Seninle ayaküstü, acele, en son vedalaşıyorum.
çünkü acının avutulamaz olduğunu biliyorum,
avunma istemeye gereksinme duymadığını da.
Olduğun gibi şimdiki zamanda yaşıyorsun sen.
Gökyüzündeki kuşlar, tarlalardaki leylâklar gibi,
yarını düşünmüyorsun. Kaldı ki,
hiç konuştuk mu birbirimizle? Tek söz söylemedik birbirimize, sanki
ötekilerin bilinci vardı da senin yoktu.