Aslında, biz, kürdüz ama kimse duymasın... Neydi annemi böylesine ürküten, neydi onun kökenini söylerken bile kapıları, pencereleri örtmeye iten korku, neydi...
Sayfa 131Kitabı okudu
Doksan üç felaketinden sonra, Sultan Abdulhamid gibi bir dış politika üstadının başımızda bulunuşu hakikaten bir talihtir. Ne yazık ki intelijansiyamız, garip bir cinnete tutulmuştur. Düşmanın kulaklarına fısıldadığı üç beş heceyi, manasını anlamadan tekrarlar durur: "Kanun-ı Esasi, hürriyet "vs. Ferdi hürriyet zaten vardı ; siyasi hürriyet ise devleti batırdı. Sırp'a Bulgar'a Rum'a özenmenin gereği neydi? Dündar Taşer
Sayfa 259 - iletişimKitabı okudu
Reklam
Yeni Diyalektik
_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler _Tanrı, ilk masondur. Masonlar _Orospu çocuğu. Marques de Sade _Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson _Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
Demek ki bu dünyada tanyeri ağarır, sabah olurdu! Bunlar Tanrı'nın ne büyük lütuflarıdır. İnsan için bunları bilmek, bunların seyrine dalmak, bunlarla yetinmek, bunlarla gülüp bunlarla sevinmek varken, ve bu Tanrı ihsanı nimetlerden kendi payını alması kabilken nedendi, adına politika kavgaları denen bu haset sıtmaları, bu ateşli ihtiraslar? Nedendi? Bu kardeşi kardeşe, dostu dosta, kocayı karıya düşman eden çekişmeler ve geçimsizlikler? Serin kaynaklardan akan tatlı sular, deniz ve orman kokularıyla dolu taze havalar, güneşin sıcaklığı, ayın ışığı, çiçeklerin kokusu, ağaçların gölgesi herkesin ortak malı, ortak nimeti değil miydi? Şu halde ortada bölüşülemeyen şey neydi?
Sayfa 293
"Bunlar yaradılıştan suçludurlar. Mizacıyla kıyıcı olmak suçudur bu..." Durakladı, gözlerini arkadaşından kaçırdı. "Abdülkerim de bunlardan değil mi?' diyeceksin. Evet, bunlardan, ama bana baştan sona bağlı kalmıştır. Katamam onlara... Politikacılığın en utanmaz, en güçlü, aynı zamanda en ayıp, en de güçsüz yönü
Sayfa 210Kitabı okudu
Abdülkadir Selvi
Akp'yi iktidarda tutmak için kalem oynatan bu tiplerin hepsi, feto kumpaslarının tetikçisiydi. Abdülkadir Selvi'nin yeri bambaşkaydı! Yeni Nesilde, Yeni Asya'da, TGRT'de, Yeni Şafak gazetesinde çalıştı. Yeni Şafak'ın Ankara temsilcisiydi ama, basın camiasında "Akp'nin Ankara temsilcisi" sıfatıyla
Sayfa 298 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okudu
Reklam
Doksan üç felaketinden sonra, Sultan Abdulhamid gibi bir dış politika üstadının başımızda bulunuşu hakikaten bir talihtir. Ne yazık ki intelijansiyamız, garip bir cinnete tutulmuştur. Düşmanın kulaklarına fısıldadığı üç beş heceyi, manasını anlamadan tekrarlar durur: "Kanun-ı Esasi, hürriyet "vs. Ferdi hürriyet zaten vardı; siyasi hürriyet ise devleti batırdı. Sırp'a, Bulgar'a, Rum'a özenmenin gereği neydi?
İsmail Hakkı Tonguç'tan bir anı...
İş derslerimizin birinde, bir toplanma alanına beton döküyorduk. Üç gruba ayrılmıştık. Ben harç karma ve cezgerelere doldurma grubundaydım. Şimdi Nizam'a sorduğum Fikret Öztürk de diğer arkadaşlarımla birlikte cezgereleri taşıyanlardandı. Üçüncü grup ise kürek ve çekçeklerle dökülen betonu usülunce yayıyorlardı. Bir aralık takım elbiseli birinin bizi kenardan seyrettiğini gördük. Bu arada Fikret'in iş arkadaşı rahatsız olmuş olmalı ki tek kalmıştı. Birden kenarda beklemekte olan kişiye dönüp Orada ne bekliyorsun? Gelip cezgerenin bir ucundan da sen tutsana! dedi. Bekleyen kişi ceketini çıkarıp bir kenara koyarak, cezgerenin bir ucundan tuttu ve çalışmamıza büyük bir istekle katıldı. Biz önce bu kişinin Fikret'i görmeye gelen bir yakını sandık. Okul Müdürümüz gelip de Çocuklar Sayın Genel Müdürümüzü niçin yoruyorsunuz? dediğinde ancak bizimle ve büyük bir gönüllükle çalışan kişinin Genel Müdürümüz İsmail Hakkı Tonguç olduğunu anladık. Şaşkın olmasına şaşkındık ama bu durumdan çok ama çok büyük de bir ders çıkarmıştık. Kibir de neydi ki... İnsan, önce insan olmalı, bulunduğu yeri başka insanlardan bir üstünlük yeriymiş gibi görmemeliydi. Baba Tonguç bu davranışı ile bize ders vermişti. Hem de iş üstünde... Nizam Özer
Sayfa 119 - Ubuntu Yayınları Birinci Basım: Nisan 2022Kitabı okudu
432 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Gorki "acı" demektir.
Kitabı okurken çoğu zaman Gorki'ye sinirlendim çünkü kitabın "politik dozu" fazla gelmişti. "İçindeki bu büyük öfkenin kaynağı neydi acaba Gorki?" diye sordum kendi kendime. Daha sonra kitabın başında yazarın hayatı hakkında bilgilerin olduğu kısıma bakınca anladım bu öfkenin kaynağının ne olduğunu... Asıl adı olan
Ana
AnaMaksim Gorki · Can Yayınları · 201828.8k okunma
535 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 6 days
Osmanlı Neden Geri Kaldı? Sorun İslam'da Mı? (Ağır Eleştiri Videosu)
Video yayında bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz; youtu.be/ifillnvyU9A Kitabı okumaya başladığınız ilk andan itibaren şunu diyorsunuz, neden geri kaldık? Geri kalmamıza sebep olan şey neydi? Neden bu haldeyiz ve toplumsal olarak neden hep sağ eğilimli olduğumuzun en net kanıtı kitap. Bununla birlikte Türkiye'nin ekonomisinin neden kırılgan olduğunu, aynı şekilde bugünkü sağ sol çatışmalarının nereden kaynaklandığını size kanıtlarıyla beraber sunuyor. İkinci Dünya Savaşı sonundaki gelişmelere bağlı olarak demokratikleşme sürecini başlatmış olan Türkiye'yi ve Demokrat Parti'nin 1950'de yapılan seçimlerle iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye'deki sağ sol çatışmalarına değiniyor. Bununla birlikte arka arkaya yapılan üç seçimi de kazanan Demokrat Parti, 27 Mayıs 1960'da yapılan askeri darbe ile iktidardan uzaklaştırılmıştır. Peki bunun sebebi neydi diye bakarsak en başta toplumun kutuplaştırılmasının sebep olduğunu bilmek lazım. Burada yazdıklarımın en basit anlatımla olduğunu belirtmek isterim zira videoya tıkladığınız zaman daha sert ifadelerle karşılaşacaksınız..
Türkiye Cumhuriyeti Tarihi - Cilt: 2 / Demokrasi ve Dış Politika
Türkiye Cumhuriyeti Tarihi - Cilt: 2 / Demokrasi ve Dış PolitikaKolektif · İdeal Kültür Yayıncılık · 20215 okunma
113 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.