Düşüncelerimin, hislerimin, cümlelerimin benliğime yetemediği bir anda; karanlık bir odaya sığınmanın umutsuzluğunu, hiçbir insanı yakın göremememin hissizliğini, müziğin hiçbir anlam ifade edemeyişini, yaşama sevincimin öldüğünü, gözyaşlarımın süzüldüğünü, çabalarımın boşa gittiğini, yarından beklentimin olmadığını, yaralarımın kanadığını ve yapayalnız olduğumu hissediyorum.
Ölmelerine izin verilmesi gerektiğini söylediklerinde, intihar etmeyi istiyormuş gibi görülüyor. İntihar etmek istemiyorlar. Aslında, ceset olmuşlar; intiharı yaşıyorlar ve bundan kurtarılmayı istiyorlar. Uzunluk, amaç değildir. Konu ne kadar uzun yaşadığın değildir: Konu ne kadar derin yaşadığın, ne kadar yoğun yaşadığın, ne kadar tam yaşadığındır, niteliktir.