Beyaz bir kazın sırtında uçan parmak çocuk Nils Holgersson’un çizgi filmini çocukluğumuzdan hatırlıyor olsak gerek. Onun maceralarını anlatan kitap aslında Nobel ödüllü ilk kadın yazar olan İsveçli Selma Lagerlöf’ün eseri ve de neredeyse her çocuk kitabı gibi yalnızca çocuklara özgü değil. Kitap aynı zamanda İsveç’i “kuşbakışı” tanıtıyor, yazarının bazı toplumsal, çevreci, hayvansever fikirlerini de barındırıyor.
Karl Popper, Nil Holgersson’un serüvenlerini çocukken pek severmiş. Nedenini çok iyi anladım.
Nils Holgersson çiftlikte yaşayan bir erkek çocuğu. Gün boyu yaramazlık yapıp çiftlikteki hayvanlara zarar veriyor. Bir gün ailesi onu kitap okuması için evde bıraktığında o bir cüce görüp yakalıyor. Cüce ilk kurtuluşunda ona bir altın veriyor ama Nils bunu az bulunca ikinci kez yakalıyor. Bu sefer zararlı çıkan Nils oluyor. O artık bir parmak çocuk. Cüce olunca hayvanların konuştuğunu da anlamaya başlıyor. Tüm hayvanlar ona yüz çeviriyor çünkü öncesinde Nils onlara hep eziyet ediyor. Beyaz ev kazı yaban kazlarıyla uçmak istiyor. Nils evin tek kazı ve geçim kaynağı diye onu bırakmak istemiyor. Birlikte yaban kazlarıyla uçmaya başlıyorlar. Sürü başı Akka başta insan olduğu için Nils’ i istemiyor ama bir gün tilkinden bir yaban kazını kurtarınca o da kuzeye uçmaya devam ediyor. Beyaz kaz Martin’ in sırtında yolculuk eden Nils farklı maceralar yaşıyor. Martin, Gümüş Tüy ile yuva kurup altı yavru yapınca Laponya’ dan dönüyorlar. Cüce yaptığı büyünün tek şartla bozulmasına izin veriyor o da Martin’ i kesmek. Nils kabul etmiyor. Son bir kez evlerine gidip vedalaştıkları sırada birden eski haline dönüyor. Çünkü Martin ve ailesinin kesilmesine karşı çıkıyor. Artık hayvanların dilini anlamasa da yaban kazlarıyla vedalaşıyor…
Nils ve Uçan KazSelma Lagerlöf · Beyaz Balina Yayınları · 2017326 okunma
- Hadi bakalım Parmak Çocuk, diye haykırdı. Ölümlerden ölüm beğen! İçeride kebap olmak mı istersin, yoksa çıkıp benim yanıma gelmek mi? Seni yemek hoşuma gider ama, başka türlü öldün diye de üzülmem doğrusu.
- Düşün bir kere, dedi kendi kendine, kazlar Laponya'ya kadar onlarla birlikte gitmeme razı olurlarsa, kim bilir daha ne şakalaşmalara tanık olurum. Şu durum içinde böyle bir gezi, benim için büyük bir nimet olurdu!
Meşe ağacından yapılma eski eşiğin üstünde bir serçe sıçrayarak geziniyordu. Oğlanın çıktığını görünce cıvıldamaya ve konuşmaya başladı.
- Cik, cik.. Kaz çobanı Nils' bak hele. Parmak çocuk olmuş. Parmak çocuk Nils Holgersson'a bakın!