Kendimiz olmaktan korkarız, çünkü kendimiz olduğumuzda reddedilmekten korkarız. Reddedilme korkusu, yeterince iyi olamama korkusuna dönüşür. Sonunda olmadığımız biri haline geliriz..
Kendimiz olmaktan korkarız. Çünkü kendimiz olduğunuzda reddedilmekten korkarız. Reddedilme korkusu, yeterince iyi olamama korkusuna dönüşür. Sonunda olmadığımız biri haline geliriz.
Başkalarının bizi görmek istedikleri gibi biri olarak onların onayını almaya çalışırız. (…) Kendimiz olmaktan korkarız, çünkü kendimiz olduğumuzda reddedilmekten korkarız. Reddedilme korkusu, yeterince iyi olamama korkusuna dönüşür. Sonunda olmadığımız biri haline geliriz. Annenin inançlarının, babanın inançlarının, toplumun inançlarının, dinin inançlarının bir kopyası oluruz.
Kendimiz olmaktan korkarız, çünkü kendimiz olduğumuzda reddedilmekten korkarız. Reddedilme korkusu, yeterince iyi olmama korkusuna dönüşür. Sonunda olmadığımız biri haline geliriz.
Aşk hissini hepimiz severiz; insana kendini ayağını yerden kesecek kadar mutlu hissettirir ama aşk tek bir histen ibaret değildir. Kolay da değildir. Mutluluğun yanında öfke, sıkıntı, incinme gibi zorlu duygularla beraberinde gelir. Bunun yanı sıra, zorlu ve kaçınılmaz korku yığını vardır: reddedilme korkusu, hayal kırıklığına uğrama korkusu, kendini kaybetme korkusu, terk edilme korkusu, sevilmeye değer görülmeme korkusu. Bu korkular mantıksız olabilir ama yine de gerçekleşme olasılıkları söz konusudur.
Endişe, değişik olumsuz duygulardan meydana gelen bir histir; reddedilme, çaresizlik, felaketleştirme ve suçluluk bunlar arasındadır. Endişenin kalbinde isimsiz, şekilsiz bir bela korkusu yatar ve özellikle zayıflatıcı bir alışkanlıktır, çünkü endişeli bir kalp huzur nedir bilmez.
Bir çocuğun en büyük korkusu sevilmemek, en çok korktuğu cehennem reddedilmektir. Bana kalırsa dünyada herkes reddedilme hissini az veya çok yaşamıştır. Reddediliş öfke doğurur; öfkenin sonucu, reddedilişin intikamı olan suçtur; suçtan da suçluluk doğar -işte insanoğlunun öyküsü.
Bir çocuğun en büyük korkusu sevilmemek, en çok korktuğu cehennem reddedilmektir. Bana kalırsa dünyada herkes reddedilme hissini az veya çok yaşamıştır. Reddediliş önce öfke doğurur, öfkenin sonucu, reddedilişin intikamı olan suçtur; suçtan da suçluluk suçluluk kaynaklanır. Işte insanoğlunun öyküsü. Bence reddediliş çıkarılıp atılabilse, insanoğlu farkli olurdu. Belki delilerin sayisi daha az olurdu. Içten içe eminim ki çok sayıda hapishane olmazdı . Her şeyin başı, başlangıcı o. Ihtiyacı olan sevgi kendisinden esirgenen bir çocuk kediyi tekmeler, suçluluğunu gizler; bir başkası kendini parayla sevdirmek icin hırsızlık yapar; bir üçüncüsü dünyayı fetheder ve her defasında suçluluk, intikam, yine suçluluk. Insanoğlu tek suçlu hayvandır.
*~●。。。"Bir çocuğun en büyük korkusu sevilmemek, en çok korktuğu cehennem reddedilmektir. Bana kalırsa dünyada herkes reddedilme hissini az veya çok yaşamıştır. Reddediliş öfke doğurur; öfkenin sonucu, reddedilişin intikamı olan suçtur, suçtan da suçluluk kaynaklanır --- işte insanoğlunun öyküsü."