Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rana

108 syf.
2/10 puan verdi
Kitabı Storytell’den dinledim. Güzel beklentilerle başladığım bu kitap maalesef benim için hayalkırıklığı oldu. Öykülerin kendi içlerinde bir bütünlüğü olmadığını düşünüyorum. Durum hikayesini daha çok severim lakin bu hikayeler durum hikayesinden öte öyküde var olan bir iki kahramanın sürekli bir şeylerin kenarından ucundan, bir oradan bir buradan konuştuğu alelade bir söyleyişten ibaretti. Bazı kelimelerin seçilmesinden de hoşlanmadım. Hikayeler beni etkilemedi, yarım bırakmamak için zor tuttum kendimi. Anlamlı bulduğum birkaç cümle olduğunu da eklemeliyim. Yazarın başka bir kitabıyla tanışsam belki daha farklı olurdu bilemiyorum ama bu benim için güzel bir başlangıç değildi.
Nohut Oda
Nohut OdaMelisa Kesmez · İletişim Yayınları · 20196,8bin okunma
Reklam
227 syf.
9/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Psikanalitik bağlamda “Babanın Adı” hayatımıza giren ilk yasa, düzen, kargaşa, sessizlik… Ne zaman, nerede, nereye koyacağımızı bilmek yıllar sürüyor ve belki de hiç bitmiyor. Baba ile kurulan ilişkide sahici olabilmenin düşlemden öteye gitmesini arzu ederiz. Baba’nın içsel sessizlik ve dışsal gürültümüze yüklediği anlamlara mukabil ya bu arzu ulaşılamayacak bir istikamet olarak varlığını sürdürür ya da gerçekten o sahiciliğe ulaşabileceğimiz umudunu taşırız. Bu umudun hep var olması temennisiyle… Akıcı bulduğum, severek okuduğum, kelimeleri ve metaforları ile bağ kurabildiğim bir kitaptı.
Aşıklar Bayramı
Aşıklar BayramıKemal Varol · İletişim Yayınları · 20192,919 okunma
376 syf.
·
Puan vermedi
Ötekinin buyrukları ile döşeli ile muhkem ve tanıdık yollarda yürüyerek bizi kendimize, hislerimize, varlık gayemize yabancılaştıran edilgen bir varoluş, kendi sahnemizin dışında olmak; düşüncelerimize, arzularımıza kulak vererek ve hüviyetimizi inşa etmek için meşakkatli yollarda olmayı kabul etmek kendi sahnemizin içinde olmaktır. Kimi zaman gerçeklikle aramıza mesafe koymak isteriz ama tamamen de gerçeklikten kopamayız, sahnenin ne tamamen içinde ne tamamen dışında oluruz. Şairin dediği gibi “Ne içindeyim zamanın / Ne de büsbütün dışında. Ne zaman sahnenin içinde, ne zaman dışında ve ne zaman da ne içinde ne dışında kalmak istediğimizi kendimize itiraf edebilmek de bir başlangıçtır diye düşünüyorum, hakikatle ilişki kurmanın ön koşulu olabilir. Ben, çok sevgili Ahmet Hamdi Tanpınar’ımızı okumayı çok seviyorum.
Sahnenin Dışındakiler
Sahnenin DışındakilerAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 20192,790 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
50 syf.
8/10 puan verdi
Çaresiz kalıp yapmak zorunda olduğumuzu düşündüklerimiz ile kendi irademizin buyruklarının, duygularımızın, değer yargılarımızın çatışmasından doğan sıkışmışlık hali neticesinde istemediğimiz bir şeyi yaptığımızda kendiliğimizrden koparılma ihtimalimizin ne derece korkutucu olduğunu gözler önüne seren bir kitap. (İzmit yolculuğu esnasında)
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202162,3bin okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
Kendiliğimizin sınırlarını ve muhtevasını oluşturan şey, acı ile kurduğumuz ilişkidir. İçimizde olanlarla aramıza mesafe koyarak kendi hakikatimizin münkiri olmak, kaçınılmaz olanı ertelemektir. Tahammül kelimesinin tam olarak böyle bir anlamı olduğunu düşünüyorum. Yalnızca yabancısı olduğumuz şeyleri taşırız tahammül ederek. Kendi anlatımıza yönelik tasavvurumuzu, acılarımızın bize söylediklerine kulak vermekle inşa edebiliriz. Kabul kelimesinin de böyle bir anlamı olduğunu düşünüyorum. Kendime çok yakın hissettiğim sevgili Ferda ablamın şu ifadesini ekleyerek ve bu ifadelerden hareketle “acının kendisi anlamlı mıdır, biz o anlama muhtaç olduğumuz için mi üretiriz, anlamsızlık da kendi için de anlamlı olabilir mi?” sorularını yönelterek incelememi bitiriyorum: “Çektiğimiz fiziksel veya ruhsal acıların günahlarımıza kefaret olmasını dilemek aslında bizim "anlamsızlık" duygusuna katlanamadığımızdandır. Her şey gibi,hayat gibi, ölüm gibi, acının da bir anlamı olsun isteriz. Hatta kendi hatalarımızda bile bir anlam bulmak isteriz. Yanlışın tecrübe olduğunu, ders çıkarıldığını, yaşanması gerektiğini düşünmek rahatlatır insanı. Oysa bazı şeyler tam da göründüğü kadar anlamsızdır. Belki de bazen anlamsızlığa katlanabilmenin de bir anlamı vardır.”
Palyatif Toplum
Palyatif ToplumByung-Chul Han · Metis Yayınları · 20241,948 okunma
Reklam
232 syf.
·
Puan vermedi
BİR SÜRGÜNDEKİ KENDİLİK ÖRNEĞİ OLARAK TATAR ÇÖLÜ “Nevrotik, kim olduğunu göremez ve kendi varlığıyla ilgili ipuçlarını ötekilerde arar. Bu ipuçları hiçbir zaman öznenin varlığını tanımlamaz…” S. Vanheule Drago Harp Akademisi’nden mezun olduktan sonra ilk görev yeri olan Bastiani Kalesinde görevlendirilir. Uzun ve meşakkatli bir yolculuğun
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,3bin okunma
360 syf.
7/10 puan verdi
Hükmün,asıl hakimiyet sahibinin bizler için takdir ettiği olgularda aranmayacağı, bu olguları bir hüküm vesilesi yapmanın hükümsüz olduğunu anlatan bir kitap.... Atticus adlı bir avukatın siyahi müvekkili Tom Robinson''un işlemediği bir suçtan dolayı yargılanması sırasında sanığın hakkında isnat edilen suçu işleyebilmesinin anlamsız ve insani
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Epsilon Yayınevi · 202072,5bin okunma