Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Deneyim köreltebilir. Çoğu insan için deneyim bir dizi hatadan ibarettir; ne kadar deneyimliysen o kadar az bilirsin.
Kadın her zaman erkeğin özünü bulmak, onu evcilleştirmek, yoğurmak ister; bilge erkek kadına asla özünü göstermez. Ona bir ışık patlaması sunar, sonra kapanır, eski haline döner yine. Kadın çocuk yetiştirmeye önce erkeği evcilleştirerek başlar.
Reklam
Ben kendi fikirlerimi kendimden ve deneyimlerimden yola çıkarak oluştururum. Doğru, kör noktalarım var mutlaka. Başka insanlardan öğrenecek çok şeyim de olabilir. Fakat, esasen, başkalarından öğrenen biri değilim. İnatçı ve ön yargılıyım, ama başkaları tarafından fazla yönlendirilmeden yaşamak güzel.
Kültürlü insanların çoğunun sıkıcı olduğunu keşfettim; hatta en derin ve dingin olanları en aptallarıydılar sanki. Dışarı çıkmak isteyen tek ses varken kim birçok ses olmak ister?
'' Bütün insanların ıstırabı duyulduğunda, hiçbirşey yapılmayacak. ''
Sayfa 167
'' Fahişe verdiğinden fazlasını alan kadındır. Verdiğinden fazlasını alan erkeğe ise iş adamı denir. ''
Reklam
'' Kadının beni terk etmesini yeğlerim. O zaman hatanın onda olduğunu bilirim. ''
'' Her şey çok yıldırıcıydı. İnsanın üzerine sürekli biri sürtünüyordu. En ufak espriye, en küçük bir meydan okumaya tahammül edemiyorlardı. Her şey bir meydan okumaydı onlar için. Her sabah öfkeli uyanıyor, güne öfkeyle devam ediyorlardı. Kaybetmek istemiyorlardı ama nasıl kazanılacağını da bilmiyorlardı. Bok dolu kabız hayatlar. ''
Sayfa 172
'' Hayatın sorunu bütün büyük boşlukların arasında çok küçük eylem dilimleri olması ve Ölüm gülen kızgın kıçının üzerinde otururken insanların beklemekle yetinmesiydi. ''
Sayfa 172
'' Diyelim ki Yılbaşı gecesi saat on ikiyi vurdu, herkes bağırıyor, coşuyor, kutluyor; kendimi bütünüyle çıplak, budala ve mutsuz hissederim. Onlarla aynı odadaysam şayet. Yalnızsam daha iyidir. Yılbaşı gecesi bütün geceler gibidir benim için; içerim. Yada bir grup insanla ayakta dikilip bir devlet memuriyetine yeminle alınmak; bok güveç yiyormuş gibi hissederim kendimi o bayrağın karşısında, sadakat yemini falan. Ondan her zaman kaytarırım; dudaklarımı oynatmakla yetinirim, o gürültüde bir şey söylemen gerekmez, kimse fark etmez nasıl olsa . ''
Sayfa 163
Reklam
'' ... Konuştukları şeylerden biri yalnızlık gereksinimiydi. Bu mantıklı geliyordu bana. Bu gereksinim. Yani, masada oturmuş kitap okurken biri gelip masama oturduğunda rahatsızlık duyardım. Neden yanıma oturuyorsun? Etrafıma bakındığımda başka boş masalar görür gerçekten tiksinti duyardım. İnsan kardeşlerimi sevmem gerektiğini biliyorum, ama sevmem. Onlardan nefret de etmem; haz etmem genellikle, etrafımda olmasınlar yeter. Yalnızken kendimi daha iyi hissederim. Tapardım yalnızlığa. Hala öyle. Yalnızken artarım. İnsanlar beni eksiltir. Özellikle erkekler, özgünlükten o kadar uzaklar ki. Kadınlar, bazen, yararlıdır. Aynı zamanda gülünç ve trajiktirler. Fakat onlarla çok fazla saat ve gün geçirmek deliliğe yol açabilir. ''
Sayfa 161
216 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yanlışlıkla ikinciden başladım ama bağlantısı yok sanırım ; anlamakta güçlük çekmedim. Akıcı, Bukowski nin genel tarzıyla yazılmış bir kitap. Kurgu mu gerçek mi sorusunu sorarken buluyorsunuz kendinizi
Pis Moruğun Notları 2
Pis Moruğun Notları 2Charles Bukowski · Parantez Yayınları · 2012575 okunma
tanrı BEKLE dedi. güçtür hasta bir ruh ve aç bir karınla BEKLEMEK. hem elli beş yaşına kadar yaşayacağını kim garanti edebilir? tanrı 2.000 yıl önce şöyle bir göründü ve birkaç ucuz panayır numarası ile yetindi. Yahudi'nin tekinin onu kandırmasına göz yumdu, sonra da tüydü. insan bıkar acı çekmekten.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.