Sefalet, halkı nasıl rahatsız edip durursa, can sıkıntısı da seçkinleri öyle rahatsız eder. Toplum hayatında, pazar günü, can sıkıntısını dile getirir; haftanın öteki günleri de düşkünlüğü.
Ve dağılmış pazar yerlerine memleket
Gelmiyor içimizden hüzünlenmek bile
Gelse de
Öyle sürekli değil
Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
O kadar çabuk
O kadar kısa
İşte o kadar.
Türk olarak yoğun bir utanç duyduğum başka bir gün , kanlı pazar diye bilinen 16 Şubat 1969 günüydü.. O gün solcu gençler Amerikan 6.filosunun İstanbul'a gelmesini ptotesto etmek Beyazıt'ta toplandıktan sonra Taksim'e doğru yürüyüşe geçtiler ..orada yollarını kesen yobazların sopalı bıçaklı saldırısına uğradılar ..Gençlerin ne
"Geliyor musun?"
Bunu soran birkaç metre yakınında duran Flight'tı.
Rebus, Flight'ın neden, daha doğrusu nere- den bahsettiğini kesin olarak bilmese de, "Neden olmasın," diye cevap verdi. Flight gülümsedi. "Hakkını vermem lazım, Müfettiş Rebus. Kolay vazgeçmiyorsun."
Rebus Pazar gazetelerinin spor sayfalarından alıntı yaparak, "İskoçların malum inadı," diye cevap verdi. Flight güldü. Fazla sürmese de Rebus'un bu akşam buraya geldiği için mutlu olmasına yetti. Aralarındaki buz tümüyle erimese de buzdağının bir bölümünün kopup parçalandığı belliydi.