Fatih Sultan Mehmed Han'ın tasavvuf büyüklerine hürmeti ve onların sohbetine rağbeti çok fazlaydı.Bir gün duasını almak, feyiz ve bereketlerine kavuşmak maksadıyla Şeyh Ebu'l-Vefâ Hazretleri'nın ziyaretine gitti. Huzura kabul için müsaade istedi. Lakin Şeyh Efendi, padişahın kendisini ziyaretine müsaade etmedi. Bu hadiseye çok üzülen padişah, yanında bulunan musahibi Veliyyüddinzâde Ahmed Paşa'ya dönerek, "Gördün mü lala! Bizans'ın yüzyıllardır aşılamayan koskoca surlarını aştık da bir dervişin tahta kapısını aşamadık" dedi. Gayet mahzun bir şekilde tekkenin kapısından geri döndü.
Şeyh Ebu'l-Vefâ Hazretlerinin talebeleri, gözlerinden yaşlar akan hocalarına, "Efendim neden padişahı kabul etmediniz? Hem siz üzüldünüz, hem de o" dediler. Şeyh Efendi, “O gaza askeridir, biz dua askeriyiz. Bizim tattığımız lezzeti tadacak olursa tahttan soğur. Devlet işlerini tam yapamaz. Halkın işleri yarım kalır. Müslümanların rahat ve huzur içinde yaşayabilmeleri için devletin ayakta kalması şarttır. Dostluğumuz ve sohbetimiz, birçok insanın işinin yarım kalmasına sebep olacaktır. Bunun vebali büyük olur" dedi.Fatih Sultan Mehmed Han vefat ettiginde cenaze namazını Şeyh Ebu'l-Vefâ Hazretleri kıldırdı".
Allah onlardan razı olsun...