Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Tuğba
Tuğba
@papatyalardaseverr
{Kendime notlarım}
1988
67 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Son zamanlarda ne kadar da duyarsızlaştık. Her şeye dışarıdan bakar olduk, sadece şekiller ve davranışlar. Oysa ki hepsinin altında yatan ve en önemli olan şeyin "duygular" olduğunu atladık. Koca bir toplumda sayıları belki de çok çok azdır, durup düşünen, empati kuran, anında yargılamayan, konuşmadan önce bir de karşı tarafı dinleyen insanların.
Yıllarca içinde bir kor gibi sakladığı bir olayı kendisini yargılamadan dinleyecek bir adama anlatıp huzura eren Mrs. C. 'nin iç çatışmalarına, duygularına, fevri denilebilecek bir hızla bir adama inanışına, hayal kırıklığına tanık oluyoruz. Kitabın sonuna doğru onun huzura erişi beni de huzura kavuşturdu. Bir çoğumuzun başına gelmiştir güvenip aldatılmak. Zaman zaman sinirlenip sonunda kahramanımızla birlikte tüm yüklerimizden kurtuluyoruz. Anlatım, tasvirler, duygu geçişleri sizi öykünün içine hemen alıyor.
İyi okumalar
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,5bin okunma
Stefan Zweig'ın anlatımını, kurgusunu her zaman çok sevmişimdir. Çoğu kitabında olduğu gibi uzun uzadıya tasvirlere burada rastlamadım. Ama bu anlatımı basitleştirmemiş, güzelliğinden bir şey eksiltmemiş. Ülkesindeki savaşa katılmamak için eşiyle birlikte İsviçre'ye kaçan Ferdinand'ın iç savaşını okuyoruz burada. Aslında sanatçı ruhlu kahramanımız hiç bir amaç uğruna bir cana kıyılmamalı düşüncesi ile kaçmış ancak gelen mektup ile orduya katılması istenmiş. Bir tarafta karısı ve değerleri diğer tarafta savaşa katılmak için içinde duyduğu zorunluluk hissi. O içini yiyip bitiren özgürlüğün içindeki esaret hissine son vermek umuduyla orduya katılmak konusunda karşı konulmaz dürtüsüyle karısı arasında gidip gelmiş.
Ve mutlu son.. Bu kısacık öykü bir solukta bitireceğiniz ancak etkisinden çok da kısa sürede kurtulamayacağınız türden.
İyi okumalar.
Özümüz doğa
Her eğitimcinin hatta doğa ile barışık çocuk yetiştirmek isteyen her ebeveynin mutlaka okuması gereken bir kitap bence.
Çocuklara doğayı nasıl sevdiririz?
Doğada ne gibi etkinlikler yapılabilir?
Doğa eğitimi nereden başlamalı?
Çevreye duyarlı çocuklar yetiştirmek için nasıl davranmalıyız? gibi birçok soruya cevap sunan güzel bir kitap olmuş.
Doğaya değer veren, doğa ile birlikte büyüyen çocuk her zaman daha empatik düşünebilen, hassas ve duyarlı olacaktır.
Evrenle aramızdaki bağın temelleri çocuklukta atılır ve bu bağ ne kadar kuvvetli ise o kadar mutlu oluruz.
Baştan sona her satırı ilgiyle okuyup beğendiğim nadir kitaplardan biri. İçerisinde kısa kısa doğa etkinlikleri yer alıyor. Bazılarının yaşı yok desem yeridir. Öncelikle kendimiz uygulayıp doğayla biraz bütünleşebiliriz. İyi okumalar.
Okur Takip Önerileri
Aşk
Elime kalemimi aldım ve okumaya başladım. Hoşuma giden yerleri hep çizerim. Okumaya başladım ama neredeyse çizmediğim cümle kalmadı. Nasıl güzel bir anlatım, nasıl anlamlı kelimeler, nasıl ahenkle dizilmiş cümleler. Sayın Pala her zamanki gibi. Bir hazine sandığı bulmuş gibi özenle okumaya devam ettim elimden kalemimi bir an bile düşürmeden.
Sayın Pala' nın dilini hep çok sevmişimdir. Günümüzde maalesef ki Türkçemiz bu kadar yabancılaşmış, özenti kelimelerle dolmuş olması sebebiyle kullandığı dile çok çok yabancıyız. Ama anlamlarına ulaşmak eskisi kadar zor değil bir tuş kadar yakın.
Divan şiirinden çok güzel örneklerle bezenmiş bir eser. Beyitlerin anlamları o kadar incelikle anlatılmış, açıklanmış, örneklendirilmiş ki.
Özellikle son bölümde yer alan Ebubekir Efendi ve Tiryandafila (Despina)' nın aşkları tekrar tekrar okunmaya değer. Sadakat...
"Kırkıncısı hep özlenen ve umutla beklenen saç telleri..."
