Colin, Mary'nin bakışını izleyerek az ilerki masada oturan bebekli aileyi gördü. Baba, yavruyu belinden yakalamış, masanın üstünde tutuyordu. Dolu kül tablaları, boş kahve fincanları arasında sallanıyordu bebek. Beyaz bir şapka, yeşil-beyaz çizgili bir gemici gömleği, pembe dantel ve beyaz kurdelelerle süslü şişkince bir don, sarı soket çorap ve kırmızı deri patikler giymişti. Ağzındaki yalancı memenin mavi plastik dairesi dudaklarına yapışmış, onları görünmez etmişti. Bu da yüzüne sürekli ve komik bir şaşkınlık ifadesi yerleştirmişti. Ağzının kenarından uzayan tükürük çizgisi sümüklüböceklerin bıraktığı izi anımsatıyor, tombul gıdısına doğru parıltılı bir yol çiziyordu. Bebeğin yumuk elleri açılıyor, kapanıyor, kafası bir o yana bir bu yana şaşkın şaşkın sallanıyor, altındaki kalın bezin oluşturduğu utanmazca koca poponun iki yanından şişko ve güçsüz bacakları eğri büğrü uzanıyordu. Yusyuvarlak, saf ve vahşi gözleri, kızgın güneş altındaki meydanın öte yanına, ünlü katedralin damına sanki şaşkınlıktan öte bir kızgınlıkla dikilmişti. O katedral ki, hakkında şairane yazılar döktürenler neler neler dememişlerdi zamanında: Kemerlerinin uç noktaları mermerden köpükler gibi gökyüzüne fırlarken, bir heykeltıraşın parmaklarının biçimlendirdiği bu göz kamaştırıcı dalgalar, kıyıya çarpan gerçek dalgaların zarif kıvrımlarını gölgede bırakacak bir kırılganlıkla köpürüp taşıyor gibidirler, ve benzeri... Masanın üstündeki şişman yavru, çok görkemli bir sesle geğirerek kollarını söz konusu görkemli binaya doğru salladı.
Sayfa 47 - IVKitabı okudu
368 syf.
2/10 puan verdi
·
Read in 8 days
Yazar eğitimini Özbekistan’da alan aslen Ukraynalı bir doktordur. Kendi söylemi ile ‘hekim’dir. Çünkü ona göre doktorluk ve hekimlik birbirinden tamamen ayrıdır. Yazar sonradan İslamı seçmiştir. Günümüzde uygulanan ‘sibernetik’ tıbbı tamamen reddederek asıl şifanın Sünnetullahı uygulayarak Kur’an ve hadislerin izinde mümkün olabileceğini
Son Söz
Son SözAidin Salih · Yitik Şifa Yayınları · 2019273 okunma
Reklam
Laleler
Laleler de çok kışkırtıcıdır, kıştır burada. Bak nasıl da beyaz her şey, nasıl sakin, nasıl kar altında Huzuru öğrenirim, uzanarak kendi başıma sessizce Nasıl uzanırsa ışık bu beyaz duvarlara, bu yatağa, bu ellere. Kimse değilim ben; ilgim yok patlamalarla. Adımı ve günlük giysilerimi teslim ettim hemşirelere Ve geçmişimi anesteziciye ve bedenimi
Sayfa 16
Biotekniğin üreme alanında yol açtığı en köklü değişikliğin sembolü, 1978'de in vitro döllenme ile dünyaya gelen Louise Brown idi. Çünkü bu ilk tüp bebek, üreme ile cinsellik arasındaki ilişkiyi ortadan kaldırmıştı. İnsanların çocuk sahibi olmak için karşı cinsle birlikte olmaları gerekmiyordu artık. Giddens'in plastik cinsellik ve arı aşk diye kavramlaştırdığı bir gelişmeye yol açtı bu durum. Bu üreme teknikleri geç modern dönemde evliliği aşktan ve cinsellikten, en önemlisi de üremeyi cinsellikten koparan bir gelişmeye ivme kazandırdı Sanayi devriminin ilk dönemlerinde aile ile iş birbirinden boşanmıştı Max Weber'in tabiriyle. Çünkü üretimin fabrikalara taşınmasıyla birlikte aile bir üretim birimi olmaktan çıkmıştı. Bugünse aile ile cinselliğin, cinsellikle üremenin birbirinden boşandığı bir süreci tecrübe ediyoruz. Bu nedenle ailenin, evliliğin, cinselliğin tanımında çok büyük değişikler söz konusu.
Bütün memeli türleri uykularının belirli bir oranını REM evresinde geçirirler ve bu oran yaşlandıkça düşer. REM insan bebeklerinde toplam uyku süresinin yarısını, yetişkinlerde yalnızca yüzde 10-20’sini alır. Yaşlılarda bu oran daha da düşüştür. Türler arasında görülen bu eğilim, bebek beyninin çok daha “plastik” olduğu, dolayısıyla alan rekabetinin daha da önem taşıdığını gerçeğiyle tutarlıdır. Bir hayvan yaşlandıkça korteks işgal etkinlikleri de zorlaşır. Sonuçta, plastisitede yaşanan düşüş, REM uykusu süresindeki düşüşle paralellik gösterir.
Sayfa 50 - DomingoKitabı okudu
bebek olunca ne yapacaksın, bu plastik şeylerle mi emzireceksin onu? ...elbisesini sıyırdı, dantelli kilodunu indirdi, tam orasında, bir kasığından ötekine uzanan uzun pembe bir çizgi, taze dikiş izleri. bende tam değilim, bir bebeği emzirmek için memelerim var ama onu taşıyacak bir... bir... öylece bakakaldım, bir türlü tamamlayamadığı cümleyi zihnimde tamamladım, -bir rahmim yok-
Reklam
Aday Önce söyle bakalım bizden biri misin? Cam gözlü, takma dişli ya da koltuk değnekli misin, Bir pantolon askısı ya da bir kanca, Plastik memeler. Plastik apış arası, ya da dikişler,
Fırçadaki son şiir
Hanife Mert Hanım'ın 412 sayfadan oluşan #FırçadakiSonŞiir eserini #okudum. Kitabı elime aldığımda Orhan Veli Kanık'ın hayatını konu alan bir yapıt olarak okumaya başladım, sayfalar ilerledikçe kendimi edebiyat dünyasının içinde gördüm. Bunu bir benzetme ile ifade etmek isterim. Bir arkadaşınız sizi yemeğe davet eder. Siz
Ben oyuncak dolu odalarda büyüdüm. Çocukluğum da. Oysa kızımın tek bir oyuncağı vardı: Plastik bir bebek. Çünkü başka bebeği sevmeyi bilmezdi. Başka bebek demek: “Yeniden sevmeyi öğrenmek” demekti. Bebeğin de saçları ipeksiydi. Bizimkisi çocuksu. Bebeğinin saçları ipeksi. İkisi de yarım. Önce saçlarını tarardı. Sonra halıya vururdu. Çıkan sesleri dinler, gülümserdi.
Varlık Yayınları
182 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.