Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
... Batı, İslâm kültürünün ve Müslüman insanın enkazına bile tahammül etmekte zorlanır.
An içinde yaşamak ona kul olma bilincini duyurduğu ve birazdan öleceği gerçeği bu fırsatı elinden alacağı için anlam taşır. An, Müslüman için şimdi varım ve yaşıyorum, bir an sonra ölürüm ve yok olabilirim bilinciyle müteradif bir ka- buldür... Bu yüzden "an" bir haz ve lezzet aracı olarak kullanılmaz, kul olma bilincinin yüklenildiği bir fırsat olarak değerlendirilir.
Reklam
Ölümü unutabilmek, ölümden sonra düşeceği "korkunç karanlığı ve hiçliği" görmezlikten gelebilmek, hatta o büyük boşluktan öç alabilmek için, şimdi elinde bulundurduğu bir silahtır.
"Sözü edilen beklentilerin hatrına itibar etmezdi. Çünkü Allah'ın hatrının önüne geçebilecek hiçbir değer ve gayenin bulunabileceği varsayılamazdı. Zira portakal bahçelerinde portakal toplamaya çıkmış yüzbinlerce tarım işçisinin günde üç portakal karşılığında bütün gün çalışmaya mecbur bırakıldıkları ve karınlarını doyuramadıkları,fakat bahçe sahiplerinin fiyatları düşürmemek için toplanan portakalları denize döktükleri dünyada bir bozukluk olduğunu görebilmek için portakal toplamaya gitmiş olması gerekmezdi.."
"Onlar hiçbir peşin bekleyiş ve umut içinde değildi, onlar sadece katıksız bir teslim olma hali içinde bulunuyordu."
"Fakat acaba bir Müslümanı Müslüman yapan husus, İslâm'ın gerek bu alandaki, gerek diğer alanlarda ki üstün düzenlemesi midir? Yoksa faraza İslâm bu türden düzenlemelere girmemiş bile olsaydı, Müslüman gene de Müslüman olmaya devam edecek miydi?
Reklam
Putun tezahürü değişebilir ama mahiyeti değişmez
Küfrün bir millet olduğunu söylerken, kafirlerin arasında ortak bir vasfın bulunduğu kabul edilmektedir. Ortak vasıf onların Müslüman olmamaları yönündedir. Onların İslam'a yaklaşmasını önleyen sebep kendi putlarıdır. Kuşkusuz, put her zaman ilkel biçimiyle somut olarak görülmeyebilir. Kimi zaman, özellikle çağımızda soyut putlar daha revaçtadır.
Günümüzün yaygın Müslüman tipi, eskiden öğrendiği bazı yanlışları terk etmeden, o yanlışlar üzerine bina kurmak isteyen öğrenciye benziyor. Sonraki bilgiler ne kadar doğru olursa olsun, yanlış bir temel üzerine bina edilen bilgiden doğru sonuç çıkmaz. O bakımdan yapılması gereken şey günümüz meseleleri ve onların çözüm tarzı hakkında öğrenilmiş bulunan ön yargıları bırakarak her şeye yeniden başlamak olmalı.
Bugün Müslümanlar, belki de dünyanın her yerinde, şu veya bu tonda, şu veya bu bağlamda şu soruyla karşılaşıyor: Siz ne istiyorsunuz? Basit, yalınkat bir cevapla: "Sadece Müslümanca yaşamak." denildiğinde şaşkınlık yaşanıyor. Peki, böylesi basit bir talep için bu hengâme niçin? Bu vaveyla bu kadar basit bir talep için mi koparılıyor? Bu basit cevap karşısında şaşkınlık yaşanıyor, ama öte yandan bu kadar basit bir dilekte bulunan birinin dünyanın çoğu yerinde zindanlara atılması, işkenceye uğratılması umursanmıyor. Bunlar olağan görülebiliyor.
Ne var ki, günümüzde Müslüman sayılan insanların çoğunun kafası islam dışı şartlandırmalarla teşevvüşe uğratıldığından, kendisine Müslamın diyen insanlar arasında Müslümanların nasıl bir "siyaset" (policy) izlemesi gerektiği konusunda da, ortalarda bir anlaşma ve uzlaşma zemininin oluşmadığı görülmektedir.
Reklam
Düşüncelerimiz de aslında önceden hazırlanmış kalıplar içinde devinir. Yeni bir düşünme kalıbını tanır tanımaz benimseyemeyiz onu.
İnsanların düşünce ve davranış kalıplarını değiştirmeleri, onu bir başka kalıp içine sokmaları öylekolay bir iş değildir. Yeni bir ayakkabıya, yeni bir giysiye alışmak bile bir zaman alır. Yeni ayakkabı içinde insanın yürüyüşü değişir.
İtiraf etmeli ki, çağdaş Batı'nın maddî ve manevi konuları ve sorunları, bizim hayatımız için de geçerli hale getirilmiştir.
168 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Bir Müslüman bakış açısı nasıl olmalı onu harikulade şekilde anlatan bir kitap her Müslüman gencin ve yaşlısının okuması elzem bir kitap .Allah razı olsun
Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler
Müslümanca Düşünme Üzerine DenemelerRasim Özdenören · İz Yayınları · 20208,6bin okunma
Mevcut hayat tarzını reddedemeyen Müslüman, farkında olmadan kendisini reddediyor ve kendi değerlerine yabancılaşıyor. Mevcut hayat tarzı içinde, insan, kendini eşyaya hükümran sanmaktadır. Fakat aslında eşyanın kendisine hükümran olduğunu bilmemektedir. Her fert, kendi ekonomik bağımsızlığını istemektedir, fakat bu yolla ekonomiye bağlandığını hissetmemektedir. Eşya hevesi gitgide artmaktadır, fakat bu hevesine bir sınır çekmeye gücü yetmemektedir, daha doğrusu bu hevesi için bir sınır olabileciğini tahayyül edememektedir. Çok sayıda küçük küçük ilahları var da, bu ilahlara tapındığının farkında değildir. Çünkü “kulluğunun farkında değildir, unutmuştur. Gene unutmuştur ki, Allah’tan başka ilâh tanıyana Allah her şeyi ilâh kılar. Allah’tan başkasına kulluk edeni de Allah her şeye kul eder.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.