Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben ve düzensiz zihnime pencereden yansıyan kasım ayı saat sekizinin sokak lambası ışığı kirpiklerime dokunurken, hayal meyal anımsıyorum yürüdüğümüz yolları ve o kaldırımlarda iz bıraktığımız her adımda ayrı bir heyecan, ucu bucağı görünmeyen planlarımız ve geleceğe dair derin bir merak duygusunun hayatımızdan silinmeyecek varlığını. Cümlelerimiz bazen anlam yüklü, mürekkeple yazılmış misali keskin ve şiirsel olurdu; bazense konuşmayı daha yeni sökmüş bir çocuk gibi iki kelimeyi bir araya getiremezdik ya kahkahalarımızdan ya da birbirimize bakınca hissettiğimiz kalp çarpıntısından. Başta dakikalar ne kadar hızlı geçiyor yan yanayken diye hayıflanırken yıllar akıp gitmeye başladı ve takvimlere bakmaya korkar oldum gün geçtikçe. Zamanla oyun oynamaya başladım sonra ve nasıl değiştiğimizi, kime dönüştüğümüzü veya dönüşmek istediğimizi izlerken her bir anlamsız parçayı anlamlı kılmaya, uzaktan bakabileceğim bir tablo oluşturmaya çalıştım. Varlığı unutulmaya mahkum bir ölümlü olarak verebilecek en değerli şeylerim zamanım ve sevgimdi. Keyifli ve beklenmedik bir rastlantıyla izlenilen etkileyici bir film gibi, öncesinde ve sonrasında aynı insan olamazdık ki bu başımıza gelebilecek en güzel şeydi.
VE ÇOCUĞUN UYANIŞI  BÖYLE BAŞLADI
Gül kokuları çocukların kaburga kırıklarından geliyor  Acıyı ve insanlığı çocuklar  Böyle dayanılmaz kıldılar ve yeni suları  Onların bilgileri getirdi  Elleri önlerine bağlı - duruşları  Omuzlarından göğüslerine doğru kıvrık ve yumulu  Yaşarlar ebedi göz ve ölümsüzlük aşısı yapan kitabı  Ki şimendifer  Nasıl peşinden koşturursa katarları yolcu
Reklam
Senin pencereden görünen güller, bir başkasının penceresinden bakınca bir avuç ottan ibaret görünebilir
Pazartesi, 25 Kasım
Pencereden dışarı bakınca karşıdaki çatıda yağmurda başını eğmiş, hareketsiz duran bir kuzgun gördüm. Çok sonraları bile hala orada, kıpırdamıyor ve donuyor, yalnız ve kuzgun düşüncelerine dalmış olarak öylece tünemiş. İçimi kardeşçe bir his kapladı ve göğsümü bir yalnızlık hissi doldurdu.
142 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
John Steinbeck’in kaleme aldığı bu kitabı okumaya karar vermeden önce “Bir Delinin Hatıra Defteri”ni okumuştum. Bu sebepten Rus edebiyatının o karamsarlığından ve bilinmez hikaye akışından bir anda çıkabileceğimi düşünmüyordum. Fareler ve İnsanlar bu yazarın okuduğum ilk kitabı olma özelliğini taşıyor. Daha kitabın arka kapağını okuduğumda bu eseri beğeneceğimi anlamıştım. İlk sayfalarda bu hikayenin bir komedi olacağını düşünürken bir anda trajediye dönüştü. Karakter derinliği çok iyi işlenmişti; kendimi sürekli hangi tarafın haklı olduğunu ve ahlaki grilikleri düşünürken buluyordum. Farklı bir pencereden bakınca herkes haklıydı. Steinbeck çok harika bir iş çıkarmış. Kitabı akşam saatlerinde elime almıştım ve gece çökerken bitirdim ve aklımda tek bir düşünce kaldı “Gerçekler, gerçekten acıtıyordu.”
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Oda Yayınları · 1996172,6bin okunma
100 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Arka Pencere
Genelde evin arka penceresinin manzarası daha etkileyici olmuştur. Gerek uçsuz bucaksız doğa manzarasıyla, kuş cıvıltısıyla gerekse basık dar ve gotik manzarasıyla... Kadınlar Mektebine başka pencereden bakınca bana daha etkileyici geldi. Kendini akıllı zanneden insanlar 'aklın' karşısında çaresiz, aciz varlıklara dönüşüyor. İnsan öğrenen ve dönüşen, gelişen bir varlıktır. Ve iyilik üzere yaratılmıştır. Kadın kahraman saflığını ve iyiliğini koruyarak hareket ettikçe erkek kahraman yaptığı oyunlara geliyor tuzakları kendine dönüyor. Tabi burada aşkın vermiş olduğu körlük, ilgiden hoşlanma, kendini kaptırma gibi durumlar da etkendir. Diğer sevgili de bana göre bir aptal. Ah bu lütfedilen aklı kullanabilsek!
Kadınlar Mektebi
Kadınlar MektebiMolière · İş Bankası Kültür Yayınları · 20111,516 okunma
Reklam
126 syf.
7/10 puan verdi
Minik spoilerlar içerebilir!
"Lütfen normal ol artık." Kitap boyunca 'normallik' çizgimi nereye çizmem gerektiği hakkında bol bol düşündüm. Ancak hala tam cevabımı bulabilmiş değilim. Yakın zamanda bulabileceğimi de sanmıyorum. Genel pencereden bakınca normallik olgusunun öznel bir kavram olmasını beklemeyiz. "Kurala uygun, alışılagelen, olağan,
Kasiyer
KasiyerSayaka Murata · Turkuvaz Kitap Yayınları · 20192,390 okunma
Dostoyevski'ye mektup
‘'Ne kadar çok anladıysam, o kadar derinlere battım, sıkıştım kaldım.’’ Sevgili Dostoyevski, Hala aynı yerdeyim, bıraktığın, ezdiğin, ezilmeme izin verdiğin, hapsettiğin yerde; içinde bir yerlerde. Unutmuş olabilirsin diye hatırlatmak istedim sadece. Ki öyle de zaten. Unuttun beni. Unutmuş olmasan kırk yıldan fazladır devam eden
Tıpkı günümüz!
✔️ Pencereden bakınca toprak ve ağaç görünmeli. ✔️
Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu
Yaşamak
628 öğeden 411 ile 420 arasındakiler gösteriliyor.