Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hz. Peygamber'in "Bak, her şeye bak, gökteki yıldıza, aya, yere, toprağa, her şeye bak" mealindeki emrinin gereği olarak Türk evinde insan bir tek yöne bakmaya emredilmiş bir varlık değil. Osmanlı evi, insana evden her yere bakma imkan verdiği gibi, şehir de, evden dışarı bakan insan sonsuz bir görüntü zenginliği sunar, birbirine benzeyen yap dizileri değil... Şehir düzenlemesinde Batı'da eşi hiçbir zaman oluşmamış, Doğu kültürlerinde de benzerine nadir rastlanan bu güzellik, bakış açılarının bu zenginliği, Osmanlı evinde ve şehrinde insanlara âdeta tabil tavır olarak kazandırılmıştır. Sadece Bursa'da değil, bütün Osmanlı şehirlerinde böyle Bir yazınızda yahut sizinle yapılmış bir röportajda okumuştum. Dolmabahçe Sarayı'nın mimarı Sarkis Balyan, kendi evini Türk evi tarzında yapıyor. Evet, bu müthiş bir hadisedir. Ben Kuzguncuk'taki bu evi hatırlıyorum, tipik bir Osmanlı eviydi. Çok önemli bir husus bu. Ermeni olmasına, Ortodoks olmasına rağmen evini yaparken İslâmî çözümlemeyi tercih ediyor. Merkezî iradenin, Batıdan etkilenmiş merkeziyetçi tavır hâkim olunca Osmanlı dünyasına, ferdi telakkilerinden farklı binalar, saraylar yapıyor, kendisi için ev yapmak istediğinde Osmanlı tarzını tercih ediyor. Bunu merkezin iradesiyle yapılıp edilene bir çeşit muhalefet şerhi olarak okumak mümkündür. Eldem'in Boğaziçi Anıları kitabında Balyan ailesinin evinin fotoğrafları var. Zamanla eskidi, yıkıldı. İçerisinde yakın zamana kadar torunları oturuyorlardı