Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.6
readbooksread
readbooksread
@readbooksread
Sınıf Öğretmeni
1990
222 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Kusursuzca Kusurlu serisinin dördüncü kitabı Harabe Sırlar,seride en az sevdiğim kitap oldu.Yani bu kadar da smut sahne yazılmasına ne gerek vardı yani yazar keşke azıcık da olay falan yazdaydı keşke.
Aslında Isabella çocukluğundan beri Luca’ya hayranlıkla karışık bir aşk besliyor.Ama bana onun aşkı da geçmedi yani.Luca’nınki de aynı şekilde.Kitaptaki tek olay Luca’nın kaza geçirip hafızasını kaybetmesiydi.O bile bana saçma geldi ,yani mafya dünyasında geçiyor kitap.İstediğin kadar olay yazabilirsin.Yazdığı olay da bir şeyi değiştirmedi,onun bile altı doldurulmamıştı bence.
Seriyi genel olarak sevdiğim için(özellikle ikinci kitabı)çok daha düşük veremedim.Ama genel olarak beğenmedim kitabı.
Serinin ikinci kitabının yorumu ile geldim.Griffin ailesinin küçük ve masum kızları Nessa’nın hikayesi.Grffin ve Callo ailelerinin yolu ilk kitapta Polonya mafyasından Kasap ile kesişmişti.Kasap’ın ölümünün ardından intikamı için manevi oğlu Mikolaj ,Nessa’yı kaçırıyor.Bunun üzerine yaşanan olayları okuyoruz.
Spoiler!
İlk olarak ben bu seriyi her
Kitabı fenalık geçirmeden okudum ya helal olsun bana.O kadar ortalamaydı ki zaten 300 sayfa iç ses okumuşumdur.Doğru düzgün diyalog yok.Tristan ile Morana birbirlerine kaç kelam ettiler bilmiyorum.Ortada olay da yoktu.Güya mafya dimi böyle vurgulu kırdılı bir şeyler okuruz dedim o da yoktu.Seri devam ediyor ama ben etmeyeceğim.Çok çok daha güzellerini okumuş bir dark-romance hastası biri olarak söylüyorum,neden böyle bir serinin telif hakları alınıp da basıldı anlamıyorum .Daha kaliteli bir kitap olacağını ummuştum maalesef sevmedim.
Okur Takip Önerileri
Miles kardeşlerden Elliot’un hikayesini okuyoruz bu kitapta.Elliot,Miles Medya’nın Londra’daki şirketini yönetiyor.Sanat tutkunu ve evleneceği insanı peri masalıyla bulacağına inan dıştan sert ve kibirli ama içten içe romantik biri.Kate ise şirkette bilişim bölümünde çalışıyor.İşe girdiğinden beri patronu ile aralarındaki sürekli çatışma olmuş.7
Filenin Ardından kitabın yorumu ile geldim.
Erkek karakterimiz Jamie hokey oyuncusu.Annesinin rahatsızlığı sebebiyle ona yakın olmak için başka bir takıma transfer oluyor.Taşındıktan sonra bir köpek sahipleniyor.Ve o maçlardayken köpekle ilgilenecek birini arıyor.Menajeri de Pippa’yı yönlendiriyor ona.Aslında Pippa ile aynı liseye gitmişler.Hatta ikisi de birbirine aşıkmış falan ama birbirlerini tanımıyor numarası yapıyorlar.Bu şekilde aynı evde yaşadıkça yakınlaşmalarını okuyoruz.
Spor temalı romcom kitaplarda benim favorim her zaman Off Campus serisi olacak.Gerçekten o seriyi eleştirip bu kitapları seven okurları anlayamıyorum.Ortada konu namına bir şey yok.Güya bir iki dram katmaya çalışmış yazar o da olmamış.Yani beni rahatsız eden detaylar yoktu ,vakit geçirmelik çıtır,çerez bir kitap.Ama artık bu türde okuduğum bir kitaba iyi demem için beni bir yerde yakalaması gerekiyor .Çok ortalamaydı.10 yıl önceki ben bunu severdi eminim ama şimdi beğenmiyorum.Smut sahneleri belli bir sayfaya kadar yoktu.Ama sonra coştular yani fazla geldi 400 sayfa uzatmayıp birkaç sahne yazsa daha iyiydi.
Bu ara hiç güzel kitaplar denk gelmiyor şansıma.Seri Katiller Gölgesinde Aşk da öyleydi.
Babası ölümünün ardından onun evini temizleyip satışa çıkarmak için onun evine taşınan Phoebe,seri katillere takıntılı bir kadın.Babasının komşusu Sam ile tanışınca da onu potansiyel seri katil diye düşünüyor.Sonra zamanla yakınlaşmalarını okuyoruz.
Kitabın olayı bu kadardı gerçekten.Sıfır olay,duygular da geçmedi bana.Kadın karakter garip ,erkek karakter çok pasifti.Yazmak için yazılmış gibi bir hava vardı.
Ben bu hataya düştüm siz düşmeyin.Böyle saçma bir kitap olamaz.Bir tane aklı başında karakter yoktu.Konusuna bile değinmek istemiyorum.Aşık olduğu kızı,o an başka birini istediğini için aldatan erkek karakter mi ararsın var.Yoksa eski sevgilisini kıskandırmak için başka biriyle numaradan birlikte olup sonra ondan da hoşlanmaya hatta başkalarından da hoşlanan kadın karakter mi ararsın.Hepsi var.Toksik ilişki konusunda daha ötesini okumadım.Bir iki olaydan sonra tahammül seviyem iyice azaldığı için sayfaları geçe geçe okudum.Neden böyle bir kitabın telif hakkı alınıp basıldı hiçbir fikrim yok.Konusunun bu kadar çarpık olduğunu bilseydim okumazdım zaten.
En sevdiğim hictorical seri olur kendileri.Ancak seriyi sırayla okumadım.Yılan karakterine pek yükselememiştim.Geçenlerde indirimde görünce aldım,7 puanı serinin hatrına verdim.Yoksa çok sinir olduğum yerler vardı.
Konusu zaten İskoçların bağımsızlık mücadelesi.Bruce’un kurduğu hayalet ordudaki her bir muhafızın hikayesini okuyoruz seri boyunca.Lanchan da aslında bu ordudaki paralı bir asker.Özelliklerinden sebep bu hayalet orduya giriyor.Kadın karakter ise Bella ,Bruce’a gönülden bağlı bir İskoç.İngilizlere karşı her şeyiyle Bruce’un yanında olan inatçı ve idealist bir karakter .
Aslında karakterler iyiydi .Genel olarak kitabın aksiyonu da boldu.Başlarda Lanchan’a sonlarda ise Bella’ya sinir oldum.Aslında şöyle bir bakınca Lanchan hep dürüst oldu ,neyi yapması gerekiyorsa onu yaptı.Ama Bella gereksiz triplere girdi.Bir şey vaad etmemesine rağmen beklentiye girip hayal kırıklığına uğradı.Olayların arka planında yaşanan şeyleri öğrendikten sonra bile pervasız davrandı hep,güya kızı için.Bir sürü risk aldı ve aldırdı.Tamam kızına karşı böyle hissetmesi çok normal bir anne olarak.Ama pervasız davranıp herkesin hayatıyla oynadı resmen.Hele sonunda yaptığı o şey çok sinir bozucuydu.Resmen ihanet etti Lanchan’a,hem de en korktuğu yerden vurdu onu.Ama Lanchan o olayın üstüne pek durmadı ,Bella dua et de böylesine denk geldin ben olsam suratına bile bakmazdım.
Yine de keyif aldığım yerler oldu.Kitabı olmasa da seriyi muhakkak tavsiye ediyorum.
Konusu ile çok farklı olan bir kitabın yorumu ile geldim.Okuduğum en güzel dark romance kitaplarından biriydi.Bu kadar seveceğimi beklemiyordum.
Kısaca konusu,Sloane ve Rowan seri katilleri öldüren seri katiller.Evet amaçları ulvî olsa da onlar da birer seri katil.Ve kurbanları farklı teknik ve işkencelerle öldürüyorlar.Bir gün yolları kesişiyor ve aralarında bir yarışma başlıyor.Rowan’ın abisinin belirlediği katili ilk bulup öldüren kazanıyor.Bu şekilde yılda bir kez bir araya gelip mücadele ediyorlar.
İkilinin enerjisini ve aralarındaki çekimi çok sevdim.İlk andan beri birbirlerinden hoşlansalar da hemen ilişki içine girmediler.Hatta o arkadaş olarak takıldıkları bazen flörtleştikleri anlar çok tatlıydı.Ama sonra işler değişince o sahneler neydi öyle gerçekten.Her zaman bunu diyorum işte Smut okumayı severim ama yazar zamanlamasını güzel belirleyecek.Duyguları bana geçecek sonra olanlar rahatsız etmiyor beni.Bu kitap da öyleydi benim için.Her iki karakteri de çok sevdim ama Rowan başkaydı.Hem bu kadar sapkın hem de bu kadar güzel nasıl sevilir gösterdi bana.Seriye kesinlikle devam edeceğim.Diğer kitap Rowan’ın kardeşiyle Sloane’nın en yakın arkadaşının hikayesi.Yurtdışında Haziran ayında çıkacak inşallah biz de çok beklemeyiz.
Okumasam daha güzel olurdu dediğim bir kitabı bitirdim.Benim için hayal kırıklığı oldu.Çünkü konusu rahip ve striptizçi aşkı olunca ben çok daha farklı hayal etmiştim.Böyle kendini dine adamış bakir bir rahip ile hayatın onu böyle bir iş yapmaya zorladığı striptizçi bir kadın olarak düşünmüştüm.İşin Aslı Tyler sadece 3 yıllık bir rahipti.Ve hayatında zaten bir çok şeyi deneyimlemiş.Bakirlik yemini etse de 3 yıldır günah çıkarmaya gelen bir kadının paravan arkadasındaki silüetine ve sesine tahrik olabiliyor hemen!Poppy desen bildiğim evli eski sevgisi ile zevkine birlikte olan ,çok zengin bir aileden gelen ve başarılı bir kariyere sahip olmasına rağmen o prenses hayatını yaşamaktan sıkılmış kendini böyle bir dünyaya atmış biri.O da yetmiyor bunlar itiraf edip günah çıkarmak için geldiği kilisede rahibi baştan çıkarıyor.Rahip de dünden razı gerçi…
Şimdi konu ortada ama yazar bunu öyle bir yazardı ki ben bu kitaba bayılırdım.Mesela slow burn olması gerek bir konu var bence. Ama biz 50.sayfada yakınlaşmalarını okumaya başladık.Zaten 300 sayfa bu şekilde geçti.Kitapta bir olay yoktu.Sadece fantezi okuduk.Bundan daha güzel konulu pornolar vardır eminim.Bi noktada smutları geçtim zaten okumadım .Daha çok Tyler’ın o ikilemini hissetmek,Poppy’e duyduğu çekim ile mücadele etsin sonuna kadar ona teslim olmasın isterdim.Yapıp yapıp o işi ,sonra hem pişman değilim hem ne yapacağım olaylarına girmesi saçmaydı.
Ağır yetişkin içerik uyarımı yapıp yorumumu bitiriyorum.
Ana Huang’ın yeni kitabı Öfke Kralı’nın yorumu ile geldim.
Konusu ;Dante ile Vivian’nın anlaşmalı evliliği.Gerçi tam evlilik gerçekleşmiyor ilk etapta ,nişanlılık demek daha doğru olur.Ancak anlaşmalı evliliğin Dante tarafındaki sebebi şantaj.Vivian’ın babası onu bu evliliğe mecbur bırakıyor.Vivian ise zaten sürekli ailesi ne dediyse yapan bir evlat.Sorgusuz sualsız kabul ediyor evliliği.
Kitabın ilk 100 sayfasında daha çok seveceğimi düşünmüştüm.Böyle aralarında gerçekten bir hoşnutsuzluk vardı hatta Dante tarafında bir nefret söz konusuydu.Böyle hemen kapılmadılar birbirlerine.Ön yargılarını yıkıp tanıdıkça gelişen bir ilişkileri oldu ,bu güzel detaydı.Ama ilişki yaşamaya başlayınca bilmiyorum bir temposu mı düştü anlamadım bir şey oldu sevmedim pek.İlk başta daha yükselmiştim çifte.Yazarın diğer kitaplarına nazaran smut sahnesi baya azdı,tebrik ediyorum yazarı,sadeleşmeye gitmiş.Bu yazar belirli klişe konuları seçip yazıyor gibi geliyor ,böyle bir özgünlük bulamıyorum kitaplarında.Diğer serisinde sevdiğim kitaplar olmuştu.Ama şimdi düşününce onlar bile ortalama geliyor.Bir özgünlük bulamıyorum maalesef.Daha önce bu tarz okumayanlar sevebilir ,ama ben artık biraz daha farklılık istiyorum.
Kitabı çok ortalama buldum.Pek bir olay da yoktu aslında.Yıllardır birbirlerini seven arkadaşların hikayesini okuduk.
Kitapta çok uzatılmış şeyler vardı.Artık bir yerden sonra aralarında bir şey olsun demeye başladım çünkü neredeyse 300’e kadar sürekli arkadaşlığımızı mahvetmek istemiyorum ya bana karşı bir şey hissetmiyorsa ikilemini yaşadılar, özellikle Bree.Bir aksiyon da olmadı yani normal şeylerdi hep.Merak uyandıracak bir detay yazmamış yazar.Bir noktada sıkıldım tabi.
Smut sahne olmamasına da şaşırdım,bu kitapta olur diye bekliyordum.Kitaba çok yükselmediğim için pek umursamadım ama gidişatı itibariyle vardır diye düşünmüştüm.
Son olarak çeviri hakkında bir şeyler demek istiyorum.Ya gerçekten hâlâ İngilizceyi Türkçeleştirme çabaları var ya çevirmenlerin anlamıyorum.Çok mu zor orjinalin haliyle uyumlu bir kelime kullanmak.Bu kitapta da maalesef öyle detaylar vardı.
Yine sıfır beklenti ile başlayıp beni mutlu eden bir kitabın yorumu ile geldim.
Bea ile Jamie son ilişkileri sebebiyle ilişki yaşamaya bir süre ara vermiş iki karakterimiz.Bea’nın ikizi ile Jamie’nin ev arkadaşı çöpçatanlık girişimiyle bu çiftimizi bir araya getiriyorlar.Başta intikam için çıktıkları bu yolda sahte ilişki ile başlayıp gerçeğe dönen aşklarını okuyoruz.
İlk olarak Jamie karakterinden bahsetmek istiyorum.Son zamanlarda okuduğum erkek karakter hep vasattı.Jamie ilaç gibi geldi gerçekten.Nazik,şefkatli,seksi,utangaç…Her anlamda mükemmeldi gerçekten.Bea ile aralarındaki iletişim çok güzeldi.Böyle aralarındaki her şeyi sindirerek yaşamaları detayını sevdim.Hiçbir şeyi aceleye getirmediler.Bea karakterini de sevdim.Ama kitabın sonunda yaptığı o şey aşırı saçmaydı.Kendi yaptığı saçmalığı bir de adım atarak Jamie düzeltti o yüzden ona kızgınım.Her kitapta yazarlar muhakkak bir ayrılık ya da sürtüşme yazma zorunda değil.Altını güzel doldurmayacaklarsa keşke o topa hiç girmeseler.Bu kitapta da öyle bir durum vardı kesinlikle.
Genel olarak keyif aldığım bir okuma oldu.Diğer kardeşlerin hikayelerini de çok merak ediyorum.2.kitap zaten Kate ile Cristopher’ın hikayesini.Yetişkin içerik uyarımı yapıp yorumumu bitiriyorum.
Wildfire kitabının yorumu ile geldim.O kadar şaşkınım ki bu kitabı bu kadar seveceğimi h tahmin etmemiştim.Ama başından sonuna keyif alarak okudum.
Kitabın konusu kısaca,Aurora ile Russ okul sonunda bir partide tanışırlar ve tek gecelik bir ilişki yaşarlar.İkisi de birbirlerinden çok etkilenir ama yanlış anlaşılmalar sebebiyle konuşmadan geceyi sonlandırırlar.Sonra yolları bir gün sonra bir yaz kampında kesişir.İkisinin de kampta görevli olarak çalışacakları bir yaz boyunca yaşadıklarını okuyoruz.
Ben serinin ilk kitabı Icebreaker’ı hiç sevmemiştim.O yüzden bu kitaba da biraz önyargılıydım.Ama o kadar tatlı bir kitap okudum ki çok sevdim.Kitap direkt tek gecelik bir ilişki ile başlıyor.Bu tarz şeyleri çok sevmem ama gidişatı kesinlikle öyle değildi.Aurora ile Russ arasındaki ilişki çok güzel ilerledi.İkisinin de katmanlarından sıyrılıp birbirlerine açılmalarını okumak çok hoştu özellikle Russ’ın.Aralarındaki diyalogları sırıtarak okudum.Aurora kendine has bir karakterdi gerçekten.Delidolu,esprili ama bir o kadar da yaralı.Russ’ın kendisi ile ilgili düşüncelerini okumak da kalbimi kırdı.Zaten ikisinin baba kaynaklı sıkıntıları vardı.Birbirlerine nasıl iyi geldiklerini keyifle okuduk.
Kampta yaşanan olaylar,oradaki kurdukları arkadaşlıkları okumak da çok güzeldi.Sonda ufak bir şey yaşandı ama yazar bize gereksiz drama okutmadığı için mutluyum.
Yetişkin içerik uyarımı yapıp yorumumu bitiriyorum.
Uzun zamandır bu kadar boş bir kitap okumamıştım.Mafya konulu kitapları severim ama o kadar buna benzer kitap okudum ki yazar bir yerde özgünlük yakalayamayınca kitap vasat oluyor benim için.
Konusu tipik mafya dünyasında anlaşmalı evlilik.Yani ne aşkları geçti (ki zaten son sayfada öyle bir sevdiklerini söylediler bitti) ne yaşanan olaylar( ki doğru düzgün olay da yoktu ya) beni kendine çekti.Zaten 200 sayfa smut sahne okumuşuzdur.Aria Luca’dan korkarken birden ona karşı bir şeyler hissetmeye başladı.Yani Luca’nın ekstra bir şey yapmasına gerek kalmadan hem de. Serinin diğer kitaplarında yer alan karakterleri de gördük.Lily ve Romero’nun hikayesini bi merak ettim .Giana karakterini gram sevmedim.Hiç olay olmadan ana karakterlerin sadece birlikte olduklarını okuyacağınız bir kitap istiyorsanız okuyabilirsiniz.
