Brent Weeks'in iyi bir yazar olduğunu Gece Meleği Üçlemesi hakkında yapılan yorumlardan biliyorum ama o seriye başlamamıştım hiç çünkü Artemis Yayınları serinin devamını çıkarmamıştı. İthaki tarafından basılan bir serisini görünce balıklama atladım kitaba.
Hikaye aslında benim için hayal kırıklığı ile başladı çünkü tahmin ettiğim ve olmasını istemediğim bir şey gerçekleşti kitabın başlarında (bunun ne olduğunu yazımın sonunda belirttim). Buna rağmen hikayenin örgüsü çok güzel kurgulanmış. Entrikalar ve olayların birbirine bağlanması gayet güzeldi ve aslında daha büyük olayların bizi beklediğinin alttan alttan verilmesi yüzünden bu kitabı Sissoylu'nun ilk kitabına benzettim biraz da.
Çevirisi güzeldi. Büyü sistemini anlamakta zorlandım biraz ama bu benim aptallığımdan kaynaklanıyor olabilir. Yapılan büyülerin cisme dönüşme arasında maddeleşen "Lüksin" denen şeyi hayalimde bir türlü canlandıramadım.
*************************************************
Yazının aşağısında beni kitaptan biraz soğutan şeyi yazıyorum. Sürprizbozanlı o kısım. Kitaba başlamayı düşünenler okumasın yazının geri kalanını:
Savaşılan kardeşin öldürülmeyerek, hapsedilmesi konusunu görünce "Demir Maskeli Adam gibi değildir umarım" diye aklımdan geçti. Daha önceden yapılmış olması yüzünden bunun gerçekleşmemesini istemiştim ama hikayede bunu görünce biraz soğumuştum kitaptan. Yine de üstte dediğim gibi hikaye gayet iyi toparlanmış. O yüzden, kitabı okudukça bu kısım aşırı batmadı bana.