birkaç askeri kıtayı, günümüz Yunanistanı'nın kuzeybatısındaki
Fransa'da millet dökülmüştü sokağa.Bastille'i basanlar bildiğin işçiler,esnaflar,köylülerdi...Bizde ise meşrûtiyeti "çok yaşa padişahım" diye kutluyor millet.Zor,çok zor iş Şehsuvar...
Yemen kahvesinden başkasını içmeyen Sultan Abdülhamid, yemeklerden sonrakiler dışında günde altı-yedi defa kahve istermiş. Kahvecibaşı sı, şehzadeliğinden beri kendisine hizmet eden, bu sebeple çok güvendiği Halil Efendi adında biriymiş ve nöbet odasının yanındaki kahve ocağında sürekli oturur, emir gelince beyaz eldivenini giyip gümüş cezvede kahveyi pişirir, üzerinde padişahın markası bulunan iki fincanla birlikte küçük altın tepsiye koyar, Harem kapısına kadar bizzat götürüp zili çalar ve nöbetçi hazinedara teslim edermiş. Mabeynci Arap İzzet Paşa da Sultan'ın zaman zaman kendi kahvesinin kendisinin pişirdiğini anlatır.
Abdurrahman Ağa, Sultan Mahmud'un posta tatarı imiş. Gayet iyi Arnavutça, Rumca ve Arapça bilirmiş.Tepedelenli Ali Paşa'nın idam fermanını o okumuş. Mora muhasarasında da çok yararlılıkları olmuş. Leyla Hanım'ın biz küçükken anlattığı hikayelerden biri de
Tatar Abdurrahman hakkında idi."Ağa-babam" diye anlatırdı, çok iyi
Türk tarihinde, Göktürklerden Osmanlı'ya kadar her zaman başbakanlık var olmuştur. Hem de çok güçlü, büyük devlet adamı olarak ve padişahın adı bile bilinmezken, unutulmaz olan başbakanlar, başvezirler, sadrazamlar vardır. Birçokları hanedan haline gelmiştir. Göktürkler deyince akla Tonyukuk gelir. Kültigin kadar, "Bilge" lakaplı, Vezir Tonyukuk da anılır. Tarihin gördüğü en büyük sultanlardan biri olan Kanuni Sultan Süleyman'ın yanında Sokullu Mehmet Paşa vardır. Osmanlı'nın kuruluşunda Çandarlı hanedanı vardır başbakanlık makamında. Selçuklu'da Sultan Alparslan, Sultan Sancar ve Melikşah kadar Nizamülmülk bilinir. Hangi padişahın tahtta olduğunu hatırlamazsınız bile ama Köprülü Mehmet Paşa'yı mutlaka bilirsiniz. Şimdi getirilen tarif, Türk tarihine uymamaktadır.